Cumartesi, 23 Kasım, 2024
HAMİT KARDAŞ
Yazar ve yönetmen Derviş Zaim, yakın zamanda vizyona giren Flaşbellek filmi ile ilgili ilk söyleşisini, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde gerçekleştirdi. Kültür Sanat Buluşmaları kapsamında online düzenlenen söyleşiye, öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ala Sivas Gülçur’un yönettiği söyleşinin konuğu, yazar ve yönetmen Derviş Zaim oldu. Zaim, Flaşbellek filmini çağa tanık olmak için çektiğini, Türkiye’nin yanıbaşında meydana gelen ve 10 yıldır devam eden Suriye savaşını anlattığını söyledi.
‘HAKİKATİ YANSITTIM’
Yönetmen Zaim, yeni filminin İtalyan yeni gerçekçilik akımına uyup uymadığı sorusuna, yeni gerçekçilik kalıplarına tam olarak uyduğunu söyleyemeyeceği yanıtını verdi. Filmde, ortadaki hakikati aynı şekilde yansıtmaya çalıştığını vurgulayan Zaim, “Ortada sert bir savaş var ve onu yansıtmaya çalıştım” dedi.
Göç etmenin nasıl bir şey olduğunu, göçmenin kafa yapısını, nasıl bir zihne sahip olduğunu iyi bildiğini, çünkü bunları yaşadığını aktaran Zaim, kendisinin ve ailesinin bundan çok etkilendiğini kaydetti. Zaim, bu sebeple göçmenlerle empati kurabildiğini, o insanların neleri bırakıp buraya geldiğini iyi bildiğini ifade etti. “Bunları, anlatılması gerektiği için anlattım” diyen Derviş Zaim, filminde hali vakti yerinde iki insanın öyküsünü aktardığını söyledi.
FİLMİN ÖYKÜSÜ
Zaim, “Hiç kimse hadi buradan gidelim, ileride cennet var ve orayı talan edelim diyerek göç etmez. Büyük bir baskının sonucu kaçtığını gösterdik” diye konuştu. Göçmenin de herkes gibi bir insan olduğunu, sosyolojik, psikolojik ve fizyolojik yönleri bulunduğunu seyirciye aktarmaya çalıştıklarının altını çizen Zaim, filmle ilgili şu bilgileri paylaştı: “Filmin kahramanı Ahmet, çok trajik olaylarla karşı karşıya kalır, istemediği olaylara şahitlik eder ve sıkıntı duymaya başlar. Sonrasında, ‘Ben ne yapmaya çalışıyorum’ diyerek bunları sorgular. Kahramanın bunları açığa çıkartmaya karar vermesiyle sevdiklerinin hayatı tehlikeye girer. Burada Yunan tragedyalarındaki gibi bir ikilem yaşanır. Susarsa vicdanı onu rahatsız edecek, konuşursa öldürülecek. Ahmet, gördüklerini dünyaya duyurması halinde akan kanın durmasına yardımcı olabileceğini düşünür, vicdanı ile hayatı arasında kalır.”
25 Nisan 2022 Pazartesi
24 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi
17 Ekim 2022 Pazartesi