Cumhuriyet, Zümrüdüanka gibi küllerimizden yeniden doğmaktır

İTO’nun Cumhuriyet’in 100. yılı dolayısıyla düzenlediği kutlama resepsiyonuna katılan İstanbul Valisi Davut Gül, “Son yüzyılda en önemli kazanımımız Cumhuriyet’in ta kendisidir. Cumhuriyet ile birlikte Türkiye, bu zor coğrafyada, bölgesinin güvenli limanı olmayı başarmış bir ülkedir” dedi. 

İTO Başkanı Şekib Avdagiç ise “Milletimizin zafere attığı imzanın adı Cumhuriyet’tir. Bizim için Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde milletimizin Zümrüdüanka gibi küllerinden yeniden doğmasının adıdır. Bizim için Cumhuriyet, yeni Türkiye’nin güçlü hedeflerine açılan kapıdır” diye konuştu. 

İstanbul Ticaret Odası (İTO), Cumhuriyet’in 100. yılı dolayısıyla 22 Ekim günü, Haliç Kongre Merkezi’nde kutlama resepsiyonu ve etkinliği düzenledi. Türk bayraklarıyla donatılan Haliç Salonu’nda gerçekleş-tirilen etkinliğe, 750 binden fazla şirketi temsil eden, İstanbul iş dünyasının en büyük meslek örgütü İTO’nun Meclis ve Meslek Komitesi üyeleri ile davetliler katıldı. İstiklal Marşı’nın okunduğu Cumhuriyet resepsiyonunda, daha sonra belgesel gösterimi yapıldı.

GÜVENLİ LİMAN

Etkinlikte konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, Cumhuriyet’in, 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının en değerli varlığı olduğunu vurgulayarak, “Son yüzyılda en önemli kazanımımız Cumhuriyet’in ta kendisidir. Cumhuriyet ile birlikte bu zor coğrafyada Türkiye, bölgesinin güvenli limanı olmayı başarmış bir ülkedir” dedi.

İŞ İNSANLARININ GÜCÜ

Vali Gül, Türkiye’nin güçlü olmasında iş insanlarının rolüne dikkati çekerek, İTO üyelerine şöyle seslendi: “Güçlü olmamızın en önemli sebebi sizlersiniz. Ürettiğiniz için, istihdam ettiğiniz için, 250 milyar dolar ihracat yapabilen bir ülkeye ulaştığımız için her birinizi ayrı ayrı tebrik ediyorum. İstanbul’un rakamlarına baktık; 6 milyon kişi sigortalı olarak çalışıyor. Bu, İTO’nun gücünü gösteriyor. Farklılıklarımızı zenginlik kabul edip, kardeşliğimizi, birlik bütünlüğümüzü daha çok güçlendirerek, Türkiye Yüzyılı’nda daha çok üretim, istihdam ve ihracatla daha güçlü bir Türkiye’ye ulaşacağız. Cumhuriyet’in 100. yılını kutluyorum.”

ZAFERE ATILAN İMZA

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç de “Milletimizin zafere attığı imzanın adı Cumhuriyet’tir. O yüzden bizim için Cumhuriyet, Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde milletimizin Zümrü-düanka gibi küllerinden yeniden doğmasının adıdır. O yüzden bizim için Cumhuriyet, muhtaç olduğumuz gücü bulduğumuz bitimsiz bir kaynaktır. 

O yüzden bizim için Cumhuriyet, yeni Türkiye’nin güçlü hedeflerine açılan kapıdır” diye konuştu. Türkiye’nin bağımsızlığını ve ‘milletin iradesinin iktidarını’ simgeleyen Cumhuriyet’in 100. yılını kutlayan Avdagiç, “Bu kutlu günde, İTO Başkanı olarak, camiamız adına bir kez daha yürekten diyorum ki; çok yaşa Cumhuriyet…” dedi. 

ZORLU YOLCULUK

Türkiye’nin, Cumhuriyet’le geçen 100 yılında ‘uzun’ ve ‘zorlu’ bir yolculuk dönemini başarıyla geride bıraktığını belirten Avdagiç, şunları kaydetti: “1912’deki Balkan Savaşları’ndan Milli Mücadele’nin zaferle neticelendiği 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi’ne kadar geçen 10 yıl boyunca savaşlarla tarumar olmuş bir vatanımız ve milletimiz vardı. Vatanın her köşesi işgal edilerek düşman askerlerinin postallarıyla çiğnenmekteydi. Çaresizdik, boynumuz büküktü, istiklalimiz tehdit altındaydı. Üstelik halkımız yokluk ve kıtlığın pençesindeydi. İşte böylesine bir ortamdan çıkması için milletimize rehberlik eden, yine milletimizin azim ve kararlılığı oldu. Bu kararlılık sayesinde Türk milleti, kendisine hayat hakkı tanımayarak tarih sahnesinden silmeye çalışan işgalcilere karşı büyük bir zafer kazandı.”

İTO, İKİNCİ YÜZYILA DA İMZASINI İSTİŞARE İLE ATACAK

İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, etkinlikte yaptığı konuşmada, “İTO’nun Cumhuriyetimizin birinci yüzyılında olduğu gibi inşallah ikinci yüzyılında da önemli hizmetlere imza atacağına tüm kalbimle inanıyorum” dedi. Türkiye’nin 1923’te Saltanat’tan Cumhuriyet’e geçtiğini ve bu yeni yönetimin de kültürel bakımdan yabancı bir kavram olmadığını belirten Erken, ‘meşveret’ ve ‘şûra’ kavramlarına dikkat çekti. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk başkanı olduğu 23 Nisan 1920’deki meclisin duvarında Kur’ân-ı Kerim’in Şûrâ Suresi’nin 38. ayetinde geçen ‘Ve emruhum şûrâ beynehüm’ cümlesinin yazılı olduğunu anlatan Erken, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu ayet ‘İşlerini istişare ile yürütürler’ anlamına gelmektedir. Yani burada da meclis ile istişare, adeta iç içe iki kavram olarak değerlendirilmiştir. Türkiye Cumhuriyetimiz de 29 Ekim 1923’te kurulduktan sonra zaman içinde tüm kurum ve kurulları ile işlemeye başladı. Ve Büyük Millet Meclisi, sistemin en önemli organlarının başında olarak vazife gördü.” Cumhuriyet rejiminin hâkim olduğu yapılarda istişarelerin yapıldığı yerlerin en başında meclisin geldiğini belirten Erken, hayatın hemen her alanında istişare kültürünün yaygın olmasının faydalarına dikkat çekti.

30 Ekim 2023 Pazartesi