Cumartesi, 23 Kasım, 2024
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Montrö’nün hükümlerini uygulamaya kararlıyız” mesajının ardından gözlerin çevrildiği sözleşme, şu ana kadar bir dünya savaşı olmak üzere pek çok gerginlikte uygulandı.
HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL
Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan gerginlik, gözleri Çanakkale ve İstanbul Boğazları’na çevirdi. Rusya’nın Ukrayna’ya askeri harekât başlatmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin 19. maddesini yürürlüğe koyacaklarını duyurmuştu. İmzalandığı 1936 yılından bu yana Boğazlar’daki dengeleri koruyan sözleşme, şu ana kadar biri dünya savaşı olmak üzere bölgedeki pek çok gerginlikte uygulamaya konuldu.
GÜVENLİK ENDİŞESİ
Türkiye, 1923 yılında imzalanan Lozan Anlaşması ile Boğazlar konusunda sınırlı bir söz hakkına sahip oldu. Anlaşmanın getirdiği silahsızlanma ve son yıllarda ortaya çıkan dünya savaşı tehlikesi Türkiye’yi huzursuz edince Boğazlar konusu tekrar gündeme geldi. Taraf devletler İsviçre’nin Montrö şehrinde bir araya geldi. Boğazlar Komisyonu’nun kaldırılması başta olmak üzere Türkiye’yi olumsuz yönde etkileyen pek çok konu Türkiye lehine değişmiş oldu.
İLK ‘DUR’ EMRİ
20 Temmuz 1936’da imzalanan, Montrö’nün en bağlayıcı maddeleri ‘savaş zamanları’ konusu oldu. Montrö yürürlüğe girdikten kısa bir süre sonra da Türk Boğazları’nın stratejik öneminin tekrar gündeme geldiği II. Dünya Savaşı başladı. Türkiye, II. Dünya Savaşı başlayana kadar Montrö’nün ticari hükümlerini aynen uygularken, savaş zamanı konusunu da savaş başladığında hayata geçirdi. Montrö ilk ‘dur’ emrini, 1941 yılında İngiltere’ye gösterdi. Buna göre İngiltere Rusya’ya yardım yapmak amacıyla gemilerini Boğazlar’dan geçirmek istedi, ancak Türk hükümeti tarafından engellendi.
25 GÜN BEKLEYİŞ
Yine 11 Haziran 1941’de İtalyan ticaret bandralı bir gemi Boğazlar’dan geçerek Karadeniz’e çıktı. Geminin savaş gemisi olduğuna dair herhangi bir iz yoktu, ancak İngiltere, Savaş Gemileri Kataloğu uyarınca bu geminin İtalyan Deniz Kuvvetleri’ne ait bir yakıt gemisi olduğu, filosunun da İtalya harp filosu muavin gemileri listesinde bulunduğu Dışişleri Bakanlığı’na bildirildi. Bunun üzerine bu gemiler ikinci bir defa Boğazlar’dan geçmek isteyince geçişlerine izin verilmedi ve 25 gün Çanakkale Boğazı’nda bekledikten sonra Ege Denizi’ne geri döndü.
SATIN ALINAN GEMİLER
Savaşan devletler pek çok hileli yollarla bu anlaşmayı delmeye çalıştı. Bulgaristan, 13 Temmuz 1941’de İtalya’dan 3 muhrip satın aldı ve bunları Boğazlar’dan geçirmeye çalıştı. Ancak Türk hükümeti, “Savaşan devletler harp zamanında savaş gemilerini bir başka ülkeye satamazlar” hükmünü gerekçe göstererek, bu gemileri Boğazlar’dan geri gönderdi.
TİCARİ GÖRÜNÜMLÜ SAVAŞ
İngiltere, 1944 yılından itibaren Alman gemilerinin Boğazlar’dan geçişi konusunda Türk hükümetine yoğun bir baskı uyguladı. Ticari görünümlü Alman gemilerinin Boğazlar’dan geçmesine izin verildi. Ancak müttefik devletler bu gemilerin savaş gemisi olduğunu iddia edince Montrö Sözleşmesi’nin 24. maddesi gereği aranmalarına karar verildi. Türk memurları tarafından aranan gemilerde bir miktar silah, radar teçhizatı ve üniforma bulundu. Bunun üzerine Karadeniz’den Akdeniz’e geçmeye çalışan ve altı gemiden oluşan bu filoya izin verilmedi.
SAVAŞTAN SONRA
II. Dünya Savaşı’ndan sonra da Montrö Sözleşmesi gündeme geldi. 1976 yılında 40 biner tonluk iki Rus gemisi Boğazlar’dan geçerek Akdeniz’e gitti. Bu gemilerin uçak gemisi olduğu ve geçişinin anlaşmaya uygun olmadığı Batı basınında genişçe yer aldı. Rusya, 1981 yılında Karadeniz’deki Nikolayev Tersanesi’nde başladığı uçak gemisini Boğazlar’dan geçirmek için geminin sınıfını ‘uçak taşıyan muharebe kruvazörü’ olarak deklere etti. Böylece Montrö’ye uygun hale getirerek tartışmalardan uzak bir şekilde gemilerini Boğazlar’dan geçirdi.
İLGİLİ MADDELER NE SÖYLÜYOR?
Uygulanması gündeme gelen Montrö’nün 19, 20 ve 21. maddeleri özetle şunları söylüyor: “Savaş zamanında Türkiye savaşan devlet değilse, savaşın tarafı olan herhangi bir devletin savaş gemilerinin Boğazlar’dan geçişi yasaktır. Türkiye savaşan tarafsa savaş gemilerinin geçişi tamamen Türk hükümetinin uhdesindedir. Türkiye, kendisine karşı savaş tehlikesi hissederse savaş tarafı olduğunda geçerli hükümler uygulanır.”
PARÇA PARÇA BİRLEŞTİRDİ
Montrö’nün savaş zamanlarında savaşan devletlerin savaş gemilerinin geçişini kısıtlayan hükmü, II. Dünya Savaşı boyunca taraf devletleri çare arayışına itti. Almanya, Montrö’nün getirdiği denizaltıların Boğazlar’dan geçememesi hükmü çerçevesince denizaltı parçalarını Tuna Nehri üzerinden geçirerek Köstence Limanı’nda birleştirdi. Hatta bunlardan U-20’nin enkazı, Sakarya Nehri’nin Karadeniz’e döküldüğü Karasu açıklarında 1994 yılında bulundu.
KUTLAMALAR YAPILDI
Montrö, imzalandığı 20 Temmuz 1936’da Türkiye’nin her yerinde sevinç gösterileri ile karşılandı. Boğazlar, Montrö ile yeniden Türk askerine kavuştuğu için gazeteler manşetlerini, ‘Çanakkale Türk askerine kavuştu’ şeklinde duyurdu. İmzaların atılması, radyo tarafından canlı olarak vatandaşlara duyuruldu. Fener alayları ve coşkulu mitinglerle Montrö’nün imzalanması kutlandı.
07 Mart 2022 Pazartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi
23 Kasım 2024 Cumartesi