Cumhuriyet’in kalkınma vizyonunda yer alan demiryolunda, mevcut hat uzunluğu yaklaşık 14 bin kilometreye ulaştı.


Ankara-Eskişehir arasında ilk yüksek hızlı tren (YHT) hattının 2009’da devreye alınması ise Türkiye’yi YHT işletmeciliğinde dünyanın 8’inci ülkesi konumuna yükseltti. 

 

Demiryolunda ikinci altın çağı başlatan YHT ve hızlı tren yatırımları artarak devam edecek. 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı çerçevesinde; YHT ve hızlı tren bağlantısı olan il sayısının 11’den 52’ye çıkarılması, toplam demiryolu hat uzunluğunun ise 28 bin 590 kilometre olması hedefleniyor.

 

HABER: ŞEREF KILIÇLI

 

Sanayi Devrimini hızlandıran demiryolunda ilk tren işletmeciliği, 1830 yılında Liverpool-Manchester arasında İngiltere’de başladı. Anadolu’nun demiryolu ile tanışması ise Osmanlı döneminde 23 Eylül 1856 tarihinde bir İngiliz şirketine verilen imtiyazla 1866 yılında tamamlanan 130 kilometre uzunluğundaki İzmir-Aydın hattıyla oldu. 1922 yılına kadar Osmanlı topraklarında, Rumeli ve Anadolu-Bağdat hattının da içinde bulunduğu toplam 8 bin 619 kilometrelik demiryolu hattı yapıldı. Osmanlı döneminden Cumhuriyet dönemi Türkiye’sine kalan toplam demiryolu hattı, Rusya’dan geri alınan topraklardaki 356 kilometrelik hat da eklendiğinde toplam 4 bin 112 kilometreydi. Hatların büyük kısmı yabancı şirketlere verilen imtiyazlar çerçevesinde yaptırıldığından işletme hakkı da bu şirketlerde bulunuyordu.

 

KALKINMA PROJESİ

 

İmtiyazlı demiryollarından bir kısmı İstiklal Harbi döneminde yani Cumhuriyet’ten önce Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından millileştirildi. Cumhuriyet’in kuruluşu sırasında fiilen yabancılara ait olup onlar tarafından işletilen hatların uzunluğu 2 bin 352 kilometreye düşürüldü. Cumhuriyet döneminde kalkınmayı tüm ülke sathına yaymak için demiryolu inşasına ayrı bir önem verildi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Memlekette her vasıta ile bir karış fazla şimendifer (demiryolu) vücuda getirmek fakat vaziyet her ne olursa olsun bir gün geri kalmamak düsturu, milletin hakiki ihtiyacına tamamen mutabıktır” ve “Türkiye Hükümetinin belirlediği projeler çerçevesinde kararlaştırılan zamanlar içinde vatanın bütün bölgeleri çelik raylarla birbirine bağlanacaktır. Bütün vatan, bir demir kütle haline gelecektir. Demiryolları, memleketin tüfekten, toptan daha önemli bir güvenlik silahıdır” sözleri de verilen önemi gösteriyordu. 

 

ATATÜRK DÖNEMİ

 

Cumhuriyet döneminde, demiryolu inşasında Nuri Demirağ gibi Türk müteşebbisler de devreye girerken, diğer taraftan yabancı şirketlere ait demiryollarının millileştirilmesi ve işletmelerinin devlete devri faaliyeti de sürdürüldü. Atatürk hayatta iken yeni demiryolu hatlarının inşası ile 1923 yılında 4 bin 112 kilometre olan demiryolu hattına 1938 tarihi itibariyle 2 bin 815 kilometre daha eklendi. Demiryolu 1927’de Kayseri’ye, 1930’da Sivas’a, 1931’de Malatya’ya, 1933’te Niğde’ye, 1934’te Elazığ’a, 1935’te Diyarbakır’a ve 1939’da Erzurum’a ulaştı. Bu dönemde inşa edilen ana hatlar şunlardı: Ankara-Kayseri-Sivas, Sivas-Erzurum, Samsun-Kalın (Sivas), Irmak-Filyos (Zonguldak kömür hattı), Adana-Fevzipaşa-Diyarbakır (Bakır hattı), Sivas-Çetinkaya (Demir hattı). 1950 yılına gelindiğinde toplam hat uzunluğu 7 bin 671 kilometreye erişti.

 

İNDİRİMLİ TARİFE

 

Demiryollarının millileştirilmesi politikasında yabancı işletmecilerin uyguladığı farklı tarife sistemi de etkili oldu. Yabancı işletmecilerin Avrupa’dan getirilen mallar için ucuz tarife, Türkiye’deki üretim merkezlerinden yapılan taşımalarda ise fahiş tarife uygulaması tepki çekiyordu. Devlet Demiryolları’nın 1931 yılında başlattığı indirimli tarife uygulamasında birinci hedef ihraç edilebilecek ürünlerin miktarını artırmak, ikinci hedef Türk ürünlerinin fiyatlarını dünya pazarlarında rekabet edilebilir düzeyde tutmaktı. Ayrıca indirimli tarife ile ülke içinde seyahatleri artırarak ekonomik ve sosyal gelişmeye katkıda bulunmak da hedefleniyordu. 1933’ten sonra tarife indirimlerine hız verildi. Tarım ve sanayi sektörünü desteklemek ve 1929 Dünya Ekonomik Krizi’nin Türkiye’deki etkisini azaltmak için yeni bir tarife sistemine geçildi.

