tatil-sepeti

Tarım ve Orman Bakanlığı ile Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Çözümler Ağı (UN SDSN) iş birliği ve Bahçeşehir Üniversitesi ev sahipliğinde "Sürdürülebilirlik ve Tarımda Kadının Gücü Zirvesi" düzenlendi.

Açılışta konuşan Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider, tüm dünyanın yaşanan son üç yılda tarım, sürdürülebilirlik ve gıdanın ne kadar önemli olduğunu görüldüğünü belirterek, tarım ve teknolojiyi bir araya getirdikleri çalışmalara ilişkin bilgi verdi.

Gizligider, Türkiye'nin buğdayın ana vatanı olduğunu, ülkenin yaklaşık 4 saatlik bir uçuşla dünya nüfusunun yüzde 40'ına ulaşılabildiğini ifade ederek, salgın sürecinde çiftçinin üretmeye devam ettiğini, Türkiye'nin dünyanın en büyük ihracatçı ülkelerinden olduğunu, hemen hemen her başlıkta, her başak üründe kendine yeterlilik oranının yüzde 100'ün üzerinde bulunduğunu söyledi.

Türkiye'nin yapacağı her çözümün aynı zamanda bölgesel olduğuna, ayrıca dünyayı da ilgilendirdiğine işaret eden Gizligider, "Türkiye şu anda tarımda en az 5 milyon 100 bin ama bunlar tabii tespit dolanlar, çok daha fazla nüfusa doğrudan istihdam sağlıyor. Son 20 yılın 16'sında tarım sektörü büyüme göstermiş Bunun birkaç yılında problem var bunun 2'si geçtiğimiz pandemi süreci, yine 2008'de küçük bir daralma var.

Yanlış hatırlamıyorsam 2002 yılı itibarıyla tarımsal ihracatımız 2,7 milyar dolar. 2022 itibarıyla tahminimiz 30 milyar dolardan bahsediyoruz. Yine Avrupa Birliği ülkeleri arasında hayvancılıkta açık ara birinciyiz. Sadece nicelik olarak değil, aynı zamanda nitelik olarak da Türkiye hem Orta Doğu'yu hem yakın coğrafyayı beslemeye devam ediyor." diye konuştu.

Gizligider, konuşmasında bakanlık olarak verdikleri desteklerle projelerden de bahsetti. Açılış programı, konuşmaların ardından Gizligider'e hediye takdim edilmesiyle sona erdi.

"KADINLARA BAŞTA KOOPERATİFLER OLMAK ÜZERE TAM BİR POZİTİF AYRIMCILIK İÇİNDEYİZ"


Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Gizligider, programın ardından yaptığı açıklamada, 15 Ekim Kadın Çiftçiler Günü kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Emine Erdoğan'ın himayelerinde önemli bir program gerçekleşeceğini aktararak, "Bizim yeni dönemde vizyonlarımız arasında kadınlar ayrı bir önem taşıyor. Çünkü sürdürülebilirliğin yolu kadından geçer diye düşünüyoruz. Keza Türkiye'de de büyük şehirlere göç hareketinin tersinin gerçekleşmesini istiyoruz. Bu kapsamda kadın çiftçilerle ilgili bir sigortalılık çalışmamız var. İnşallah bu çalışma bittiğinde de bir müjde olarak vermek istiyoruz. Ama henüz neticelenmedi." şeklinde konuştu.

Kadınlara başta kooperatifler olmak üzere tam bir pozitif ayrımcılık içinde olduklarını dile getiren Gizligider, şunları kaydetti: "Türkiye'de de artık tarım dönüşüyor, dijitalleşiyor. Dijital tarım, ormancılık ve hayvancılığa geçiyoruz. Bu kapsamda 1 Ekim itibarıyla Çiftçi Kayıt Sistemi'nin e-devlet üzerinden güncellenmesiyle ilgili bir çalışma başlattık. Şimdi bunu hayvancılıkta da yapacağız. Yani dijital hayvancılığa geçiyoruz. Mevzuat çalışmalarımızı tamamladık, eğer meclisimiz takdir buyurursa dijital ormancılığa geçiyoruz. Yani her ağacın barkodunun olduğu bir sistemden bahsediyorum. Burada orman köylülerimize inşallah yeni müjdeler vereceğiz. Gerek ekonomik olarak, gerek hak anlamında. Bu dönüşümü Türkiye sağlayacak ve biz bunu kadınlarımızla birlikte sağlayacağız diye düşünüyoruz."

Gizligider, bakanlıklarının desteklerine ilişkin 65 parça desteğin olduğunu, alt kırılımlarıyla bu sayının 134'e yükseldiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu bir yandan çok fazla gibi görülebilir ama bizim çiftçimizden, sahadan aldığımız şu; lazım zamanda, yani ekim zamanında, ekerken bu desteği bulabiliyorsa bu anlamlı. Ama birtakım sıkıntılar yaşadıktan sonra geliyorsa bu sefer bu bir işe yaramıyor. Bir yandan da özellikle tüm dünyada yaşanan sıkıntının Türkiye'ye de yansıması söz konusu. Paranın değer kaybıyla ilgili bir sorun var. O yüzden bu yıl bunu karta yükleme şekliyle mazot ve gübrede sağlayacağız, başaracağız. Önümüzdeki yıl itibarıyla bu başka bir sistematiğe daha evrilecek. Amacımız çiftçinin hak ettiği desteği lazım zamanda buluşturmak ve üretimin sürdürülebilirliğini bu kapsamda teminat altına almak. Biz şimdi öyle bir sistem kuracağız sonucunda da çiftçi zarar etmeyecek. Zarar edemeyecek. Çünkü sistemi en baştan üretim deseninin tespit edilmesi, tercih edilmesi şekliyle başlatacağız. Her ne kadar birden fazla sigorta çeşidimiz var ise de bir de gelir koruma sigortasını şimdi getiriyoruz. Şu anda Konya'da pilot uygulama olarak başladık, bunu tüm Türkiye'ye de getireceğiz. Bu sefer aksi bir durumda bu da devreye girecek, bir fark ödemesi gibi diyelim buna. İnşallah hem dijitalleşme, yani teknolojiyle tarımın buluşması hem de bu yeni sistemle birlikte zaten de gündemde olan tarım, üretim ve yeniden belki öze dönüş, bereketli bir sürece girecek diye düşünüyorum."

12 Ekim 2022 Çarşamba

Etiketler : Sektörel