TUĞÇE ÖZKUŞ
BTM girişimlerinden BİGG, Yenilikçi Yeşil Hareketlilik kapsamında, kağıt ve tekstil alanlarında sürdürülebilir çözümler sunuyor. Yönetilemeyen atıkların oluşturduğu çevre kirliliğini çözmek için sürdürülebilirliğe yeni bir bakış açısı kazandıran BİGG, hiçbir endüstriyel geri dönüşüm sürecine ihtiyaç duymadan doğada kendiliğinden yok olma özelliğine sahip ürün ve malzemeler geliştiriyor. Geçtiğimiz aralık ayında düzenlenen Sahne XL’de sahneye çıkan girişimlerden biri olan BİGG’i, kurucu ortaklarından Irmak Çağlayanel anlattı.
YÜZDE 100 ORGANİK
Bize kısaca girişiminizden bahseder misiniz?
BİGG, doğa dostu bir biyoteknoloji firması. Dünya ile uyum içinde olmanın potansiyel faydalarını keşfederek, sürdürülebilirlik için yeni kullanıcı alışkanlıkları ve inovatif çözümler sunuyoruz. Yenilikçi Yeşil Hareketlilik kapsamında yüzde 100 organik bileşenli kağıt ve tekstil endüstrisinde kullanılabilecek alternatif sürdürülebilir malzemeler geliştiriyoruz. Aynı zamanda malzeme atıklarının toprakla doğrudan etkileşiminin toprak ve bitki yararına olmasına yönelik çalışmalarımızı üretim aşamasında planlıyoruz. Doğa için tasarladığımız yüzde 100 organik malzemelerle yönetilemeyen atıkların oluşturduğu çevre kirliliğini çözmek için sürdürülebilirliğe yeni bir bakış açısı kazandırıyoruz. Hızla yükselen dünya nüfusu ve beraberinde değişen tüketim alışkanlıkları, atık yönetiminin önemini artırdı. Geri dönüşümde süreçlerin maliyetli ve oranların düşük olmasıyla beraber BİGG ürünlerinin herhangi bir endüstriyel sürece ihtiyaç duymadan doğada kendiliğinden yok olabilmesi, bizi avantajlı bir konuma getiriyor.
TALEP ARTIŞI
Hangi fikirle yola çıktınız?
Son yıllarda artan atık sorunu ve çevre kirliliğiyle beraber sürdürülebilir çözüm arayışlarına yönelik talepte büyük bir artış oldu. Sürdürülebilirliğe yeni bir bakış açısı kazandırmak için çalışmalarımıza başladık ve bu iş fikrini hayata geçirdik.
ÇÖZÜM ÖNERİSİ
Süreç ne şekilde ilerliyor?
Kağıt, tekstil ve tarım endüstrilerine yüzde 100 organik ve Ar-Ge temelli sürdürülebilir malzeme tasarımımızla ortak bir çözüm önerisi sunuyoruz. Bizi farklı kılan ise sunduğumuz çözüm önerisinin doğada başlayıp doğada biten bir öyküye sahip olması. Yüzde 100 organik kaynakları farklı kullanım alanları olan ürünlere dönüştürüyoruz. Birincil kullanımını tamamlayan ürün atıklarımız, ise tarım endüstrisinde toprak besini olarak ikincil kullanım için satışa sunuluyor. Toprak ve bitki için besleyici yüzde 100 organik malzemelerimizin doğada başlayan öyküsü bu şekilde doğada son buluyor.
Kaç kişilik bir ekibiniz var?
Ekibimiz 6 kişiden oluşuyor. Genç ve dinamik olmamızın yanı sıra farklı alanlardaki bilgi ve deneyimlerimizle iş fikirlerimizi sağlam bir teknik altyapıyla temellendirdik.
YEŞİL PAZARLAMA
Hedef kitleniz kimlerden oluşuyor?
Sürdürülebilirliği hedefleyen firmalar, hedef kitlemizi oluşturuyor. 12, 14 ve 15. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri kapsamındaki faaliyetlerimizle sağladığımız hammadde ve ürün tedariki ile yeşil pazarlama ortaklığıyla hedef firmaları sürdürülebilir kılıyoruz.
DÖNGÜSEL MODEL
Gelir modeliniz nedir?
Geliştirdiğimiz malzemeleri hammadde ya da ürün olarak satışa sunuyoruz. Ürün atıklarını tarımda ikincil kullanıma sunarak da döngüsel bir model oluşturuyoruz.
NİŞ BİR ALAN
Girişimcilik yolculuğunuzda ne gibi zorluklarla karşılaştınız?
En büyük avantajımız, uzun yıllar farklı projelerde birlikte üretmiş ve birlikte öğrenmeye alışkın 6 kişilik bir aileyle bu yolculuğa çıkmamızdı. Niş bir alanda çalışmak ve sınırlı kaynakları en ideal şekilde kullanarak çözümler üretmek zorlu ama bir o kadar da keyifli. Zor ve ilk olanı başarmanın verdiği hazzın bizi motive ettiği bu yolculukta çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz.
15 GÜNDE KAYBOLUYOR
Girişiminizin farklı yönleri neler?
