Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.
Erdoğan konuşmasında, "IDEF 2025'te toplam 270 imza töreni düzenlenmiş, bu imzaların yüzde 65'i ihracat odaklı olmuştur. Fuarda imza edilen sözleşmelerin ticari hacmi 9 milyar doları aşmıştır. 48 adet Kaan uçağının Endonezya'ya tedarikini öngören sözleşme ile Eurofighter alım mutabakatı ülkemiz açısından fevkalade önemlidir. Böylece bir taraftan ihtiyaçlarımız kapsamında caydırıcılığımızı artırma, diğer taraftan kendi projelerimizi hayata geçirme irademizi teyit ettik. Savunma sanayi alanında son 23 yılda yerlilik oranını yüzde 20'lerden alıp yüzde 80 seviyesinin üzerine çıkardığımız savunma yatırımlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz. " ifadelerini kullandı.
Konuşmasının başında, geçen hafta Eskişehir'deki orman yangınına müdahale sırasında şehit olan 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsü ile Hatay İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığı'nda aşırı sıvı kaybı nedeniyle şehit olan iki askere Allah'tan rahmet dileyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı temennisinde bulunarak, "Yeşil vatanın bütün muhafızlarına fedakarlıkları dolayısıyla ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.
Her iki elim olayla ilgili soruşturmaların devam ettiğini belirten Erdoğan, "Milletçe hepimizi yasa boğan bu iki hadisenin nedenleri en kısa zamanda ayrıntılarıyla netleşecek, akabinde ihmali olan varsa gereken yapılacaktır. Devletimiz tüm imkanlarıyla şehit ailelerimizin yanındadır. Benzer acıları bir daha yaşamamak temennisiyle milletimizin tekrar başı sağ olsun diyorum." diye konuştu.
"TÜRKİYE, SON ASRIN EN PARLAK DÖNEMİNİ YAŞIYOR"
Türkiye'nin sağlıktan eğitime, adaletten emniyete, tarımdan sanayiye, turizmden savunmaya uzanan geniş bir yelpazede çok yönlü bir atılım içinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, ülkeyi bir baştan diğer başa saran otoyollar, havalimanları, hastaneler, okullar, üniversiteler, konut projeleri ve fabrikalar gibi projelerin kalkınma yolculuğunun kilometre taşları olarak vatan topraklarını süslediğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye savunma, güvenlik, dış politika başta olmak üzere birçok alanda son asrın en parlak dönemini yaşıyor. Devletimizin tüm birimleri tam bir uyum içinde millete karşı görevlerini layıkıyla yerine getiriyor. Biz de hükümet olarak gündemimize en üst seviyede hakimiz." dedi.
Önlerine çıkan engellere ve kurulan tuzaklara takılmadan hedefe doğru adım adım yürüdüklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti;
Bir defa şunu 86 milyonun bilmesini arzu ediyorum. Felaket tellalları ne derse desin, ülkemizin yolu da bahtı da açıktır. Büyük ve güçlü Türkiye idealimize, bölgemizdeki tüm krizlere, çatışmalara rağmen daha önce hiç olmadığı kadar yakınız. Zorluklarla beraber kolaylıkların da bizleri beklediğinin gayet bilincindeyiz. Milletimizin duası ve desteğiyle yılmadan, yıkılmadan Türkiye'yi aydınlık yarınlara kavuşturma mücadelemizi hamdolsun azimle sürdürüyoruz.
Bugünkü kabine toplantımızda yine kritik meseleleri etraflıca ele aldık. Dış politikadaki gelişmeleri enine boyuna istişare etme fırsatı bulduk. Yaz mevsiminin gelişiyle tüm dünya ile birlikte ülkemizde de artan orman yangınlarını masaya yatırdık. Ekonomide, ülkemizin kredi notunun yükseltilmesi ve Merkez Bankası rezervlerimizin 169 milyar dolara çıkması başta olmak üzere son günlerde aldığımız olumlu haberlerin değerlendirmesini yaptık. Terörsüz Türkiye sürecimize dair güncel durumu mütalaa ettik. Savunma sanayi alanında tüm dünyanın gıptayla baktığı atılımlarımız gündemimizdeki bir başka konuydu. Bütün bu başlıklarda ülkemizi hedeflerine biraz daha yaklaştıracak önemli kararlar aldık. Bu vesileyle aklıyla, emeğiyle, gayretiyle, alın teriyle Türkiye Yüzyılı'nın inşasına destek olan herkese bir kere daha şükranlarımı ifade ediyorum.
