tatil-sepeti

“Bir fotoğrafın karanlık odada nasıl çıkacağını sabırla beklerken aslında hayatın her alanında sabırla beklemeyi öğrenirdik” diyor Cumhuriyet yıllarının ilk fotoğrafçısı Süreyya Bükey’in oğlu Orhan Bükey.


Yıllarını fotoğraf mesleğine vermiş Beyoğlu’nun, İstanbul’un ve Türkiye’nin tarihini minik karelerle geleceğe aktarmış olan yarım asırlık meslek duayeni, anılarıyla Cumhuriyetli ilk yılların fotoğraf tarihine ışık tutuyor. 

 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

Atatürk’ün profilini de karanlık odada kayıt altına aldı, Kazım Karabekir’in de… Türkiye gündemindeki siyasi olaylara da tanıklık etti, kendisi de vitrininde yer alan fotoğraflarla gündem oluşturdu. Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki Beyoğlu’nu ve ünlü simalarını siyah beyaz karelerle kayıt altına alan Foto Süreyya’nın oğlu Orhan Bükey, İstanbul’un asırlık fotoğraf kültürünü anılarıyla inşa etmeye devam ediyor. Bükey, karanlık oda ile birlikte sebatın ve buna bağlı olarak hayattan alınan keyfin kaybolduğunu ifade ediyor. 

 

19. YÜZYILLA BAŞLADI 

 

İstanbul’un fotoğrafçı esnafının tarihi 19. yüzyıla kadar dayanıyor. İlk yerli fotoğraf stüdyosuna 1850 yılında Vasilaki Kargopulo ile kavuşan İstanbul, 1857 yılında Pascal Sebah’ın stüdyosu ile bu yolculuğuna devam eder. Günümüze ulaşan pek çok fotoğrafta imzası bulunan Sebah-Joailler stüdyosu ise 1888 yılında kurulur. Osmanlı’nın son zamanlarına kadar İstanbul’un fotoğraf hafızasında kilit rol üstlenen Sebah Joailler Stüdyosu’na, Cumhuriyet’in ilanı ile birlikte Foto Süreyya da eklenir. 

 

ATATÜRK’ÜN FOTOĞRAFÇISI  

 

İstanbul fotoğraf kültürünün Cumhuriyetli yıllarını temsil eden Foto Süreyya, 1924 yılında Eminönü Çiçek Pazarı’nda fotoğrafçılık ürünleri satan bir dükkan olarak kurulur. Süleyman Süreyya Bükey öncülüğünde İstanbul’a hizmet veren Foto Süreyya, 1928 yılında Beyoğlu’nda bugünkü binasına taşınır. İstanbul’un kalbinde hem İstanbul hem Türkiye tarihine tanıklık edecek kareleri yakalayan Süreyya Bükey, 1936-1938 yılları arasında Atatürk’ün portre fotoğraflarını çekme şansını da yakalar. 

 

KENDİ FİRMASINI KURDU 

 

Foto Süreyya, Süreyya Bükey ile birlikte 1924 yılından 1975 yılına kadar bizzat İstanbul fotoğrafçılık kültürünü yazar. Süreyya Bükey 1975 yılında vefat edince Foto Süreyya kapanır. Bugün Foto Süreyya’nın mirasını Orhan Bükey kendi firmasında devam ettiriyor. Yurt dışında eğitim alıp İstanbul’a döndükten sonra bir süre babası ile çalışan, ancak 1968 yılında babasının yönlendirmesiyle kendi firması Bükey Fotoğrafçılığı kuran Orhan Bükey, “Babama bu anlamda çok şey borçluyum. Ayrılıp kendi firmamı kurmasaydım, bugün gerçekleştirdiğim ticaretin başında olamayacaktım” diyor.

 

SABIR HAYATA BAĞLARDI 

 

90’a ulaşan yaşına rağmen mesleki saygısını ilk günkü tazeliği ile muhafaza eden Bükey, “Haftanın dört günü bizzat gelip işimin başında duruyorum” diyor. Bükey, babasıyla beraber şahitlik ettiği pek çok anıyı anlatırken, en çok karanlık odayı özlediğini ifade ediyor. “Her şey biçim değiştirdi. Fotoğrafçılık kültürü farklı bir alana evrildi. Karanlık odada bizler bir fotoğrafın nasıl çıkacağını beklerken sabrederdik. Bu sabır, merak bizi aynı zamanda hayata da bağlardı” diyerek, dijital fotoğrafçılıkta sabrın fotoğrafa katkısı olmadığını belirtiyor. 

 

TECRÜBEYE SAYGI ESAS

 

 “Babam Mekteb-i Mülkiye mezunuydu. Yurt dışında eğitim görmüş, batılı bir terbiye ile yetişmişti. Buna rağmen ona göre yaşça küçük olanlar büyüklere tavsiye veremezdi. Ona göre tecrübeye saygı duymak esastı.” 

 

‘ÖNCE BİZİ ZİYARET EDERLERDİ’ 

 

“Dükkanımız her siyasinin, her tiyatrocunun, aktristin İstanbul’a geldiğinde ilk ziyaret ettiği yerdi. Mutlaka bizim dükkanımızda fotoğraf çekilir, sonra gündemlerini planlarlardı. Pek çok yerli, yabancı devlet adamının fotoğrafını babam çekti.” 

 

‘GENÇLİĞİ İSTEMEM’

 

“Doksan yaşındayım. Hâlâ yeni şeyler öğrenebileceğimi düşünüyorum. Bana sorsalar gençliğini ister misin diye. ‘Hayır’ derim. Bu yaşımın tecrübesini hiçbir şeye değişemem.”

 

‘MESLEK AHLAKINI BABAMDAN ÖĞRENDİM’

 

“Babam ilerlemiş yaşına rağmen her gün gelir dükkanını açardı. Vefatından 10 gün öncesine kadar dükkanının başında durdu. Ben de çoğunlukla takım elbise kravat ile işime gelirim. Babamdan meslek ahlakını öğrendim.” 

 

‘DÜKKANIMIZ GÜNDEM YAZARDI’

 

“Kocaman vitrinleri olan bir dükkanımız vardı. O zaman bu kadar geniş haberleşme ağı yoktu. Bizim vitrinimizde hangi siyasinin resmi büyük olarak durursa halk anlardı ki, gündem ona göre şekillenecek. Adeta gündemin takip edildiği bir merkez gibiydik.”  

 

‘YÜZDE 90’ININI BABAM ÇEKTİ’

 

“Babam 1936-1938 yılları arasında Atatürk’ün portre fotoğraflarını çekme şansı yakalamış. Atatürk, çeşitli zamanlarda stüdyomuzda fotoğraf çektirmiş. Bugün devlet dairelerinde bulunan Atatürk portrelerinin yüzde 90’ı Foto Süreyya imzalıdır.”

25 Aralık 2023 Pazartesi