tatil-sepeti

HABER: DİLŞAH KEFLİOĞLU

İstanbul, yoğun nüfusunun yanında yüz binlerce kediye de ev sahipliği yapıyor. Kültürel zenginliğiyle dünyanın en güzel şehirlerinden olan İstanbul’da hemen hemen her semte, her mahalleye ait sokak kedisi görmek mümkün. Birçok belgesele, yabancı gazete ve dergilere konu olan İstanbul’un sokak kedileri, yaşadıkları semtin, mahallenin müdavimleri haline geliyor.

Şair ve yazarların da ilham kaynağı olarak gösterilenkediler,tarih boyuncaedebiyatseverlerin de ilgisini çekerek, pek çok şiir, roman ve öyküye konu oldu.

İZLEYEN BİLET ALIYOR

‘KEDİ’ adıyla İstanbul kedilerini konu alan bir belgesel yapan Ceyda Torun, yabancılara İstanbul kedilerini şöyle anlatıyor: “Sizi senelerdir tanıyan bir kedi gibi bankta görünce gelip kucağınıza oturup, bir saat mırıldayabilen bir varlık. Siz sonra o banktan kalkıp yürüdüğünüzde, belki sizin peşinizden gelebilir, bir süre daha miyavlayabilir. Hep iletişim ve ilişki kurmaya hazır İstanbul kedileri. Dünyanın geri kalanında böyle bir deneyim hiç yaşamadım. Filmi izleyenler, ‘İstanbul biletimizi alıyoruz!’ diye mesajlar yolluyor bana.” istanbul’a özgü Torun, İstanbul’da insanlarla sokak kedilerinin yüzyıllardır birlikte bir hayat sürdüğünü ve bunun dünyanın başka yerlerinde böyle olmadığını kaydediyor. Torun, İstanbul’da Avrupa ve ABD’deki gibi fare istilalarının yaşanmamasını, kentteki sokak kedilerinin çokluğuna bağlıyor.

SERGİSİ AÇILDI

Japon seyyah ve kedisever Mayu Koga, yaklaşık iki hafta süren İstanbul seyahatinde çektiğikedi fotoğraflarını Japon halkının beğenisine sundu. Tokyo’nun Bunkyou ilçesi kent kültür merkezinde açılan sergideki fotoğraflarda Ayasofya Camisi, Galata Kulesi, Sultanahmet Camisi, Taksim Meydanı, Eminönü gibi noktalar da yer aldı. Seyahati boyunca ekseriyetle Beyoğlu’nun Cihangir semtinde kalan Mayu’nun çektiği fotoğraflarda kediler ile Türk insanının etkileşimi vurgulanıyor.

‘KEDİ’ BELGESELİ ‘EN ÇOK İZLENEN’ OLDU

Kedi, yönetmenliğini Ceyda Torun’un üstlendiği ve 2016 yılı İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nde prömiyerini gerçekleştirdiği Türk yapımı belgesel filmi. Sarı, Bengü, Aslan Parçası, Psikopat, Deniz, Gamsız, Duman…

Yedi tepeli şehrin, yedi kedisinin öyküsünü anlatıyor ‘Kedi’ belgeseli. Filmin ABD’de vizyona girmesinin ardından bilinirliği arttı. Hatta ABD’de en çok izlenen Türk filmi unvanını elde etti. Belgeselde hem kedilerin seviyesinden ve gözünden İstanbul’u görme şansına sahip oluyorsunuz hem de İstanbulluların ağzından kediler ile kurdukları ilişkiyi dinliyorsunuz.

MEŞHUR KEDİSEVERLER

Türk ve dünya edebiyatının en sevilen isimleriarasında yer alan Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Tomris Uyar, Orhan Veli Kanık, Nazım Hikmet, Metin Altıok, Oktay Rifat, Erol Güney, Behçet Necatigil, Ece Ayhan, Melih Cevdet Anday, Necip Fazıl Kısakürek, Nilgün Marmara, Haydar Ergülen, Sylvia Plath, Edgar Allan Poe, Jean Paul Sartre, Frida Kahlo ve Bukowski,gerek kedileri gerekse kediler üzerine yazdıklarıyla tanındı ve çok konuşuldu. Kedi besleme mirası bugün ise Üstün İnanç, İhsan Süreyya Sırma, Mustafa Kutlu, Beşir Ayvazoğlu, Haydar Ergülen, Adem Turan, Necdet Subaşı, İnci Enginün gibi pek çok edebiyatçımız tarafından sıkıca korunuyor.

ŞÖHRETLİ KEDİLER

Tombili heykeliyle yaşıyor: Kadıköy Ziverbey’de bir kaldırım taşında verdiği pozla dünya çapında bir fenomen haline gelen Tombili, yaşama veda ettikten sonra aynı yere konan heykeli ile namını sürdürüyor.

Ayasofya’nın kedisi Gli hayatını kaybetti: 2004’te Ayasofya’da doğan Gli, turistler sayesinde İstanbul’un meşhur kedilerinden oldu. Ayasofya’ya gelenleri selamlayan Gli,16 yaşında yaşlılığa bağlı olarak hayatını kaybetti.

KEDİLER ASLA NANKÖR DEĞİLDİR!

Lokum adlı kedisinden hareketle Kediname adlı bir kitap yazan edebiyatçı Mehmet Nuri Yardım, “Kediler asla nankör değildir” diyor. Lokum’u çocuklarından biri olarak gördüğünü söyleyen Yardım, deneyimlerini şöyle anlatıyor: “Ucuz bir mama verirsiniz, bir ömür boyunca yanınızda sadakatle kalır. Sizi sever, çevrenizde dolaşır, bütün aile fertlerini mutlu eder. Misafirlerinizle merhabalaşır. Ama o aynı zamanda bir şahsiyet sahibidir. Abartıyı sevmez. Onuruna düşkündür. Sevmenin ölçüsünü kaçırdığınızda hafiften bir tırmık bile atar. ‘Yeter baba, artık sıkıldım’ dercesine patisini sallar ve yanınızdan kaçar. Bütün okuyucularımıza, herkese tavsiye ediyorum. Bugüne kadar kedisiz yaşayanlar, bir sürpriz yapıp denesinler, apartman önünde bekleyen bir kediyi evlerine alıp beslesinler. Hayatlarının ne kadar renklendiğini ve anlam kazandığını o zaman görecekler.”

30 Kasım 2020 Pazartesi

Etiketler : Gündem