tatil-sepeti

HABER: TUĞÇE ÖZKUŞ

Eurie bünyesinde düzenlenen Imagine Tomorrow 2020 etkinliğinde dünyanın en yenilikçi 20 girişiminden biri seçilen ve Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi’nin (BTM) Ön Kuluçka programında yer alan Ajanssy, müşterilerine web tasarımı, sosyal medya, itibar ve kampanya yönetimi gibi hizmetler sunuyor. Hedefi ise dijital arenada marka haline gelip Türkiye’yi dünyada en iyi şekilde temsil etmek. Projenin kurucusu Semih Yıldırım ile Ajanssy’nin gelişim sürecini, dijitalleşmeyi ve girişimciliği konuştuk.

10 YAŞINDA BAŞLADI

Ajanssy nasıl doğdu?

Hayatımın belirleyicisi olacağını sandığım üniversite sınav sonuçları açıklandığında, ne yazık ki beklediğimi bulamamıştım.

4 farklı üniversiteden yetenek bursum olmasına rağmen mühendislik baraj sıralamasını elde edememiştim. O günlerde, çarpıcı bir gerçeği fark ettim. Aslında benim 10 yaşından beri yaptığım bir işim vardı. Dünyanın ve Türkiye’nin önemli kurumlarıyla çalışmış, çocuk yaşta birçok iş insanına ve ünlü kişilere sosyal medya alanında hizmet vermiştim. O zamanlar bunu para kazanmak için yapmıyordum. Yaşım olgunlaştıkça ve kariyerin önemini kavradıkça bunu profesyonel bir işe dönüştürebileceğimi farkettim. Bunun üzerine sosyal medya alanında hizmet verdiğim herkese ulaşmaya çalıştım.

Ancak tek başına ilerleyemezdim; başarı, ekiple birlikte oluyor. Elimde müşteri portföyü her zaman vardı ama bunu artık bir ekip oyununa dönüştürüp, oyunu kurallarına göre oynamaya başladım.

Müşteri profiliniz kimlerden oluşuyor?

Kişi (b2c) ve kurumlara (b2b) hizmet veriyoruz. Bu kişiler arasında iş insanları, ünlüler ve bazen ünlü olmak isteyenler olabiliyor. Kurumlarda ise restoranlar, televizyon kanalları, giyim mağazaları, turizm şirketleri, eğlence sektörü gibi çok ucu açıkbir müşteri profilimiz var. Seçenekler çok yaygınlaşabiliyor. Dijitalde var olmak isteyen herkese yardımcı olabiliyoruz.

YAZILIMLA ÇALIŞIYORUZ

Müşterilerinize ne tür hizmetler sunuyorsunuz?

Müşterilerimizin dijital dünyada var olmalarını sağlıyoruz. Bazen kampanyalarını, bazen ise dijital sektörde atacağı adımları yönetiyoruz. Web tasarım, sosyal medya yönetimi, itibar yönetimi, kampanya yönetimi, açıkçası dijital medyayla ilgili aklınıza gelen her şeyi yapabiliyoruz. Farkımız, işimizi güvenle ve dürüstçe yapmamızdan geliyor. Ve tabii bir de yüksek teknolojiden diyebilirim. Diğer ajansların 3-5 kişi çalıştırarak yaptığı bir işi, bizde sadece bir yazılım yapabiliyor. Bu da müşteri açısından hem hız kazandırıyor hem de hata payını oldukça düşürüyor. İnsan hata yapar fakat bir yazılım hata yapmaz. Dürüstlük ve güven ise çok önemli bir detay.

HEDEF MARKA OLMAK

Dünyanın en yenilikçi 20 girişiminden biri seçildiniz. Bu süreç nasıl gelişti?

Biz tamamen kendi işimizi yapıyorduk. Bir bakmışız ki, ödüllendirilecek konuma gelmişiz. İşe odaklandığınızda etrafınızda olanları pek fark etmiyorsunuz. Çok değerli bir ödül tabii ki. Dünya çapında olma anlayışımızla eşdeğer bir ödül kazanmak bizi çok mutlu etti. Fakat en büyük ödülün mutlu müşteriler olduğunu düşünüyoruz.

Global pazarda kendinizi nerede konumlandırmayı düşünüyorsunuz?

Türkiye’de dijital medya sektörüne ses getirmek istiyoruz. Uzun vadede asıl hedefimiz, dünya arenasında kaliteli işler yapmak. Ekibimiz genç ve dinamik. Dünya vatandaşlarının, “Türkiye’den bir markadan dijital sektörde hizmet alıyorum ve çok memnunum” demesini istiyoruz. Markamızla birlikte Türkiye’yi dünyada en iyi şekilde temsil etmek ana gayemiz.

BTM, YANIMIZDA OLDUĞUNU KALPTEN HİSSETTİRİYOR

BTM projenize ne gibi katkılar sağladı?

Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi (BTM), kurum olarak gerçekten girişimcilik ekosisteminde takdir ettiğimiz, ekip olarak sevdiğimiz bir kurum. Girişimciden faydalanmaya çalışan değil, girişimciyi desteklemeye çalışan bir merkez. Bunu tüm ekip üyeleriyle birlikte sonuna kadar hissettiriyorlar. Projenize sadece bir ofis desteği ve ek destekler sunmuyorlar, bunlarla birlikte her zaman yanınızda olduklarını kalpten hissettiriyorlar. Biz de bu merkezde kendimizi geliştiriyor, eğitimlerinden ve birçok olanağından faydalanıyoruz.

GİRİŞİMCİ AYNI ZAMANDA İYİ BİR SATICI OLMALI

Türkiye’de girişimcilik ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye, girişimciler için harika bir ülke. Her yeni bir sorun, yeni bir şirket demek. Girişimci doğru adımları, doğru zamanda atarsa istediğini alabiliyor. Fakat bazı temel sorunlar görüyorum. Proje fikirlerine aşık oluyorlar ve duygusal düşünmeye başlıyorlar. İşin içine duygusallık girdiğinde her şeyi net olarak göremeyebilirler. Bu da satış planlamalarını genellikle görememelerine sebep oluyor. Nihai hedeflerini unutuyorlar. İki nihai hedefin olduğunu düşünüyorum; biri mutluluk, diğeri ise para. Her girişimci bu hedeflerle yola çıkmalı. Unuttuğu şey ise onu paraya müşterinin götüreceği. Satış sistemini spesifikleştirerek iyi bir şekilde planlamıyorlar, ürün oluştuktan sonra bunun büyük sıkıntısını yaşıyorlar. Dünyanın en iyi ürünü bile olsa, satamazsan bir anlam ifade etmiyor, kaybolup gidiyor. Bu yüzden satış ve planlama konusunda ülkemiz girişimcilerinin kendilerini geliştirmeleri gerektiğini düşünüyorum. Benceher girişimci, aynı zamanda çok iyi bir satıcı olmalı.

03 Kasım 2020 Salı

Etiketler : Röportaj