 

DEMİRYOLU SANAYİ

 

Genç Cumhuriyet, demiryolunda yeni hat yapımıyla birlikte lokomotif-vagon bakım ve onarımı için atölyeler kurmaya da önem verdi. Bu kapsamda, 1894 yılında Almanlar tarafından Bağdat Demiryolu ile ilgili olarak Eskişehir’de kurulan Lokomotif ve Vagon Tamir Atölyesi, 1924 yılında Demiryolu İdaresi’ne devredildi. 1929 yılında köprü, makas ve güvenlik tesisatı ile ilgili yapım ve onarımı sağlayacak yeni atölyeler kuruldu. 1958 yılına kadar bu atölyelerde sadece onarım işleri yapılmakta iken bu tarihten sonra kademeli olarak seri halinde yedek parça, makina aksamı, lokomotif, yük ve yolcu vagonları, çelik köprüler imal edilmeye başlandı.

 


YHT VE HIZLI TRENLE YENİ DÖNEM

 

Demiryolu yatırımlarında 1950-2002 arasındaki dönem, karayolları yatırımlarının etkisiyle önceliğin kaybedildiği ve yavaş ilerlenen bir dönem olarak kabul ediliyor. 1950 yılındaki 7 bin 671 kilometrelik demiryolu ağı, 2002’ye kadar 10 bin 940 kilometre seviyesine getirildi. Ancak 2003 yılında süreç yeniden demiryolu lehine döndü. Yüksek hızlı tren (YHT) ve hızlı tren hatları, mevcut hatların modernizasyonu ve yeni konvansiyonel hatların yapılması kararlarıyla birlikte demiryolu yeniden öncelikler arasına alındı. Türkiye’nin ilk YHT hattı, 13 Mart 2009’da Ankara-Eskişehir arasında açıldı. Ardından 2011’de Ankara-Konya, 2014’te Ankara-İstanbul, 2014’te İstanbul-Konya, 2022’de Konya-Karaman ve 2023 yılında da Ankara-Sivas hatları devreye alındı. 2009’da Ankara-Eskişehir hattının açılmasıyla Türkiye, Avrupa’da 6’ncı, dünyada ise 8’inci YHT işletmecisi ülke konumuna yükseldi.

 

2 BİN 32 KİLOMETRE YHT HATTI İNŞA EDİLDİ

 

Türkiye, Ekim 2023 itibariyle 11 bin 668’i konvansiyonel, 2 bin 32’si yüksek hızlı tren (YHT), 219 kilometresi hızlı tren hattı olmak üzere toplam 13 bin 919 kilometre demiryolu hattına sahip. Yani son 20 yılda yaklaşık 3 bin kilometre daha demiryolu hattı eklendi. Yine yatırımlar kapsamında mevcut hatların yüzde 58’ine denk gelen 8 bin 46 kilometresi sinyalli, yüzde 51’ine karşılık gelen 7 bin 142 kilometresi ise elektrikli hale getirildi. Yaklaşık 3 bin 700 kilometrelik güzergâhta yapım çalışmaları devam ediyor.

 

Demiryolunun, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, yatırım bütçesi içindeki payı ise 2023 yılında yüzde 64’e yükseldi. Türkiye, 2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı çerçevesinde; demiryolu hat uzunluğunu 28 bin 590 kilometreye, yolcu taşımacılığındaki payını yüzde 0.96’dan yüzde 6.20’ye, yük taşımacılığındaki payını yüzde 5.08’den yüzde 21.93’e çıkarmayı hedefliyor. Ayrıca yüksek hızlı tren ve hızlı tren bağlantısına sahip olan il sayısının 11’den 52’ye, yıllık yük taşımacılığının 448 milyon tona, lojistik merkez sayısının 12’den 26’ya çıkarılması da planlanıyor.

 

MİLLİ ELEKTRİKLİ TREN GÖREVDE

 

Türkiye demiryolu sanayinde bugün uluslararası standartlarda yeni nesil lokomotifler, dizel ve elektrikli tren setleri ve motorları, yolcu ve yük vagonları, tren kontrol yönetim sistemi gibi ana ve kritik ürünleri üretebiliyor. TÜRASAŞ (Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii A.Ş.) tarafından üretilen Milli Elektrikli Tren, 27 Mayıs 2023’te Adapazarı ile Gebze arasında yolcu taşımacılığına başladı. Avrupa Birliği tarafından istenen TSI sertifikasına, yani karşılıklı işletilebilirlik için gerekli tüm şartlara sahip Milli Elektrikli Tren’den 2025 yılı sonuna kadar toplamda 22 set üretilerek yolcu taşımacılığının önemli bir ihtiyacının karşılanması hedefleniyor. Öte yandan, Milli Hızlı Tren çalışmalarına da devam eden Türkiye, ilk prototip montajına 2024 yılı başında başlamayı planlıyor.

 

DEMİRYOLUNDAKİ 12 LOJİSTİK MERKEZ

 

Demiryolunda yeni hatlar inşa etme projeleri yanında lojistik merkez projeleri de devam ediyor. Devlet Demiryolları’nın (TCDD) 2007 yılında başlattığı lojistik merkez projeleri, kombine taşımacılığın gelişmesine de katkı sunuyor. Bugüne kadar açılışı yapılan 12 lojistik merkezin listesi şöyle: Samsun (Gelemen), İzmit (Köseköy), Uşak, İstanbul (Halkalı), Balıkesir (Gökköy), Eskişehir (Hasanbey), Denizli (Kaklık), Kahramanmaraş (Türkoğlu) Erzurum (Palandöken), Konya (Kayacık), Mersin (Yenice) ve Kars. Mevcut 12 lojistik merkeze ilave olarak Sivas, Kayseri (Boğazköprü), Rize (İyidere) ve İzmir (Kemalkemalpaşa) lojistik merkez inşaatları devam ediyor.

30 Ekim 2023 Pazartesi