Otomotiv sektörü, 1.5 milyona yaklaşan yıllık üretimi ve 35 milyar doların üzerinde ihracatıyla Türkiye sanayisinin lokomotifi konumunda. Dijitalleşme, deneyim odaklı müşteri eğilimleri ve yeşil dönüşüm ise sektörün istikametini yeniden tanımlıyor. Bu süreçte yeni trendlerin çizdiği perspektifi doğru anlamak ve tanımlamak, Türkiye’nin rekabetçi ve sürdürülebilir üretim altyapısı için hayati öneme sahip. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın sektörün dönüşümüne rehberlik etmek için devreye aldığı Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası’nın da bu kapsamda önemli bir adım olduğu kaydediliyor.
YOL HARİTASI
Mobilite Araç ve Teknolojileri Yol Haritası’nın, Türkiye’nin bu alandaki gelecek vizyonunu da gösterdiğini belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, şu bilgiyi verdi: “Yol haritamızla elektrikli, bağlantılı ve otonom araçlardan test merkezlerine, batarya üretiminden yenilikçi enerji teknolojilerine kadar mobilite sektöründe atacağımız tüm adımları somutlaştırdık. Sektörle sıkı işbirliği içinde hazırladığımız, gelecek vizyonumuzu ortaya koyduğumuz yol haritamızdaki projeleri hayata geçirerek elektrikli ve şarj edilebilir hibrit araçların ülkemizde pazar payını 2030’da yüzde 35’e, bu araçlarda yerlilik oranımızı yüzde 75’e çıkarmayı hedefliyoruz.”
KÜRESEL GELİŞMELER
Mobilite ve yenilikçi teknoloji alanlarında belirledikleri tüm hedeflere ulaşmak için batarya ve enerji depolama teknolojilerini stratejik bir alan olarak değerlendirdiklerini vurgulayan Kacır, küresel ölçekte elektrikli araç satışlarının arttığını, iklim değişikliğinin etkilerini azaltacak karbon-nötr teknolojilerinin yaygınlaştığını anımsattı. Bakan Kacır, batarya ve enerji depolama teknolojileri alanındaki yatırımlara yönelimin de katlanarak yükseldiğini ifade ederek, şunları kaydetti: “Bugün dünyada batarya üretim kapasitesi 2.6 terawatt saat düzeyindeyken, 2030’a geldiğimizde bu rakamın 3.5 misline yani 9 terawatt saate ulaşacağı öngörülüyor.”
BATARYA ÜRETİM ÜSSÜ
Bu değişim tablosunda Türkiye’nin elektrikli araçlar ve mobilite sektöründeki öncü olma iddiasını kuvvetlendirmek ve pazar payını artırmak istediklerini belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Ülkemizi, ‘bölgesel batarya üretim üssü’ haline getirmek istiyoruz.
Bu amaç doğrultusunda yatırımlarımızı hızlandırıyor, batarya ve enerji depolama teknolojilerinin geliştirilmesini ve üretimini öncelikli olarak destekliyoruz. Bu kapsamda bugüne kadar sabit yatırım tutarı 78 milyar lirayı bulan ve 6 bine yakın kişiye ilave istihdam sağlayacak 16 firmamızı teşvik sistemimizle destekliyoruz” dedi.
KRİTİK HAMMADDE VE MADENLERDE YATIRIM TÜRKİYE’Yİ GÜÇLENDİRECEK
Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı’nın mobilite çağrısıyla enerji depolama ve batarya teknolojilerine yönelik 3 milyar lira büyüklüğündeki 4 yatırım ve Ar-Ge projesi hayata geçirildi. Bakan Kacır’ın verdiği bilgiye göre, ayrıca TÜBİTAK Burs ve Destek Programlarıyla son 5 yılda enerji depolama ve batarya teknolojileri alanında 316 proje ile 752 bilim insanı ve araştırmacıya 1.6 milyar lira destek sağlandı. Bunların yanında, batarya üretimindeki kritik hammadde ve madenlerin üretimi ve bu alandaki yatırımların planlamasıyla Türkiye’nin batarya tedarik zincirindeki konumunu da adım adım güçlendirmeye devam edeceklerini dile getiren Kacır, şöyle konuştu: “Ülkemizi batarya ve enerji depolama teknolojileri gibi yenilikçi teknoloji alanlarında küresel ölçekteki mega yatırım merkezlerinden biri haline getireceğiz. Bunu yapmak için önümüzdeki dönemde yeni bir teşvik programını da hayata geçireceğimizin müjdesini duyurmak isterim.”