Cumartesi, 14 Aralık, 2024
HAMİT KARDAŞ
Pandemi raporlarını yayınlamaya devam eden İstanbul Ticaret Üniversitesi, bu kez salgın anında ve sonrasında etkin bir kriz yönetiminin hangi liderlik hamleleri ile mümkün olacağı konusunu mercek altına aldı. Liderlik ve Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Üyesi Gencay Karakaya tarafından hazırlanan raporda, koronavirüs salgınına bağlı ortaya çıkan krizin, özellikle yeni girişimlere sahip girişimcilerin ihtiyaç duyduğu finansal katkıyı kesintiye uğrattığı belirtilerek, özellikle yeni girişimcilerin desteklenmesi ve teşviklerin önünün açılması gerektiği vurgulanıyor.
Devletin işletmelere sunduğu ekonomik paketlerden, kurumsal girişimcilerin içerisinde yer aldığı büyük organizasyonların daha çok faydalanabildiği belirtilen raporda, yerel çapta kalan girişimcilerin bu avantajlardan yararlanmasının daha zor olduğunun altı çiziliyor ve “Bu noktadaki en büyük beklenti, belirli bir aşamaya gelmiş girişimlerin hibeler ile desteklenmesi ve bu ekosistemin çarklarının işletilmesinin sağlanması şeklinde” deniliyor.
CİDDİ KAZANIMLAR
Salgın dönemlerinde girişimci adımlarını atabilen ve belirli düzeyde nakit-sermaye yeterliliğine sahip firmalar için de fırsatların söz konusu olacağına dikkat çekilen raporda şu ifadelere yer veriliyor: “Hiç şüphesiz, teknoloji şirketlerinin ya da teknoloji odaklı girişimlerin önü, hiç olmadığı kadar açık olacak. Bu sayede hem cirolarını hem de piyasa değerlerini artırabilirler. Özellikle online mecralara ihtiyacın ve talebin arttığı bu dönemde, söz konusu yatırımı yapmış ya da yapıyor olanlar ciddi kazanımlar elde edecek. Kısa vadede geçici bir kazanç gibi görünen bu durum, sürdürülebilir şirket politikaları ve doğru yatırım kararları ile kalıcı teknolojik şirketlerin ya da araçların doğmasına neden olabilecek. İnsanların evlere kapandığı dönemde görüntülü görüşme uygulamalarına talep yoğun bir şekilde artarken, ABD borsalarının tepe taklak olduğu salgın süresince Zoom uygulamasının piyasa değerinin son iki ayda ikiye katlanması dikkat çekiyor.”
DAHA FAZLA BAĞIMLILIK
Raporda, küreselleşmenin sonucu olan daha fazla bağlılık ve bağımlılığın salgın sürecinde tüm sorunların daha hızlı aktarılmasına ve tüm dünyaya yayılmasına sebep olduğu vurgulanıyor. İşletmeler açısından en büyük sorun olan endişe ve belirsizliğin halen etkisini devam ettirdiği dile getirilen raporda, “Ekonomik nedenlerle geçilmesi zorunlu olan ‘yeni normal’ dönemi, insanları hem ekonomik hem de sağlık sorunları ile daha güçlü şekilde mücadele etmeye mecbur bırakıyor. Tüm dünyanın temel sorunu bu noktada örtüşüyor” deniliyor.
KLASİK ÇÖZÜMLER SONUÇ VERMİYOR
2020 itibariyle şiddetini ve etkisini giderek artıran salgının yapısal sorunları da beraberinde getirdiği kaydedilen raporda, gerekçeleri de şu ifadelerle açıklanıyor: “Bu sorunlar yapısal; çünkü geleneksel aksiyonların işe yarayamayacağı ve farklı argümanların kullanılması gerekliliği tüm dünya genelinde kabul ediliyor. Türkiye’nin de içinde bulunduğu salgın sürecinde tüm ana akım hususlarda farklı metotlar arayan ve proaktif hamleler sergileyen ülkeler, tedricen yeni normal adımlarına geçiyor. Bu süreçlerde klasik çözümler ve yorumların sonuç getirmeyeceği ve sadece vakit kaybı olması gerçeği apaçık ortada.”
