tatil-sepeti

Türkiye’de meslek lisesini bitirdikten sonra Almanya’ya işçi olarak gitti. 14 yıl çalıştığı 85 yıllık kilit üreticisi Erbacher-Kolb’u devralarak, ülkedeki üç büyük akıllı kilit sistemleri üreticisinden biri oldu. Dil öğrenerek kendini geliştiren Salih Taşdirek, iki dönemdir 30 bin üyeli Hanau Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı. İşte Nevşehirli Türk işçisinin patronluğa ve Almanya’da kanaat önderliğine uzanan serüveni…

HABER: BARIŞ CABACI

Almanya ile Türkiye arasında 30 Ekim 1961’de imzalanan İşgücü Anlaşması’nın ardından Türklerin Almanya’ya göçünün üzerinden 60 yıl geçti. Almanya ekonomisinde işgücü açığının yüzde 60’ını kapatan ve zamanla girişimci haline gelen Türk işçileri, yarım asrı aşkın sürede iki ülke arasında sosyal ve ticari köprü görevini de üstlendi.

ÖNCE MESLEK OKULU

Türkiye’de meslek lisesinden mezun olduktan sonra Almanya’da çalışan babasının yanına göç eden Nevşehirli Salih Taşdirek de bu işçilerden biri. Gurbetin ilk yıllarında sadece çok çalışması gerektiğini düşünen Taşdirek, birçok fabrikada işçi olarak deneyim kazandı. 1989 yılında çalışmaya başladığı fabrikayı ise 14 yıl sonra devraldı. Salih Taşdirek, ayrıca Almanya’daki ticaret odalarında ilk üst düzey görev alan Türk girişimci olarak tanınıyor. Hanau Ticaret ve Sanayi Odası (IHK) Başkan Yardımcısı olan Salih Taşdirek, İstanbul Ticaret’e başarı hikayesini ve sırlarını anlattı.

SONRA DİL ÖĞRENİMİ

Almanya’daki fabrikalarda birçok Türk çalışıyordu. Fakat geçici bir süre için oraya gittiklerini düşünüyorlardı. Bir süre sonra Almanya’dan ayrılmak isteyen Türk işçileri, dil öğrenimine ve mesleki gelişimlerine önem vermiyorlardı. Salih Taşdirek ise başarısını Türkiye’deki mesleki ve teknik liselerde aldığı bilgiye ve Almancayı gider gitmez öğrenmiş olmasına bağlıyor. Taşdirek, ilk yıllarını şöyle anlatıyor: “Babamın yanına işçi olarak gittim. Babam, ülkeye gider gitmez ayda 250 mark ödeyerek, beni dil okuluna yazdırdı. Dil öğrenmem, yükselişimde çok büyük katkı sağladı, sağlamaya da devam ediyor. Onun ardından küçük çapta bir Alman firmasında 7 yıl çalıştım. Bir gün ürün almak için gittiğim Erbacher-Kolb firmasının camında, ‘eleman aranıyor’ ilanını gördüm ve hemen başvurup, kabul edildim. 14 kişiydik ve herkes Alman vatandaşıydı. Benim Almanca bilmem ve teknik bilgim sayesinde işe rahatlıkla uyum sağladım ve diğer çalışanlar arasından sıyrıldım.”

2003 YILINDA DEVRALDI

Taşdirek’in işçi olarak girdiği Erbacher-Kolb; anahtar, kilit, akıllı anahtar sistemi, elektronik kilit, kartlı giriş ve güvenlik sistemleri alanında faaliyet gösteren bir firmaydı. Erbacher-Kolb’a kendi firmasıymış gibi büyük bir özenle emek harcadığını belirten Salih Taşdirek, 85 yıllık firmanın ekonomik sıkıntıya girmesinden ve aile içinde işi devam ettirecek kişilerin olmamasından dolayı bu firmayı 2003’te satın aldığını söyledi. Taşdirek, girişimcilik serüvenini şöyle aktardı: “Bir Türk girişimci olarak Alman kökenli bir firmayı satın aldık. Ardından kendi tecrübemiz ve Türk pratikliğiyle piyasadaki diğer güçlü firmalarla rekabet edebilir seviyeye geldik. Türk olduğum için birçok zorlukla karşılaştım, fakat işini doğru yapanı, çok çalışanı asla yıldıramazlar.”

ÇİN MODELİNİ İZLEYELİM

Almanya’da yaşlanan nüfus ile doğru orantılı olarak varisi olmayan firmaların da arttığını belirten Hanau Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Salih Taşdirek, ticarette yaşanan değişimi şöyle anlattı: “Türkiye’de ‘ortak girişim modeli’ geçmişten beri konuşuluyor. Fakat biz konuşuyoruz, Çinli firmalar ise uyguluyor. Ülkelerinden kilometrelerce uzak bir ülkede üretime geçiyor ve hedef pazar haline geliyor. IHK üyesi Çinli firmalar da bunlara örnek. Türk iş insanları aynı modeli uygularsa yani Türkiye’de üreterek, Alman markasıyla bu ürünleri satarsa, AB pazarında alıcısı daha da artar. Bu durumda hem Türkiye’nin ekonomik geliri artmış olur hem de ihracatta kilogram değeri ve katma değeri yüksek ürünler ihraç edilir.”

TÜRK YATIRIMCILARA ORTAK GİRİŞİM HAVUZU

Türkiye’den Almanya’ya ortak girişim yapmaya gelen yatırımcılara dikkatli olmaları yönünde tavsiyede bulunan Salih Taşdirek, ülkedeki birleşimler içinde sahtekârlıkların da fazla olduğuna işaret etti. Bu duruma önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Taşdirek, şunları söyledi: “Almanya’da şirket birliktelikleri 200 bin Euro’dan başlıyor. Burada sıfırdan firma kurmak yerine ortak girişimlerle firmalar hedeflerine daha rahat ulaşabilir. Ortak girişim seviyesinde ise Türkler arasında Almanya’dan güncel firma bilgisi alınılabilecek bir girişimci havuzu oluşturulması lazım.”

İNTERNET İLANLARINA ALDANMAYIN

AB üye ülkelerinde devren, ortaklık arayan ya da varisi olmayan firma ilanlarının aldatıcı olabileceğini dikkat çeken Taşdirek, Türk girişimcilerine TOBB, İTO ve İSO ile irtibata geçerek, bu yatırımları yapmalarını tavsiye etti. Taşdirek, “İnternet sitelerinde 50 bin Euro ile ortak olabileceğiniz firmalar var. Bunlara dikkat edilmesi gerekiyor. Teknoloji çağının avantajlarının yanında dezavantajları da var. Ama birçok girişimci bu şekilde kandırıldı” dedi.

ALMANYA’DAKİ 3 FİRMADAN BİRİYİZ

Taşdirek, Alman firmalarla rekabet edebilir seviyede olduklarını belirterek, şu bilgiyi verdi: “Almanya’da aralarında Avrupa Merkez Bankası’nın da dahil olduğu önemli kuruluşlar, polis merkezleri, hastaneler, özel bankalar ve Frankfurt’taki birçok gökdelene akıllı anahtar-kilit sistemleri kuruyoruz. Hessen eyaletinde bu alandaki en iyi 3 firmadan biri bizim. Ayrıca yeni dönemde köklü bir Alman firmasını daha satın almak üzereyiz. Türk ihracatçılarını da ortak girişim modeliyle ülkede firma ortaklığı yapmaya davet ediyorum.”

20 Eylül 2021 Pazartesi

Etiketler : Gündem