Gündeme dair detaylara geçmeden evvel, son toplantımızdan bu yana millete hizmet yolunda neler yaptığımızı kısaca hatırlatmak istiyorum; 18 Temmuz Cuma günü Milli Savunma Üniversitemizde kurmaylık eğitimlerini tamamlayan subaylarımızın mezuniyet törenindeydik. Orada 80'i dost ve kardeş ülkelerden gelen askeri misafir personel olmak üzere toplam 241 subayımızın mezuniyet heyecanına şahitlik ettik. Yine tören vesilesiyle Milli Savunma Üniversitemizde ve bağlı birimlerinde inşası tamamlanan altı yeni camimizi ibadete açtık. Buradan bir kez daha kurmaylık eğitimlerini alınlarının akıyla tamamlayan 241 subayımızı tebrik ediyor, hizmete açtığımız camilerimizin kahraman ordumuz ve üniversitemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.
20 Temmuz'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeydik. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 51. yıl dönümünü Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle birlikte yine büyük bir coşkuyla kutlarken kahraman şehitlerimizi rahmetle yad ettik. Ziyaretimizi Lefkoşe Kuzey Çevre Yolu Köprülü Kavşağı ve bağlantı yolları ile Maraş Sağlık Merkezi'nin açılışıyla adeta taçlandırmış olduk. Aynı programda 50 bin metrekare kapalı alana ve 320 yatak kapasitesine sahip Lefkoşe Yeni Devlet Hastanesi'nin ilk etabının temellerini attık. Açtığımız ve temelini attığımız yatırımların Kıbrıs Türkü kardeşlerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Anavatan ve garantör ülke olarak Kıbrıs Türkü'nün müreffeh bir geleceğe doğru attığı adımlarda inşallah her zaman yanlarında olacağız.
22 Temmuz'da 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı IDEF 2025'in açılışını yapmak üzere İstanbul'daydık. Kendi alanında dünyanın en etkili ve en kapsamlı ilk üç organizasyonundan biri olan fuarımıza yönelik ilgi yine oldukça yoğundu. Son teknolojiye sahip ürünlerin görücüye çıktığı IDEF 2025'e 103 ülke ve uluslararası kuruluşlardan 231 heyet ve 980 heyet üyesi iştirak etti. Fuarda 907 yerli ve 589 yabancı olmak üzere toplam bin 491 firma, 5 bine yakın ürününü sergiledi. Bunların bin 100'den fazlası ilk kez tanıtıldı. Yaklaşık 120 bin kişinin ziyaret ettiği bu muhteşem organizasyonda Tayfun Blok 4 hipersonik balistik füze, Ejderha antidron sistemi, Aselfir 600 elektro optik kamera, Gökbora görüş ötesi hava füzesi, Şimşek 2 uzay fırlatma aracı gibi ürünlerimiz büyük beğeni topladı. Ataköy Marina'da ise 18 farklı deniz platformu sergilendi.
IDEF 2025'te toplam 270 imza töreni düzenlenmiş, bu imzaların yüzde 65'i ihracat odaklı olmuştur. Fuarda imza edilen sözleşmelerin ticari hacmi 9 milyar doları aşmıştır. 48 adet Kaan uçağının Endonezya'ya tedarikini öngören sözleşme ile Eurofighter alım mutabakatı ülkemiz açısından fevkalade önemlidir. Böylece bir taraftan ihtiyaçlarımız kapsamında caydırıcılığımızı artırma, diğer taraftan kendi projelerimizi hayata geçirme irademizi teyit ettik. Savunma sanayi alanında son 23 yılda yerlilik oranını yüzde 20'lerden alıp yüzde 80 seviyesinin üzerine çıkardığımız savunma yatırımlarımızı hız kesmeden sürdüreceğiz.
Yakın çevremizde krizler, çatışmalar, savaşlar ve gerilimler artarak devam ederken, Türkiye olarak barış diplomasisine hız vermiş durumdayız. Rusya-Ukrayna Savaşı'nda ilk günden beri dengeli, hakkaniyetli ve barışı savunan bir politika benimsedik. Savaş baronlarının sözcülüğünü yapan muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmedik.
