ABD-Çin'in tarifeler konusunda anlaşması ve 90 günlük ateşkes imzalaması küresel hisse senedi piyasalarında risk iştahını artırdı. Bununla beraber geçen hafta 9 bin puan sınırına kadar çekilen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi 9.700 puanın üzerini test etti. Alımlar BIST-30 hisselerinde güçlenirken 'Borsa İstanbul'da yükselecek mi, 10 bin puanı aşar mı' sorusu gündeme geldi. Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Onurcan Bal ve İnfo Yatırım Yatırım Danışmanı Tunç Safa Altunsaray'dan dikkat çeken borsa yorumları geldi.
"KÜRESEL ÇAPTA ARTAN RİSK BAŞLIKLARI BORSAYI BASKILADI"
Piyasalardaki son gelişmeleri değerlendiren Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Onurcan Bal, "Sene başında 2025 yılı için Borsa İstanbul’a yönelik pozitif bir görüş ortaya koyarken, borsayı destekleyecek iki önemli katalizörün yurt içindeki faiz indirim döngüsü ve yılın ikinci çeyreğinden itibaren güç kazanmasını beklediğimiz yabancı ilgisi olduğunu belirtmiştik. Ocak ve şubat aylarında daha dalgalı bir görünümün öne çıktığı Borsa İstanbul’da mart ayının ilk yarısında alımların güç kazandığı ve BIST100 Endeksinde 11.000 bölgesine doğru yükselişlerin kaydedildiği görüldü. Ancak mart ayının ikinci yarısındaki gelişmeler ve küresel çapta artış kaydeden ticaret savaşı ile resesyon korkuları, TL varlıklar üzerinde baskı oluşturdu. Borsa İstanbul’da mart ayının ikinci yarısında satışların hız kazandığı görülürken, devam eden süreçte de dalgalı seyirle birlikte genel olarak zayıf görünüm etkisini sürdürdü. Bu hususta enflasyon beklentilerindeki bozulmanın önüne geçmek ve dezenflasyon sürecinin devamlılığını sağlamak için TCMB’nin mart ayında ara bir toplantıyla gecelik borç verme faizini yükselttiği görülürken, nisan toplantısında da TCMB faiz artırımına gitti. Böylece 2024 Aralık’ta başladığı faiz indirim döngüsüne ara vermiş oldu. TCMB’nin daha sıkı bir duruşa geçmesinin yanı sıra küresel çapta artan risk başlıklarının gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışlarına yol açması da borsa üzerinde baskı oluşturan temel gelişmeler oldu" dedi.
"ABD-ÇİN ANLAŞMASI RİSK İŞTAHINI ARTIRDI"
Son günlerdeki gelişmeler ve haber akışlarının piyasalar için destekleyici olduğunu ve yurt içinde alım iştahında bir miktar iyileşmenin kaydedildiği ifade eden Bal, "Bu noktada son aylarda küresel piyasaları rahatsız eden tarifeler konusunda olumlu gelişmeler yaşandı. ABD ve Çin arasında gerçekleşen görüşme sonrasında pozitif mesajlar öne çıkarken, iki ülke karşılıklı olarak tarifelerde indirime gitti. Çin, 90 gün boyunca ABD'ye uyguladığı tarifeleri yüzde 125'ten yüzde 10'a düşürürken, ABD ise Çin'e yönelik tarifeleri aynı dönemde yüzde 145'ten yüzde 30'a indirdi. Elbette önümüzdeki süreçte iki ülke arasındaki sorunların giderilmesi ve yeniden tarife artışlarının görülmemesi önemli olacaktır. Ancak iki ülkenin birbirine uyguladığı tarifelerde ciddi bir indirime gitmesi ve piyasalarda artan çözüm umutları 12 Mayıs’ta hem küresel piyasaları hem de Borsa İstanbul’u destekleyen ana gelişme oldu. Ayrıca yurt içinde jeopolitik risklerdeki iyileşme, terör örgütünün fesih ilanı ve Rusya – Ukrayna savaşının sona ermesi için yapılan girişimler gibi birçok önemli gelişme de yurt içi piyasaları destekledi. Tüm bu gelişmelerle BIST100 Endeksi kritik direnç olarak takip ettiğimiz 200 ve 100 günlük ortalamaları (9.604 / 9.646) aşarken, kısa vadede ortalamalar üzerinde tutunmanın korunması teknik olarak yükselişlerin devamlılığı açısından önem taşımaktadır" diye konuştu.
