tatil-sepeti

HABER: ŞEREF KILIÇLI

İstanbul Ticaret Odası İletişim ve Medya Meslek Komitesi’nin düzenlediği ‘Toplumsal Değişim ve Medya’ konulu toplantıda, dijitalleşmenin etkisiyle yaşanan hızlı dönüşüm tartışıldı. İTO Başkan Yardımcısı İsrafil Kuralay’ın yönetiminde gerçekleşen toplantıda, akademisyenler ve gazeteci yazarlar değişimi çeşitli boyutlarıyla analiz etti. İTO Genel Sekreteri Doç. Dr. Nihat Alayoğlu, Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan, İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celalettin Aktaş da toplantının katılımcıları arasındaydı.

DEĞİŞİMDE İKİ BOYUT

Medyadaki değişimin teknik ve içerik boyutu olduğunu belirten İTO Başkan Yardımcısı Kuralay, “Teknik içeriği de zorlayacak şekilde değişiyor ve üretimi de değiştiriyor. Medya işleri yeni bir zemine kayıyor, yani geleneksel medya bir alana toplanıyor. Gazetelere internet üzerinden ulaşıldığı için okuyucular artık bayiden gazete almak istemiyor. Bu sebeple gazete tirajları düştü fakat yeni medyanın henüz bir ekonomisi de oluşmadı. Sosyal medya ise manipülasyonların çok rahat yapılabildiği bir alan. Toplumun sosyal medya üzerinden nasıl manipüle edilebileceğini 2 Temmuz akşamı Trump’ın öldüğü iddiasıyla oluşturulan çalkantıda bir kez daha gördük” dedi.

DÜNYAYI DEĞİŞTİRİYOR

İletişimde temel kuralın güven olduğunun altını çizen Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan ise “Bir ülke kendi medyasına güvenmezse alternatif kaynaklara yönelir. Mesela son bir yıl içinde pek çok uluslararası medya kuruluşu Türkiye’ye özel Türkçe yayınlara başladı. Bilinenler haricinde bilinmeyenler de var. Medyanın güvenirliğini kaybetmesi toplum için tehlikeli” diye konuştu.

Medyanın toplumsal değişimi yönlendirme özelliğine dikkat çeken Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Büyükaslan da şöyle konuştu: “Medyaya hakim değilseniz hakim olan değiştirir. Medya kendisiyle beraber dünyayı da değiştiriyor. Toplumsal değişimde etkisi en çok hissedilen içerikle ilgili olanlar. Bu değişim hızlı şekilde yansıyor ve yeni düşünce biçimleri ortaya çıkıyor. Medya sahipliğinden ziyade, medya içeriğini yönetecek sahiplik daha önemli.”

AKILLI TELEFON ETKİSİ

Değişimde asıl büyük kırılmanın akıllı telefonlar ve akıllı nesnelerle olduğunu belirten İstanbul Ticaret Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celalettin Aktaş ise “Akıllı telefonların ekonomik, siyasi, kültürel ve eğitim boyutu var. Dünya ile her an iletişim imkânını sunuyor. Araçlar değişince insanların algıları da değişiyor. Buna göre içerik üretmek zorundayız. Üretilen içerikte insanın beklentileri ön planda olmalı. Bu değişim, üretim tekniklerini ve sektörleri de değiştiriyor. Dijital dönüşümde resim çok büyük. Ürettiğiniz şey toplum tarafından kabul edilmezse çöpe gidiyor” dedi.

ANADOLU'NUN ZENGİN KÜLTÜRÜ AVANTAJ

Kültür ve Turizm Bakanlığı Daire Başkanı Hakan Tanrıöver, Anadolu’nun zengin kültürünün içerik üretmede önemli bir avantaj olduğunu vurguladı. Tanrıöver, dijital medyanın kent ile kırsal arasındaki bilgiye ulaşma farkını ortadan kaldırdığını da söyledi.

DİZİLERDE MARKALARI BUZLAMAYIN

Türkiye’nin dizi ihracıyla önemli bir potansiyel elde ettiğine dikkat çeken Milliyet Gazetesi Yazarı Ali Eyüpoğlu, bu konuda halen bir politikanın olmadığını da savundu. Eyüpoğlu, dizilerde markaları buzlamanın, Türk markaların yurtdışında tanıtımına zarar verdiğini de sözlerine ekledi.

TEYİT MERCİİ YİNE GAZETELER

Medyadaki değişimde en önemli meselenin içerik üretimi olduğunu belirten Takvim Gazetesi Yazarı Ekrem Kızıltaş, “Her sahada içerik üretebilecek insanları yetiştirmemiz gerekiyor. Sosyal medyanın yaygın ama güvenilmez olduğu bir durum var, insanlar teyit etmek için eninde sonunda yine gazetelere bakıyor. Ana akım medya hâlâ anlamlı. Ana akım medyanın ayakta durması gerektiği gibi bir ana akım düşünce de olmalı. İnternet medyası, basılı yayının yerini alacakmış gibi görünüyor” dedi.

17 Temmuz 2019 Çarşamba

Etiketler : Gündem