tatil-sepeti

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

İslam dünyasının yetiştirdiği en büyük göz hekimlerinden biri olan Ammar bin Ali, Batı dünyası Ortaçağ karanlığındayken, dünyanın ilk katarakt ameliyatını yaparak tarihe geçmişti. 10. yüzyılda yaşadığı bilinen büyük hekim, Musul’da doğmuş, göz hastalıkları üzerine tahsilini ise Mısır’da yapmıştı. Göz anatomisi üzerine derin araştırmaları bulunan ünlü hekim, ince bir metal boru ile katarakt tabakasını emme yöntemiyle uyguladığı katarakt ameliyatıyla o yılların tıp teknolojisine göre ileri bir ameliyata imza atarak adını tarihe altın harflerle yazdırmıştı.

BİZZAT TECRÜBE

Göz kapakları, saydam tabaka, göz bebeği, göz akı gibi önemli bölgelerdeki hastalıkları tanıtarak bunların tedavisi hakkında ayrıntılı bilgiler veren büyük hekimin en dikkat çeken özelliği, verilen bilgilerin bizzat kendisi tarafından da uygulanmış olmasıydı. Ali, yaptığı tedavilerde devrinin son tıp teknolojisini kullanıyordu. Hatta büyük âlimin yaptığı katarakt ameliyatı esnasında kullandığı tekniklerin modern katarakt ameliyatıyla olan benzerliği kaynaklarda zikredilen bilgiler arasında. Ortaçağ’ın büyük göz hekimi, henüz o çağlarda görmenin önüne geçen bu hastalık için altı çeşit ameliyat metodu geliştirmişti.

GEZİCİ HEKİM

O yıllarda bütünlüğe önem veren tüm İslam âlimlerinin yaptığı gibi Ali de kendinden önceki âlimlerin eserlerindeki boşlukları doldurmaya özen göstermiş ve bu alanda çalışmalarını yoğunlaştırmıştı. İlim tahsili için Mısır, Kahire, Horasan ve Filistin gibi bölgeleri gezen ünlü hekim, körlükleri yok eden katarakt ameliyatı buluşuyla diyar diyar gezerek şifa dağıtmayı da ihmal etmemişti.

48 HASTALIK

Ammar bin Ali, o yıllarda çağdaşı olan büyük göz hekimi Ali bin İsa’nın gölgesinde kalmışsa da çalışmalarının yankıları yıllar sonra ortaya çıkmıştı. Büyük göz hekimi, göz hastalıklarını ayrıntılı olarak anlattığı Kitabül Müntehab isimli bir kitap da yazmıştı. Kitapta göz çiziklerinden başlayarak, göz pınarı, göz sinirlerine varana kadar 48 adet göz hastalığı anlatılmış ve bunların tedavi yöntemlerine yer verilmişti. Tüm bu hastalıkların 86 sayfada anlatıldığı Kitabül Müntehab, 20. yüzyılda Almanca’ya tercüme edilerek ders kitabı olarak okutulmuştu.

İLAÇLAR DENENDİ

Batı dünyasında Canamusalı olarak bilinen büyük alimin en dikkat çeken özelliği kitabında bizzat tecrübe ettiği ilaçlara yer vermesiydi. Kitabının göz enfeksiyonlarına ait olan bölümünde seneler boyunca denediği ve faydasını gördüğü ilaçları anlatmıştı. Ona göre göz hekimi olmanın yüksek standartları vardı. Göz hekimliğinin bugün de baş şartlarından biri olan el bakımına yıllar önce büyük alim de değinmişti. Ammar bin Ali, göz ameliyatı yapan birinin keskin hisleri, maharetli elleri ve tecrübeli bir kalfası olması gerektiğini savunuyordu.

‘HER ŞEY ALLAH’IN TAKDİRİ’

Büyük alim, kuvvetli bir Allah inancına da sahipti. Başarılı bir ameliyatın ardından Allah’a şükreden ünlü hekim, her şeyin Allah’ın bir takdiri olduğu inancındaydı. Ona göre başarının temel kurallarından biri elinden geleni sonuna kadar yaptıktan sonra Allah’a güvenmekti.

02 Eylül 2016 Cuma

Etiketler : Gündem