tatil-sepeti

HABER: ADEM ORHUN

Üretimde otomasyon döneminin ardından, endüstride yeni bir döneme girildi. Sanayide teknolojik ilerlemenin, büyük bir dönüşüm getiren dördüncü dalgası ‘Sanayi4.0’ dönemi, ekonomik anlamda rekabetçiliğe de ciddi bir güç kazandırıyor. Bugün büyük sanayi devleri kadar, küçük firmaları da ilgilendiren Sanayi4.0’ın getirdiklerini; konunun uzmanları İstanbul Ticaret Odası’nda (İTO) düzenlenen bir seminerle anlattı.

TÜRKİYE İÇİN FIRSAT

İTO’daki seminerin açış konuşmasını yapan İTO Başkan Yardımcısı Dursun Topçu, “Teknolojiyi takip etmek yetmez. Onu üreten tarafta yer almalıyız. Zira yeni süper güçlerin kim olacağını Sanayi4.0 gösterecek. O nedenle çağımızın bu yeni dönüşüm atağı Türkiye için büyük bir fırsattır” dedi.

Yüksek teknoloji sahasında üretim ve ihracat hacminin artırılmasının elzem olduğunu vurgulayan Topçu, Türkiye’nin genç nüfusu, girişimci potansiyeli ve devlet destekleri konusunda avantajları olduğunu hatırlattı. Topçu, “Bize düşen görev, üretimin yeni şartlarını iyi okumak ve hep birlikte buna uygun bir yol haritası belirlemek” diye konuştu.

MAKİNE VE HİZMETLER

Seminerde, Sanayi4.0’ın tanımı ve projeksiyonu başlıklı bir sunum yapan Samsung Türkiye Dış İlişkiler ve Strateji Direktörü Dr. R. Erdem Erkul, nesnelerin internetine (IoT) dikkati çekti. Erkul, “2020’de 30 milyar adet IoT kullanıcısı cihaz ve makine olacak. IoT’un ekonomik etkilerine bakıldığında 2025’e kadar 2.7-6.2 trilyon dolarlık etkisi olması bekleniyor. Tedarikçiler, üreticiler, işletmeciler, iş adamları dördüncü endüstri devrini yakalayıp bir adım önüne geçebilirse rekabet üstünlüğü elde eder” dedi. Erkul, bu süreçte yerel ekonomilerin izole olmaması için bu trendi kaçırmaması gerektiğini vurguladı.

Dr. Erkul, yeni dönemde öne çıkan unsurları şöyle sıraladı:

Karşılıklı çalışabilirlik: Nesnelerin interneti ile insanların ve akıllı fabrikaların birbirleriyle iletişim kurması.
Sanallaştırma: Sistem, sensör verilerinin sanal tesis ve simülasyon modelleri ile bağlanması.
Özerk yönetim: Siber-fiziksel sistemlerin akıllı fabrikalar içinde kendi kararlarını kendi verme yeteneği.
Gerçek zamanlı olma: Verileri hızla toplama ve analiz etme yeteneği.
Hizmet oryantasyonu: Siber fiziksel sistemler, insanlar ve akıllı fabrika servisleri.
Modülerlik: Bireysel modüllerin değişen gereklilikleri için akıllı fabrikalara esnek adaptasyon sistemi.

BATI-ÇİN MÜCADELESİ

Siemens Türkiye İcra Kurulu Üyesi Ali Rıza Ersoy da yeni dönemin eski düzenler için ciddi tehdit olarak değerlendirildiğine dikkati çekti. Ersoy, şunları söyledi: “Bu tehdit sadece Batı’yı ilgilendiren bir tehdit değil, Batı ile entegre olan Türkiye’yi de ilgilendiriyor. Endüstriyel üretim olarak 2016’da 550 milyar Euro olan AB üretimi 2011’de 620’ye çıktı. Ancak Çin tek başına 170’lerden 580’e geldi. Batı, Doğu karşısında krallığını kaybediyor.”

HIZ VE ESNEKLİK

Batı ülkelerinin, liderliğini korumak için üç yol bulduğunu belirten Ersoy, bunları şöyle açıkladı:

Hız: İnovasyon aşamalarını, prototip yapmayı ve pazara çıkışı o kadar hızlandırayım ki, Doğu bunu takip/taklit edemeden bir sonraki jenerasyon ürünlerimi satabileyim.
Esneklik: Üretim hatlarında Doğu’nun dezavantajı var. Sistemleri, ürünü aynı hattan ucuz işgücü ile çok sayıda çıkarma üzerine kurulu. Batı, aynı hatta etkili bir esneklik ile hızla farklılaştırılmış ürün çıkararak öne geçmek istiyor.
Verimlilik: Çok daha az harcayarak üretebilir miyim? Çin’den daha ucuza üretmek mümkün mü? Bugün Apple iPad üretimini ABD’ye geri götürdü. Bunu, insansız ortam yaparak başardı.

DAHA AZ İŞÇİ DAHA AZ MASRAF

Cihazların IoT sayesinde birbiriyle iletişim halinde olması, üretim maliyetlerini de azaltacak. Yeni nesil fabrikalarda düzinelerce işçi çalışmayacak, bütün işi makineler yapacak. Birkaç teknik personel sürecin işleyişini kontrol ve kumanda edecek. İnsanın olmadığı mekanlarda servis, yemek, aydınlatmaya da ihtiyaç duyulmayacak.

