tatil-sepeti

HABER: SELAHATTİN NİZAM

İstanbul Ticaret Üniversitesi İtibar ve Derecelendirme Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Borsa ve Yatırım Topluğu tarafından düzenlenen 2019 Ekonomi ve Yatırım Zirvesi, ekonomiye yön verenleri buluşturdu. İş ve finans dünyası ile sivil toplum örgütlerinden önemli isimlerin katıldığı zirvede, 2019 beklentileri değerlendirilirken, ekonominin hızla toparlanacağına ilişkin önemli mesajlar verildi.

TÜRKİYE ARTIK DAHA GÜÇLÜ

İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı ve İTO Meclis Başkanı Öztürk Oran, açılışta yaptığı konuşmada, “2019’da dünya daha çetin ama Türkiye daha güçlü. Çünkü ülkemiz, içinde bulunduğu coğrafyanın karışıklığından, dünyadaki çalkantılardan her defasında büyüyerek çıkmayı başarıyor” dedi. Son yıllarda hem ekonomik hem siyasi hem de sosyal anlamda çok derin bir dönüşüm yaşandığını ifade eden Oran, şunları söyledi: “Avrupa Birliği çatırdıyor. Yunanistan’la başlayan sarsıntı, en son İngiltere’nin Brexit süreci ile daha da derinleşti. Avrupa ve Japonya, ekonomiyi hâlâ doğrultamadı. Pek çok ülkede negatif faiz uygulaması hâlâ sürüyor. ABD, dünyadaki ticari düzeni kökten değiştirmeye kararlı adımlar atıyor.
Çin ile yaşadığı ticaret savaşları tüm dünyadaki ekonomik ilişkilerin de temel belirleyicisi olacak. Çin, ekonomik büyümede tökezlemeye başladı.”
Oran, “Üçüncü çeyrekte Türkiye ekonomisi her şeye rağmen büyüme kaydetti.
2019 yılı için de hedefimiz en az yüzde 2.3 büyümek” diye konuştu.

MAKROEKONOMİK PERFORMANS

İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazım Ekren de geleneksel ekonomik analizlerin ülkelerin makroekonomik performansını açıklamaya yetmediğini söyledi. Enflasyon oranı, faiz oranı ve döviz kurunun, iş dünyasının, finansal piyasaların, kamu ve dış ekonomik sektörün yapısını ve dinamiklerini yansıttığını belirten Ekren, “Bu değişkenler seti, farklı göstergelerden etkilendiği gibi birbirlerini de etkiliyor. Bu nedenle, bu göstergeler ekonomilerin en önemli fiyatlama davranışını, dolayısıyla nispi dengelerini yansıtıyor” dedi.

TÜRKİYE, SERMAYE PİYASALARI İLE GELİŞİR

Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Dr. Alp Keler, Türkiye’nin, sermaye piyasalarının büyümesi ile gelişeceğini söyledi. Gelişmiş ülkelerle Türkiye’de sermaye piyasalarını kıyaslayan Keler, “2018’in kasım ayı itibarıyla hisse senedi, pay, borçlanma aracı, kira sertifikaları, varlığa dayalı menkul kıymet gibi birliğimiz üyeleri tarafından ihraç edilmiş bütün menkul kıymetlerin halka açık kısmının bugünkü büyüklüğü 400 milyar lira. Dünyadaki örneklerle kıyasladığımızda kat edilecek çok yolumuz var” dedi.

EKONOMİNİN TÜM YÜKÜNÜ KAMU BANKALARI ÜSTLENDİ

VakıfBank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan, 2018 yılında ekonominin tüm yükünü neredeyse üç kamu bankasının üstlendiğini belirterek, “Buna Vakıf Katılım ve Ziraat Katılım’ı da eklemek lazım. Kamu bankaları, hayati bir fonksiyonu yerine getirdiler, ekonominin tüm yükünü omuzlarına aldılar” dedi. Türkiye ekonomisinin, özellikle yılın ikinci yarısında döviz kuru üzerinden spekülatif ataklara maruz kaldığını hatırlatan Özcan, “Ekonomimiz bu süreçte, temellerinin ne kadar güçlü olduğunu kanıtlamış oldu. Gelinen noktada, döviz kurları dengelendi, enflasyonda artış trendi kırıldı, düşüş trendine geçti. Şu an dengelenme sürecini yaşıyoruz” diye konuştu.
Özcan, önümüzdeki yıl en az yüzde 2.3 Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) büyümesi beklediklerini, buna göre sektörün toplam kredilerinin de 2019’da büyümeye devam edeceğini öngördüklerini dile getirdi.

KOBİ’LERE İHRACAT DESTEĞİMİZ ARTACAK

Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım, 2018 yılında ihracata olan desteği yüzde 13-14 seviyesinde artırdıklarını, çalıştıkları ihracatçılar arasında KOBİ’lerin payının yüzde 53 iken, yüzde 70’e ulaştığını vurguladı. Konuşmasında, 2018 yılının ikinci yarısı ve 2019’da öne çıkan konuyu ticaret savaşları olarak açıklayan Yıldırım, “Ticaret savaşları 2019 yılında da dünya ekonomisinin büyümesine etki edecek bir tehdit. Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında, pozitif ayrışmanın bir yolunu bulmalı. Önümüzdeki yıl, uluslararası alanda da algı yönetimi ile itibar yönetimi konusuyla meşgul olmamız lazım. Ticaret savaşlarında, Çin’in daha çok ABD’den mal alacağını, ABD’nin de 90 gün süreyle ilave vergi getirmeyeceğini söylemiş olması, riski biraz hafifletti” dedi. Yıldırım, Türkiye’de üst üste üç yıldan fazla düzenli ihracat yapan 15 bin ihracatçıdan 11 binini kavradıklarını bildirerek, önemli ölçüde ihracatçıları Eximbank şemsiyesi altına aldıklarını anlattı.

YATIRIM ESNEKLİĞİ YÜKSELDİ

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan, son açıklanan verilerin Türkiye’nin yatırım esnekliğinin yükseldiğini gösterdiğini belirterek, “Bu, kayda alınması gereken bir veridir” dedi. Dünyanın, 2008 finansal krizi sonrası ekonomik sistemine attığı yamanın, ancak 10 yıl dayanabildiğini ve şimdi açıklar vermeye başladığını vurgulayan Kaan, “Ekonomik parametreleri finansal kuralların ve sınırların içinde eritmek yanlış. Çözüm, sistemin yanlış işlediği kısımları kabul etmek ve yama atmak yerine radikal çözümler üretmekten geçiyor” dedi. Kaan şunları söyledi: “Karar mekanizmalarında makro değişkenler, sürekli göz önünde olmalı. Son açıklanan veriler bize gösterdi ki, ülkemizin yatırım esnekliği yükseldi. Bu, kayda alınması gereken bir veridir.
Belli ki yatırım algısı ile risk ve tehdit algısı birlikte hareket ediyor. Ancak, günümüzde başka bir mekanizma daha işliyor. Tehdit, bir gerçeklik olgusundan ziyade, kimi zaman siyasi bir algı yönetimi aracıdır. İktisadi birimler, karar ve yatırım süreçlerini değerlendirirken tehdit algısını, siyasi çevreyi iyi analiz ederek oluşturmalı.”

24 Aralık 2018 Pazartesi

Etiketler : Üniversitemiz