istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

Enerji ve ticarette ‘Türkiye’ cazibesi

Türkiye’ye yılın ilk çeyreğinde yüzde 89 artışla 3 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım (UDY) geldi. Geçen yıl değer bazında en çok yenilenebilir enerjiye yatırım yapıldı. 2025 yılının ilk çeyreğinde ise en fazla yatırım yüzde 48 ile toptan ve perakende ticarete oldu.

Giriş: 23.05.2025 - 10:15
Güncelleme: 23.05.2025 - 10:16
Enerji ve ticarette ‘Türkiye’ cazibesi

Uluslararası doğrudan yatırımlar, (UDY) ekonominin büyümesi ve rekabet gücü açısından, ülkelerin kalkınma süreçlerinin hızlanmasına katkı sağlıyor. Tüm sektörlere hizmet veren kritik altyapıların gelişiminde de önemli rol oynayan uluslararası doğrudan yatırımlar, aynı zamanda sektörel çeşitlilik ve derinleşmeyi sağlıyor. Yaratılan nitelikli iş imkanlarıyla ülkelerin insan kaynaklarının gelişimini ve istihdamı artırıyor.


YÜZDE 89 ARTIŞ

Türkiye’ye yılın ilk çeyreğinde 3 milyar dolarlık uluslararası doğrudan yatırım (UDY) girişi oldu. Yılın ilk çeyreğinde 2024’ün aynı dönemine kıyasla toplam UDY girişleri yüzde 89 arttı. 1.8 milyar dolara ulaşan yatırım sermayesi girişlerindeki artış ise yüzde 40 doldu. 2002’den itibaren Türkiye’ye gelen UDY girişlerinin toplam değeri ise yaklaşık 278 milyar dolara ulaştı.


Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin (YASED) İstanbul Ticaret’e verdiği bilgiye göre; Türkiye’ye yönelik UDY girişlerinde mevcut yatırımcıların kapasite artırımı yatırımları her zaman en önemli büyüme bileşeni olarak görülüyor. Aralarında Türkiye’deki mevcudiyeti 150 yılı aşan şirketlerin de bulunduğu YASED üyesi firmalar, Türkiye’yi bölgesel bir üretim ve hizmet merkezi olarak konumlandırıyor.

Enerji ve ticarette ‘Türkiye’ cazibesi

KAZAKİSTAN BAŞI ÇEKTİ

Yılın ilk çeyreğinde Türkiye’ye en fazla uluslararası yatırım yapan ülkeler Kazakistan, Hollanda, ABD, Almanya ve İsviçre oldu. Bölgesel anlamda ise; 2025 yılının ilk çeyreğinde ‘Diğer Asya Ülkeleri’ yüzde 39’luk dikkat çekici bir pay aldı. 2005’ten 2024 yılına kadar Türkiye’ye gelen yatırımların yüzde 58’sini oluşturan AB’ ülkeleri de yüzde 31’lik oranla öne çıktı. Amerika kıtası ise yüzde 10’luk payla üçüncü sırada yer aldı. Sektörel olarak ise; 2025 yılının ilk çeyreğinde en fazla yatırım yüzde 48 ile toptan ve perakende ticaret oldu. Bu sektörü yüzde 9 ile finans ve sigorta faaliyetleri izledi. Yüzde 8 pay ile bilgisayarların elektrik-elektronik ve optik ürünlerin imalatı da üçüncü sırada yer aldı.


CAZİP YATIRIM DESTİNASYONU

Uluslararası Yatırımcılar Derneği’nin İstanbul Ticaret’e açıkladığı UDY ile ilgili öngörüleri şöyle: “Küresel UDY hacmi pandemi öncesindeki değerlerinden uzak bir şekilde 1.4 trilyon dolar düzeyinde seyretti. Geçtiğimiz yıl da yüzde 8-9 arasında bir daralma gerçekleşti. Ülkemize de bu dönemde yıllar itibariyle 11-14 milyar dolar bandında yıllık UDY girişi oldu. 2024’te bir önceki yıla oranla UDY girişleri yaklaşık yüzde 10 arttı. 

Enerji ve ticarette ‘Türkiye’ cazibesi

Bu rakamları, küresel UDY’den yüzde 1.5 oranında pay alma hedefi çerçevesinde değerlendirirsek, aldığımız pay yüzde 0.6-0.9 düzeyinde oldu. O nedenle UDY’yi daha da artırma potansiyelimiz var. 2025’in ilk çeyreğinde 2024 yılının aynı dönemine kıyasla UDY’nin yüzde 89 artması olumlu bir tablo. Ancak, küresel ekonomik ve siyasi gelişmelerin önümüzdeki aylarda küresel UDY akımları üzerinde yaratması beklenen baskıyı da dikkate almak gerek. Türkiye güvenilir bir üretim ve ticaret üssü olarak tedarik zincirlerinde sahip olduğu stratejik önemi en iyi şekilde değerlendirirse, uluslararası şirketler açısından daha cazip bir yatırım destinasyonu haline gelebilecek.”


DEĞER BAZINDA YENİLENEBİLİR ENERJİ

Küresel sabit sermaye türü yatırım girişlerinde değer bazında ise geçen sene yenilenebilir enerji sektörü lider oldu. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin son verilerine göre geçen yıl yenilenebilir enerji sektörüne 1.85 milyar dolarlık sermaye yatırımı oldu. Bu sektörü bilgi ve iletişim sektörü ile bilgisayar çipleri ve akıllı telefonlarda da kullanılan yarı iletkenler takip etti.

Enerji ve ticarette ‘Türkiye’ cazibesi

RİSK FIRSAT ANALİZİ

YASED, son gelişmelerin Türkiye açısından hem fırsatlar hem de riskler barındırdığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

Çin, Japonya, Güney Kore, Vietnam, Hindistan ve Tayvan gibi ülkelerden yapılan ABD ithalatında bir düşüş olması durumunda, Türkiye’nin, ABD pazarından daha büyük bir pay elde etmesi mümkün. Ancak bu fırsatın ne ölçüde değerlendirilebileceği, tarife müzakerelerinin sonucunda netleşecek.


Yakın coğrafyadan tedarik ve dost ülkelerden tedarik gibi son dönemde öne çıkan eğilimler, ABD tarifeleri ışığında daha da önemli hale gelebilir. Bu dönemde, AB yüksek gümrük vergileri nedeniyle ABD ile olan ticaretini azaltırken, Türkiye ile ticari ilişkilerini güçlendirmeyi tercih edebilir.


Son dönemde Çin’in özellikle elektrikli araç (EV) sektöründeki otomotiv üreticilerinin Türkiye’ye artan ilgisinin de işaret ettiği şekilde, Türkiye’nin stratejik bir üs olarak konumlandırılması da söz konusu.


Bu süreçte menşe konusuna da dikkat edilerek iyi yönetilmesi gerektiğini düşünüyoruz. ABD’nin Birleşik Krallık ve Çin’le olduğu gibi diğer ülkelerle imzaladığı ticaret anlaşmaları ve yürüttüğü müzakereleri de takip ediyoruz.