"FAİZ İNDİRİM DÖNGÜSÜ BORSAYA YARAYABİLİR"
Borsayla ilgili olarak orta vadeli beklentilerini açıklayan uzman isim, "Öncelikle mevcut seviyelerin ana hisse ve sektörler anlamında iskontolu olduğunu ve elbette bazı risklere karşın endekste orta vadede yükseliş potansiyelinin devam ettiği görüşümüzü sürdürüyoruz. Bu hususta değinilmesi gereken iki temel nokta bulunmaktadır. Bunlarda birincisi sene başında öngördüğümüz üzere TCMB’den kesintisiz bir faiz indirim döngüsü göremedik. Gelişmeler ışığında enflasyonla mücadelenin korunması ve devamlılığı için doğru kararlar alan TCMB’nin yıllın ikinci yarısında enflasyon ve rezerv gelişmelerine bağlı olarak yeniden faiz indirim döngüsüne girmesini bekliyoruz. Ancak elbette sene sonunda faizlerin gerileyeceği seviyeler sene başında düşündüğümüzden daha yüksek seviyelerde gerçekleşecek. İkinci konu ise yabancı ilgisi. Küreselde artan risk başlıkları ve belirsizlikler dolayısıyla yabancı alımlarının devam eden süreçte daha sınırlı kalabileceğini düşünüyoruz. Tüm bu gelişmeler ışığında daha önce sene sonunda 14.000 bölgesine doğru yükselişlerin yaşanabileceğini düşündüğümüz BIST100 Endeksi’nde 12.500 – 13.000 bölgesinin sene sonuna kadar görülebileceğini değerlendiriyoruz. Ancak bu tahminimizde yurt içi ve küresel gelişmeler kaynaklı aşağı veya yukarı yönlü risklerin bulunduğunu belirtmek isteriz. Küresel çapta riskler yeniden artış kaydedecek olursa veya TCMB’nin faiz indirim döngüsü düşünülenden daha geç ve yavaş gerçekleşecek olursa endeksin performansı daha sınırlı kalabilir. Tersi senaryoda ise daha güçlü yükselişler kaydedilebilir. Son olarak portföy dağılımında özellikle belirsizliklerin yüksek seyrettiği mevcut konjonktürde varlık çeşitlendirmesinin iyi bir şekilde yapılması ve hisse tarafında doğru sektör ve şirket tercihinin son derece önemli olduğunu da belirtmek isteriz. Faiz indirimlerinin tekrar başlamasıyla birlikte yeniden bankacılık ve holding sektörüne ilginin artış kaydedebileceğini değerlendirirken, bankacılık, holdingler, iletişim, havacılık ve gıda perakende sektörleri beğendiğimiz sektörler arasında yer alıyor" ifadelerini kullandı.
