Denizin rüzgarı elektrik açığına çare olacak

Karasal rüzgar enerji santrali (RES) projeleri ile önemli bir başarı yakalayan Türkiye, deniz üstü RES’lerle de bu başarıyı sürdürmeyi hedefliyor. Türkiye’nin potansiyelini kullanması halinde mevcut elektrik üretiminin dörtte üçünden fazlası, deniz üstü RES’lerden karşılanabilecek.

Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği WindEurope tarafından hazırlanan “2022 Avrupa Rüzgar İstatistikleri ve 2023-2027 Görünümü” raporuna göre, Türkiye’de geçen yıl ilave edilen rüzgar enerjisi kapasitesi 867 megavat olurken, toplam kurulu güç 11 bin 969 megavata yükseldi. Böylelikle Türkiye Kurulu güç sıralamasında Avrupa’da geçen yıl önceki yıla göre bir basamak yükselerek 6. sırada yer aldı. Ulaşılan yaklaşık 12 bin megavatlık kurulu güç ile Türkiye, Avrupa’nın kurulu güç açısından rüzgar enerjisinin üçte birini oluşturan 6 ülkesinden biri oldu. 

TOPLAM KAPASİTE

Türkiye’nin toplam açık deniz rüzgar potansiyelinin 50 metreden az derinlikte 18 gigavat sabit, 50-1000 metre derinlikte 57 gigavat olmak üzere yaklaşık 75 gigavat olduğunu belirten Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği Başkanı Dr. Murat Durak şu değerlendirmelerde bulundu: “Dünya Bankasının yayınladığı rapora göre, Türkiye’de açık deniz rüzgar enerjisi potansiyelinin en fazla olduğu bölge rüzgar hızlarının saniyede 9 metre hıza ulaşabildiği Ege Bölgesi’nin kuzeybatısında kalan alanlardır. Teknik olarak bu bölge 6 gigavat sabit, 19 gigavat yüzer olmak üzere toplam 25 gigavat potansiyele sahip. Ege Bölgesi’ni rüzgar hızlarının saniyede 7-8 metre hızlara ulaştığı Marmara ve Karadeniz bölgeleri takip ediyor.”

ALTYAPI VE DEPOLAMA

Deniz üstü RES’lerdeki yüksek potansiyele dikkat çeken Dr. Murat Durak; “Mevcutta 105 bin megavatlık kurulu elektrik gücü bulunan Türkiye’de tüm kaynakların kullanılması için projelere ihtiyaç duyuluyor. Türkiye’nin, denizlerdeki rüzgar potansiyeliyle altyapı ve depolama teknolojilerini tam entegre kullanması halinde mevcut elektrik üretiminin dörtte üçünden fazlası deniz üstü RES’lerden karşılanabilir. Bu santraller karasal olanlara göre bazı avantaj ve dezavantajlara sahip olsa da denizde rüzgar şiddetinin karaya oranla çok daha fazla ve sürekli olması açısından uzun vadede daha fazla kar getiren bir yatırım olma özelliğini taşır” dedi.

TEKNİK VE EKONOMİK ANALİZ ÇALIŞMASI YAPILACAK

Karasal rüzgar enerji santrallerindeki (RES) yatırımlarıyla tüm elektrik kurulu gücünün içindeki rüzgar enerjisi kurulu gücünün payını yüzde 11 seviyesine yükselten Türkiye’nin yeni hedefi deniz üstü RES’ler oldu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından deniz üstü rüzgar enerjisinde Bandırma açıklarında 1111 kilometre kare alan, Bozcaada açıklarında 299 kilometrekare, Gelibolu açıklarında 75.6 kilometrekare ve Karabiga kıyılarında 410 kilometrekare alan aday Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) olarak tahsis edildi. Teknik ve ekonomik analizler ile kapasitenin belirlenmesine yönelik çalışmaların ardından, alınan sonuçlara göre deniz üstü RES kurulumuna yönelik faaliyetler yürütülecek.

DENİZ ÜSTÜ RES’LER YEŞİL HİDROJEN DE ÜRETECEK

Ocak ayında Ulusal Enerji Planı ile Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası’nı açıklayan Türkiye, hidrojende elektrolizör kurulu gücünü 2030’da 2, 2035’te 5 ve 2053 yılında 70 gigavata çıkarmayı hedefliyor. Deniz üstü RES’lerin hidrojende de etkili olması bekleniyor. Denizüstü Rüzgar Enerjisi Derneği Başkanı Dr. Murat Durak Güney Marmara Kalkınma Ajansının koordinatör olarak yer aldığı uluslararası ortaklı 16 üyeli konsorsiyum tarafından hazırlanan HYSouthMarmara Projesi Ufuk Temiz Hidrojen Ortaklığı’nın desteklenmeye hak kazandığı bilgisini de verdi. Deniz üstü rüzgar enerjisinden elde edilen elektrikle yeşil hidrojen üretiminin amaçlandığı projenin 36.8 milyon Euro toplam bütçeyle 5 yıl süreceğini anlatan Durak, “Türkiye’nin ilk Yeşil Hidrojen Vadisi hayata geçirilecektir. Projenin başarılı olmasıyla şimdiye kadarki en yüksek hibe tutarı olan 8 milyon Euro AB hibesi ülkemize kazandırıldı ve Türkiye Çerçeve Programları tarihinde bir ilk yaşandı” dedi. Durak, Güney Marmara Hidrojen Kıyısı Platformu’nun ilk somut adımlarından birisi olacak bu projeyle sadece yeşil hidrojen üretimine değil sıvı ve katı hidrojen türevlerinin üretimine de yer verileceğini kaydetti. 

21 Ağustos 2023 Pazartesi