FIRSATA DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR
Raporda salgın sürecinin fırsata dönüşmesinin de imkan dahilinde olduğu şöyle açıklanıyor: “Girişimcilik kültürünün temelinde yer alan zor süreçlerde de fırsat oluşturma nosyonu, bu dönemler için tam bir uygulama düzlemi imkânı veriyor. Yine liderlik aksiyonları, dengede ilerleyen süreçlerden ziyade daha dalgalı ve sallantılı dönemlerde önemli. Her seviyede faaliyet gösteren işletmeleri hatta tüm devletleri derinden etkileyen salgın ve beraberinde getirdiği dışsallıklar, farklı bakış açıları ve farklı uygulamalar ile olabildiğince az zararla atlatılmaya çalışılmalı. Asıl amaç; bu süreci hasar almadan değil, olabildiğince az hasarla atlatmak olmalı. Aksi bir beklenti, motivasyon kaybı ve yeniden odaklanamama sorununa neden olabilir.”
ROKET YARIŞMASINDA TÜRKİYE BİRİNCİSİ OLDULAR
İstanbul Ticaret Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği öğrencilerinden oluşan Anadolu Roket Takımı, TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali Roket Yarışması’nda Türkiye birincisi oldu.
176 TAKIMI GERİDE BIRAKTI
TEKNOFEST 2020 Roket Yarışması Alçak İrtifa Kategorisi’nde yarışan Anadolu Roket Takımı, GökŞahi roketi ile Ön Tasarım Raporu elemesinde kendi kategorisinde 176 takımı geride bırakarak birinciliği yakaladı. Covid-19 salgını sürecinde de pes etmeden çalışmaya devam eden Mekanik, Aviyonik, Simülasyon ve Tasarım ekipleri, roketin alt sistem testlerine devam ediyor. Roketin imalat aşamasını tamamlayan Anadolu Roket Takımı’nın hedefi, üniversiteyi başarılı bir şekilde temsil etmek.
9 ÜYEDEN OLUŞUYOR
Savunma sanayi ve havacılık ile ilgilenen takım, Şubat 2020’de kuruldu. Kaptan Ali Koç önderliğindeki takım, Melike Demirci, Ahmet Can Fırat, İrfan Özakış, Can Ceylandağ, Kutay Güvenç, Mustafa Nazmi Özdemir, Taylan Caner Alaş ve Oğuzcan Tezel ile toplam dokuz üyeden oluşuyor. Takımın sekiz üyesi Mekatronik Mühendisliği Bölümü’nde lisans öğrencisi. Takımın danışmanlığını Bölüm Başkanı Dr. M. Alper Özpınar yapıyor.
TİCARET’E YENİ AKADEMİSYENLER
İstanbul Ticaret Üniversitesi, akademik kadrosuna güçlü isimleri dahil etmeye devam ediyor. Prof. Dr. Süleyman Seyfi Öğün, 2020–2021 eğitim döneminden itibaren Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü akademik kadrosuna dahil oldu. Öte yandan Doç. Dr. Arkun Tatar, Dr. Öğr. Üyesi Alper Baş ve Dr. Öğr. Üyesi Ezgi Tan Dinsel, akademik çalışmalarını artık TİCARET’in Psikoloji Bölümü’nde sürdürecek.
İLK MEZUNLARINI VERDİ
Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Doktora Programı’nın ilk mezunları Faruk Yazar ve Sedat Şeker, doktora unvanı aldılar. Prof. Dr. Mete Çamdereli yönetiminde Faruk Yazar, ‘Türkiye Kamu Diplomasisinde Kriz İletişimi Yönetimi: Rus Uçağı Krizi ve Kaşıkçı Cinayeti Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz’ başlıklı tezini, Sedat Şeker ise ‘Halkla İlişkiler Faaliyetlerinin Özel Okullarda Kurum İtibarına Katkısı’ başlıklı tezini başarıyla savunarak doktora unvanını kazandı.
Mezuniyet töreninde öğrencilerle bir araya gelen Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Gülay Öztürk, programın ilk mezunlarını vermesinden dolayı memnuniyet duyduklarını belirterek, “Önümüzdeki dönemde yeni mezunlarla birlikte programın sektöre ve akademiye daha çok katkı sağlayacağına inanıyorum” dedi.
18 Ağustos 2020 Salı
24 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi