Pazartesi, 25 Kasım, 2024
HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL
Türk İslam âlimlerinin belki de en çok bilineni ve adına en çok kitap yazılanı Ebür-Reyhân Muhammed bin el-Birûnî. Yaşadığı çağa ve yüzyıllar sonrasına damga vuran bilim adamı, farklı farklı bilim dallarında pek çok çalışma yapmış ve yaşadığı asra adını vermişti. Tek bir alanla adının anılmasının mümkün olmadığı çok yönlü bilim adamı, Newton ve Piscard’dan tam 700 yıl önce ekvatorun eğikliğini doğru olarak hesaplamıştı.
GÖZLERİNE AK DÜŞTÜ
En önemli çalışmaları astronomi alanında olan Birûnî 973 yılında Harezm’in merkezi Kas’ta dünyaya gelmişti. Çocukluğundan bu yana araştırmaya karşı yoğun bir merak içinde olan âlim, kendi kendini yetiştirmişti. Uzun süreli bir eğitim hayatı olmayan ancak ilmi merakından dolayı bilim adamlarıyla sürekli istişare halinde olan bilim adamı henüz 17 yaşındayken rasat yapmaya başlamıştı. Öyle ki güneşi gözlemlemekten gözleri henüz o yaşlarında ciddi şekilde rahatsızlanmıştı. Ancak Birûnî bu rahatsızlığını çalışmalarına hiçbir şekilde engel olarak görmemiş, çalışmalarını gözleri iyileşene kadar güneşin sudaki aksine bakarak sürdürmüştü.
17 YAŞINDA HESAPLADI
Oldukça genç yaşta önemli araştırmalara imza atan ünlü Türk İslam âlimi, henüz 17 yaşında yarım derecelik bölümlere ayrılmış bir çemberle Kas şehrinin enlem derecesini hesaplamıştı. Yine 22 yaşında bir dizi gözlemler ve ölçümlerle bir astronomik çember hazırlamış ve bunu gözlemleri için kullanmıştı.
JAPONYA’YI BİLİYORDU
Batıda Aliboron olarak bilenen ünlü Türk âlimi, Orta Asya’da yaşamasına rağmen, gözlemleri için farklı coğrafyaları da dolaşmıştı. Henüz o çağda Ümit Burnu’nun varlığından söz etmiş, Kuzey Asya ve Kuzey Avrupa hakkında da geniş bilgiler vermişti. Üstelik büyük Türk âlimi dünyada yaygın olan bilginin aksine beş asır önce Japonya’nın varlığından da haber vermişti.
Yaşamı boyunca farklı farklı devletlerin hâkimiyeti altında yaşayan ilim güneşi, en verimli çalışmalarını Gazneliler döneminde yapmıştı. Zira Gazne Hükümdarı Mahmut ilme çok önem veriyordu. Birûnî bu dönemde Gazne’ye getirilen Hintli bilim insanlarıyla da irtibat halinde olmuş ve ilmine ilim katmıştı. Sultan Mahmut’un vefatından sonra tahta geçen oğlu Mesut da bilime çok önem veriyordu. Büyük alim ortaçağ astronomisi için çok önemli bilgiler ihtiva eden dünyanın güneş etrafında dönmesi durumunun astronomik olguları değiştirmeyeceğini keşfetmişti. Birûnî, bunun üzerine Sultan Mesut’un verdiği bir fil yükü altını kabul etmeyecek kadar da tok gönüllüydü.
8 DİL BİLİYORDU
Harizmce, Soğdca, Arapça, Farsça, Grekçe, İbranice, Süryanice ve Sanskritçe dillerini iyi derecede bilen Birûnî hayatı boyunca yüzü aşkın kitap yayınlamıştı. Bu kitapların 27 tanesi ancak günümüze ulaşabildi ve dünyanın farklı farklı kütüphanelerine yayıldı. Ünlü alimin jeodezi bilimini ilk defa ortaya çıkardığı “Tahdidü nihilyati’l-emakin” isimli kitabının dünyadaki tek nüshası ise Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunuyor.
YOKSULLUK ÇEKTİ
Asırlara damga vuran büyük âlimin hayatında dikkat çekilmesi gereken en önemli noktalardan biri de hiçbir şartta araştırma azminden vazgeçmemesiydi. Zira ilk yıllarda göz hastalığıyla boğuşan Birûnî, yine bu sevdasından vazgeçmemiş ve en güzel araştırmalarını o dönemlerde ortaya koymuştu. Hem annesiz hem de babasız büyüyen âlim, ilerleyen yıllarda da büyük bir yoksullukla başa çıkmıştı. Daha sonra Gazne Devleti’nin kurulduğu ilk yıllarda bilim adamlarına mesafeli yaklaşan bir yönetimle karşılaştı ve Nandana Kalesi’nde bir süre göz hapsinde tutuldu. Birûnî bilim adamlarının dinsizlikle suçlandığı bir dönemde dahi çalışmalarından geri durmamıştı.
SEZARYENLE DOĞUM
Birûnî’nin tıp alanında da önemli araştırmaları ve başarılı çalışmaları vardı. Henüz
10. asırda o yılların şartları gereği yapılması mümkün görünmeyen bir ameliyatı yapmış ve bir bebeği sezaryenle dünyaya getirmişti.
ASIRLAR SONRA ANLAŞILDI
Büyük çalışmalarla iz bırakan Birûnî’nin fikirlerini ve çalışmalarını anlamak için asırlar sonra onunla ilgili toplantılar ve kongreler düzenlendi. Adına pullar ve anma kitapları basıldı. UNESCO, Görüş dergisinin 6. sayısını (Haziran 1974) “Bin Yıl Önce Orta Asya’da Yaşayan Evrensel Bir Deha” başlığıyla Birûnî’ye ayırmıştı. Yine bininci yıl kutlamaları arasında Birûnî adına Türkiye, İran, Rusya, Afganistan, Pakistan ve Suriye’de pullar bastırılmıştı. 1985’te de Ankara’da, aralarında Birûnî’nin de bulunduğu dört Türk bilgini adına milletlerarası bir sempozyum düzenlenmişti. Ayrıca Birûnî’ye ait bir minyatür İstanbul Topkapı Müzesi’nde bulunuyor.
‘RABBİMDEN SEVAP UMARIM’
Allah inancı çok sağlam olan Birûnî çalışmalarını İslamiyet’e hizmet yolunda da kullanmıştı. Büyük ilim adamı matematik ve astronomik çalışmalarla kıblenin tayini için kolay bir yöntem bulmuş ve yıllar sonra bunun için, “Bu çalışmamdan dolayı kıyamet günü Rabbimden sevap umarım” demişti. Ünlü alim üstelik bu çalışmasını mezheplere ait farklılıkları da hesaba katarak yapmıştı.
28 Nisan 2016 Perşembe
25 Kasım 2024 Pazartesi
25 Kasım 2024 Pazartesi
25 Kasım 2024 Pazartesi
25 Kasım 2024 Pazartesi
25 Kasım 2024 Pazartesi