"SON GELEN HABER AKIŞLARI PİYASALAR İÇİN OLUMLU"
İnfo Yatırım Yatırım Danışmanı Tunç Safa Altunsaray ise, küreselde ve içerde yaşanan son gelişmelere bakıldığında Borsa İstanbul açısından ekstra bir şok olmaması koşulunda olumlu bir senaryo çizilebileceğini ifade ederek, "Borsa İstanbul tarafında çok uzun zamandır geri çekilmeler mevcuttu özellikle bu geri çekilmelerin sebeplerini sıralayacak olursak; içeri tarafta, Faizlerdeki artış, CDS lerin yükselmesi küresel tarafta tarifelerin belirsizliği olarak sıralayabiliriz. Özellikle faizlerdeki artış yatırımcıları risksiz ürünlere yönelmesine sebep oldu. Bu ürünlere de örnek olarak PPF fonları verilebilir.Bu sebeple de borsadan çıkışlar gördük. Aynı zamanda faizlerin artması ile birlikte bankacılık bilançolarının 2. Çeyrekte baskılı gelme beklentisi oluştu ve buraya da CDS lerdeki artış eklenince Borsa İstanbul’da geri çekilmelerin olmasına sebep oldu. Son gelen haber akışlarına ve beklentilere baktığımız zamanda özellikle ABD-Çin tarafında ticaret savaşlarında anlaşma sağlanması tünelin sonundaki ışığı gördüğümüzü bize söyler bu da Dünya piyasaları ve Borsa İstanbul açısından olumlu olması beklenir" dedi.
Borsa İstanbul açısından önemli olan noktanın Mayıs ayı enflasyon verileri olacağını ifade eden Altunsaray, "Merkez Bankası Nisan ayında faiz arttırması ile beraber aslında ilerleyen dönemlerde faiz indirebilmek için kendisine alan açtığını söyleyebiliriz. Özellikle Nisan ayı enflasyon verimiz beklenti altı %3 gelmesi ile birlikte Mart ayında gördüğümüz Kur atağının etkisinin az olduğunu ve bu etkiyi de Petroldeki düşüş ile dengelediğini görüyoruz. Özellikle Mayıs ayı enflasyon verimiz beklenti altı veya beklenti dahilinde gerçekleşirse ve dövize olan talep (KKM’den dönüşler %15 civarında ve talebin yabancı ve kurumsal olduğu görülüyor) azalırsa Merkez Bankası’ndan faiz indirme beklentisi oluşabilir. Tabi ki burada gelecek verileri çok yakından takip etmemiz lazım. Tüm bu olasılıkları ve gelişmeleri değerlendirecek olursak endeks 9000 bin seviyesinden üçlü dip yaptığını görüyoruz ve buradan haber akışları ile birlikte yukarı hareketini başlatmıştır. Mevcut konjöktür bozulmaması koşulunda ve kritik dirençler (9800 ve 10000) kırılması halinde orta ve uzun vade endeks için olumlu olacaktır" diye konuştu.
"BORSA YLI 14.500 PUANDAN KAPATABİLİR"
Uzman isim, "Faiz indirimlerinin tekrardan başlaması, Rusya-Ukrayna savaşının bitmesi ve yaz aylarında yaklaşması ile beraber endekste ağırlığı yüksek olan sektör ve hisseler öne çıkacaktır. İlk etapta Faiz indirim süreci tekrardan başlarsa Xbank (Bist100’de ağırlığı en yüksek sektör, borsada yukarı hareketler için mutlaka öne çıkması gereken sektör) , Rusya – Ukrayna savaşının bitmesi ve yaz aylarının gelmesi ile birlikte XULAS(Endekste ağırlığı en yüksek olan hisse bu sektördedir) sektöründe, taşıt kredilerinde bir gerileme görmemiz halinde (Faiz indirimleri tekrardan başlarsa ) otomotiv sektöründe, ve Ticari kredilerde rahatlama görürsek de XSINAI sektörlerinde öne çıkmalar görebiliriz. Tabi ki burada dikkat edilecek şirketler özellikle 1. Çeyrek bilançosu beklenti üzeri olan şirketler olmalıdır. Tüm bu koşullar değerlendirildiğin de Endeks bu yılı 14500 seviyesinde kapatma ihtimali bulunmaktadır." açıklamasında bulundu.
NOT: Sayfada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi değildir ve yatırım danışmanlığı kapsamında değerlendirilemez..