Yerel ve küresel çapta sürdürülebilir çözüm üreten birçok firma bulunsa da yüzde 100 organik ürünlerimizin atıklarını toprak besini olarak ikincil kullanıma satışa sunarak rakiplerimizden önemli bir noktada ayrılıyoruz. Rakiplerimize kıyasla endüstriyel bir geri dönüşüm sürecine ihtiyaç duymadan, ürünlerimizin doğada kendiliğinden 15 günde yok olması da firmamızı avantajlı bir konuma getiriyor.
KISA SÜREDE İVMEMİZ ARTTI
BTM süreciniz nasıl başladı?
Girişimimiz gelişme aşamasındayken BTM bünyesinde yer alan Bosforas’tan Niyazi Hamzaoğlu’nun böyle bir oluşumdan bahsetmesi üzerine BTM ile tanıştık. Haziran ayında şirketleştikten sonra BTM Ön Kuluçka programına kabul alarak girişimcilik ekosistemine giriş yaptık. Aynı şekilde Sahne XL hazırlık sürecini yoğun bir geliştirme programı olarak değerlendirdik. Ekosistemin önemli paydaşlarının bir arada olduğu bu etkinlikte kendimizi iyi ifade edebilmek için farklı sektörlerden birçok mentor ve iş insanından geri bildirimler alarak ilerlediğimiz ve kısa sürede ivme yakaladığımız bir süreci geride bıraktık. Tohum yatırım turumuzun ilk basamağı olan Sahne XL’ye hazırlanırken, sadece iş geliştirme tarafında değil, aynı zamanda ürünlerimizi kullanıcıyla buluşmaya hazır hale getirmeye yönelik Ar-Ge çalışmalarımızla da fikirlerimizi sağlam bir teknik altyapıyla temellendirdik.
YURT DIŞI SATIŞA HAZIRLANIYORUZ
Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Büyük hacimli bir pazardayız ve yüzde 40’lık bir oranla kağıt temelli ürünler sürdürülebilir ambalaj pazarını domine ederken, sürdürülebilirliğe yönelik artan trendle beraber bu oranın da büyümesi bekleniyor. Bu noktada kağıt, tekstil ve tarım endüstrilerine sunduğumuz yüzde 100 organik sürdürülebilir malzemelerimizle yerel pazardaki yerimizi aldıktan sonra yurt dışı satış hazırlıklarımızı sürdüreceğiz. Türkiye pazarında sürdürülebilir çözümlere yönelik arayışın artmasından ve çalıştığımız bu niş alanda sınırlı sayıda rakibimiz olmasından dolayı kısa sürede yerel pazarda bir büyüme yakalamayı hedefliyoruz.
İNSAN HAYATINA DOKUNUYOR
Türkiye’de girişimcilik ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yolculukta sizi neler motive etti?
Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin büyük çoğunluğunun küresel trendler doğrultusunda teknoloji temelli girişimlerden oluşması, bizim gibi alternatif alanlarda çalışanlar için zaman zaman bir dezavantaj olabiliyor. Bu durumu, çalışmalarımızı Ar-Ge ile temellendirerek bir avantaja çevirdik. Bu yolculukta bizi, sunduğumuz çözüm önerilerinin insan hayatına dokunabileceği çok farklı noktaları olduğunu keşfetmemiz ve bunun beraberinde gelen araştırma ve geliştirme isteği motive etti.
BTM’YE BAŞVURU İÇİN SON GÜN 21 OCAK
Dünyanın en iyi kuluçka merkezleri arasında ilk 5’te yer alan BTM’nin program başvuruları devam ediyor. Girişimciler, 21 Ocak 2024 tarihine kadar BTM’nin web sitesinden başvuruda bulunabilecek. Yenilikçi bir iş fikri olup bununla ilgili ürün veya ürün çıktılarına sahip girişimciler Ön Kuluçka programına, şirket sahibi ve satış yapmış girişimciler Kuluçka programına, ikinci veya üçüncü tur yatırım arayışında olan girişimciler ise Post Kuluçka programına başvurabilecek. Fikir aşamasındaki girişimcilere yönelik oluşturulan BTM Kamp ise yıl boyunca başvuru kabul etmeyi sürdürüyor.
Detaylı bilgi ve başvuru için: www.btm.istanbul
KOMİTE EŞLEŞTİRMELERİ
BTM girişimcileri, İTO’daki meslek komiteleriyle eşleşmeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde eşleştirme faaliyetleri kapsamında Ceptedanışmanlık isimli girişim ile İTO Telekomünikasyon Meslek Komitesi üyeleri bir araya geldi. Komite üyelerine sunum yapan girişimciler, sunumları sonrasında komite üyelerinden görüşlerini aldı. Dünyanın ilk online şirket laboratuvarı ve hastanesi olarak kendisini konumlandıran Ceptedanışmanlık, şirketler için bulut tabanlı danışmanlık çözümleri sunan bir pazaryeri olarak öne çıkıyor. Bir başka BTM girişimi Ukaz ise İTO Lojistik Hizmetler Meslek Komitesi üyeleri ile bir araya geldi. Hem müşteriler hem tedarikçiler için A’dan Z’ye ürün tedariki, depolama, satış, ürün kontrolü gibi hizmetler sunan Ukaz, aynı zamanda paketleme, lojistik, gümrükleme, sertifikasyon işlemleri ve ödeme takibi içeren tedarik zinciri yönetimi gibi çözümler sunuyor.