Yakın çevremizde krizler, çatışmalar, savaşlar ve gerilimler artarak devam ederken, Türkiye olarak barış diplomasisine hız vermiş durumdayız. Rusya-Ukrayna Savaşı'nda ilk günden beri dengeli, hakkaniyetli ve barışı savunan bir politika benimsedik. Savaş baronlarının sözcülüğünü yapan muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmedik. Tahıl koridoru mutabakatı, esir takasları ve İstanbul, Antalya gibi şehirlerimizde yapılan görüşmeler, barışa olan inancımızın neticeleridir. İstanbul'da 16 Mayıs'ta gerçekleştirilen ilk tur müzakerelerin ardından karşılıklı 1000 esir takası yapılmıştı. 2 Haziran'daki ikinci turun ardından ise 7060 kadar Ukraynalı askerin naaşına karşılık 997 Rus askerin cenazesi teslim edilmiş, 1200 kişiden müteşekkil esir takası tamamlanmıştı. Dışişleri Bakanımızın kolaylaştırıcılığında 23 Temmuz'da yapılan üçüncü tur müzakerelerde ise en az 1200 kişi olmak üzere savaş esirlerinin takası kararlaştırıldı.
Bu savaşın artık bitmesi gerektiğine inanıyoruz. Liderler düzeyinde bir görüşmeye ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu her fırsatta vurguluyorum. Türkiye'nin samimi temennisi şudur değerli arkadaşlar, nasıl müzakere masası İstanbul'da kurulduysa, uzak olmayan bir tarihte barış masası da yine Türkiye'de kurulacak, bu kanlı savaş noktalanacaktır.
Hükümet olarak bölgemizde barış için çabalarken, kendi içimizde huzuru zedeleyen, milli birlik ve beraberliğimizi örseleyen şer güçlere istismar zemini sunan sorunların üzerine de kararlılıkla gidiyoruz. Terörsüz Türkiye süreci sadece Cumhur İttifakı'nın değil, aynı zamanda hükümetimizin, devletimizin, hepsinden önemlisi milletimizin projesidir. 86 milyonun tamamının özlemi, beklentisi, hayalidir. Bu hayalin adım adım gerçeğe dönüşmekte olduğunu görüyoruz. Şunu bir kere daha önemle ifade ediyorum. Kimsenin endişesi olmasın. Evvelallah girdiğimiz bu yol bizi demokrasisiyle de, ekonomisiyle de güçlü bir Türkiye'ye ulaştıracaktır. Yolun sonunda kardeşlik vardır, kalkınma vardır, barış, huzur, dayanışma ve istikbali birlikte inşa etme iradesi vardır. Dolayısıyla sorumluluklarımızın ne kadar büyük olduğunu biliyoruz.
Bunun için ne umut tacirliği ne de muhalefet gibi ucuz popülizm yapıyoruz. Devlet ciddiyetine, bulunduğumuz makamın ağırlığına ve itibarına yakışır şekilde bu yolda itina ile ilerliyoruz. Milletimiz de bizim bu çabalarımızı, hasbi ve harbi mücadelemizi yakından görmekte, menzile kazasız belasız varmamız için dua etmektedir. Süreç ilerledikçe zihinlerdeki soru işaretleri hızla kaybolmakta, temkin ve ihtiyatın yerini güven ve umut almaktadır. Terörden ve şiddetten beslenenlerin tezviratları, milletimizin engin basiret ve feraseti karşısında tuzla buz olmaktadır. Bilhasla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde büyük bir iyimserlik havası hakimdir. Biz bu umutları boşa çıkarmamak için canla başla çalışıyoruz. Sürecin şeffaf ve olabilecek en geniş katılımla devam etmesine ehemmiyet veriyoruz. Bu konudaki hüsnüniyetimizi farklı vesilelerle çok net ortaya koyduk. Meclisteki tüm siyasi partilerin terörsüz Türkiye faaliyetlerine yapıcı katkı vermesini istediğimizi açıkça dile getirdik.
Bu irademizin somut bir nişanesi olarak geçen hafta MİT başkanımız Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çeşitli ziyaretler gerçekleştirdi. Ziyaretlerin akabinde yapılan açıklamaları dikkatle takip ettik.