NESNELERİN İNTERNETİNE YÖNELİN

Cisco Türkiye Genel Müdürü Cenk Kıvılcım, “Fortune100’ün her 10 sektördeki dört lideri üç yıl içinde liderliğini kaybedecek. Bunun sebebi de teknoloji dönüşümüne doğru ayak uyduramamak. Her şey iyice kişiselleştirmeye doğru gidiyor” dedi.

Dijital dönüşüm kaçarsa, dünyada 10 yılda oluşacak 19 trilyon dolarlık bir katma değerin de kaçacağına dikkat çeken Kıvılcım, şöyle konuştu: “Türkiye o pastanın 192 milyar dolarını alabilecek. Bunu nasıl 300-400 milyar yapabiliriz? Nesnelerin internetine yönelmek gerekiyor. Siz müşterinizden nasıl feedback alıyorsunuz, yeni ürününüzü nasıl dizayn ediyorsunuz? Bunu, teknolojiyi kullanarak başarabilir miyiz? İş dünyasına sesleniyorum. Lütfen kendi proseslerinize bakın. Teknolojiyi nasıl kullanacağınızı düşünün. Bütün birimlerinizle IT departmanlarınızla bunları konuşun.”

HER EVE HASTANE

Vestel Yönetim Kurulu Üyesi ve TTGV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav, otomotivdekine benzer dönüşümün hayatın her alanına gireceğini söyledi. Endüstri4.0 ile sağlık alanında önemli değişiklikler olacağını belirten Ultav, şöyle konuştu: “Önleyici tıp son derece ivme kazandı. Burada, teknolojinin gelişmesiyle ilgili olarak büyük bir potansiyel var. Hastane dediğimiz konsept, bir fiziksel merkezden çıkıp, evlerin en uç noktasında hayatın her anında sürekli kalite ve sağlık kontrolü yapabilir hale gelecek.”

Konuşmasında, ticaretin kişiye özel tasarımlarla şekilleneceğine dikkat çeken Ultav, “Tasarım farklılaşmasını sağlayan üretim hatları kurmak önemli. Firmaların buna hazırlıklı olması lazım. Yoksa Çin gibi sabit sistemlerle geleceğe ulaşmak mümkün olmaz” dedi.

CİHAZLAR KARAR VERECEK

Bosch Türkiye Satış Direktörü Gökhan Tunçdöken, yeni dönemde donanımdan çok yazılım ve algoritmaların önemli olduğunu söyledi. Cihazların, sensörler vasıtasıyla topladığı sinyallerden bir çıkarım yapıp eylemde de bulunacağını (sipariş vereceğini) belirten Tunçdöken, “Farklı bir dünya bizi bekliyor” dedi. Tunçdöken, “Dünyadaki 250 fabrikada Endüstri4.0 dönüşümü yapıyoruz. Türkiye’de de bunun adaptasyonlarına başladık. 2020’de kendi tesislerimizde Endüstri4.0 ile 1 milyar Euro tasarruf etmeyi planlıyoruz” diye konuştu. Sanayideki devrim, insana düşman gibi görünse de insanın olmadığı noktada başka sorunlar ortaya çıktığını belirten Tunçdöken, “İnsanı merkeze oturtuyoruz. İnsan için yük ve tehlike olan çalışmaları makineler yapacak. İnsan, katma değer üreteceği yerlerde çalışacak” dedi.

BUZDOLABI YUMURTA SİPARİŞ EDECEK

Mitsubishi Electric Türkiye OEM İş Geliştirme Müdürü Tolga Bizel, internetin tüketicileri ve firmaları nasıl etkilediğini anlattı. İnternete bağlı cihazların tüketicinin hayatına işleyeceğini belirten Bizel, şöyle konuştu: “Tüketiciler ve davranışları değişiyor. Dolayısıyla fabrikaları da değiştirmek gerekiyor. Bugün mağazalardaki askılarda küçük dijital ekranlar var. Orada askıdaki montun sosyal medyada kaç kez beğenildiğini gösteriyor. Malzemelerin azaldığını rapor eden, hatta pazar kahvaltısında lazım olacak diye yumurta siparişi veren buzdolapları da olağan hale gelecek.” Bizel, dünya ekonomilerinde gelecekte önemli gelişmeler olacağını belirterek, “Önümüzdeki 30 yılda ilk beşte çok enteresan ülkeler olacak” dedi.

İŞ DÜNYASINA ETKİLERİ

  • Modelleme ve simülasyon, bulut bilişim ve büyük veri analizi gibi yöntemler hayatımıza girecek.
  • Ürünleri daha kısa sürede sunmak bir zorunluluk olacak.
  • Hızlı ve ucuz buluşların önü açılacak (Sanal zeka, nanoteknoloji, 3D yazılım).
  • Ürün geliştirme aşamasında daha şeffaf ve birbirine bağlı bir sistem kurulacak.
  • Makineler ürününkalite kontrolünü yapıp, süreçteki hataları daha hızlı tespit edecek.
  • Değişim en çok otomotiv, havacılık, kimya ve tüketici elektroniği endüstrilerinde yaşanacak.

03 Ekim 2016 Pazartesi

Etiketler : Gündem