tatil-sepeti

HABER: SOYHAN ALPASLAN

Numan Hocaoğlu, optisyenlikte 34 yıllık birikimi ve girişimciliği ile sektörün duayenlerinden biri. Başarısını, STK’larda etkin çalışmasına ve kredi kullanmayarak öz sermaye ile büyümeye bağlayan Hocaoğlu, “Önemli olan hak ve adaletin yanında olmak” diyor. Numan Hocaoğlu, girişimci bir babanın 12 çocuğundan biri olarak Trabzon’un Maçka ilçesinde dünyaya gelir. Liseyi okurken babasının sağ kolu olur. Baba Salim Hocaoğlu, Mersin’de ticaretini yaptığı narenciye işinin Trabzon’daki dağıtımını oğlu Numan Hocaoğlu’nun üstlenmesini ister. Hocaoğlu markalı limonların ticaretini yapan Numan Hocaoğlu, babasından habersiz eğitim enstitüsüne girse de devam etmez. İstanbul’a ağabeyi İbrahim Hakkı’nın yanına gelir. Ağabeyi, Hocaoğlu Tıbbi Tahlil Laboratuvarı’nın başında yüksek kimya mühendisi olarak bulunur. Numan Hocaoğlu, ağabeyinin yanında pratik yaparak kısa sürede laborantlık öğrenir. Meslek belgesini dönemin Vakıf Gureba Hastanesi’ne onaylattıran Numan Hocaoğlu, askerliğini laborant olarak yapar.

34 YILLIK OPTİSYEN

Numan Hocaoğlu’nun askerlik sonrası planları kardeşi Doktor Asım Hocaoğlu’nun yönlendirmesi ile değişir. Böylece bugün 34 yılını tamamladığı optisyenlik mesleğine, bilinen adı ile gözlükçülüğe ilk adımını 1982’de atar. Sağlık Bakanlığı’nın Haseki Hastanesi’nde açtığı optisyenlik kursunu başarı ile bitiren Hocaoğlu, mesleğini çok sever. Sektörün büyük firmalarından birine pazarlamacı olarak girer. Üç yılda elde ettiği başarıdan sonra 1986’da Doğubank’ta kendi dükkânını açar. Kızılay’ın ilk yardım kursunda tanıştığı Zeliha Hanım ile 1987’de evlenir. 1991’de Tüm Fenni Gözlükçüler Derneği Yönetim Kurulu Sayman Üyesi olan Hocaoğlu, 10 yıl bu görevi yapar. Bu arada Kızılay da dahil birçok STK’da önemli görevler üstlenir.

2 BİN 500 ÇEŞİT ÜRÜN

Üç gözlük markası, 2 bin 500’e yakın çeşit ürün, 10 bin adet numune gibi ciddi stoklarla çalışan Hocaoğlu, Türkiye’nin dört bir yanına pazarlama yapan 10 kişilik bir ekibe sahip. Türkiye’de şirketlerin ömrü 10–15 yıl olmasına rağmen Hocaoğlu’nun şirketi bugün 30 yaşında. Hocaoğlu, 10 yıl önce banka kredisi kullanmayı bırakarak, öz sermaye ile büyümeye başlar. İşlerini kayınbiraderi Şükrü Bilir ve oğlu Selman Hocaoğlu ile birlikte yürütür. Çevre mühendisi olan Selman, optisyenlik eğitimi almaya başlar. Ortanca kızı Merve, Boğaziçi Üniversitesi’nde Moleküler Biyoloji ve Genetik okuyarak mezun olur. Melike ise halenpsikoloji eğitimini sürdürüyor. Hekim Optik ve Hocaoğlu Optik olarak iki aile şirketinde de söz sahibi olan Numan Hocaoğlu, doğa ile iç içe yaşayabilmek içinYalova ve Sakarya’daki çiftliklerinde meyve ve sebze yetiştiriyor. Numan Hocaoğlu, Doğubank’taki mağazasında İstanbul Ticaret’in sorularını cevapladı.

İLK DOKUMA MAKİNESİ

Numan Hocaoğlu kimdir?
1960’ta Trabzon’un Maçka ilçesinde doğdum. 8 erkek, 4 kız 12 kardeşin dördüncüsüyüm. Bir kardeşimiz 1989’da rahmetli oldu. Babam Salim Hocaoğlu din görevlisi iken, 1950’deki kolera salgınında eğitim alarak sağlık memuru olmuş ama sonra ticareti tercih etmiş. Türkiye’nin birçok ilinde ticari faaliyette bulunmuş. 1960’larda Trabzon’a ilk Passap triko makinesini Almanya’dan bizzat getirmiş. Salim Triko adını verdiği iş yerinde Trabzon’un ilk trikolarını üretmiş. Çok girişken, zeki insandır babam. Ticaret yapmasına yetecek kadar Almanca, İngilizce ve Fransızca bile öğrenmişti.

BAHÇELERİMİZ VAR

Babanız ne ticareti yapıyordu?
Babam uzun yıllar Mersin’de narenciye ticareti de yaptı. Tarlayı satın alıp, hasadı toplattırıp paketleme yaptırır, tüccara, ihracatçıya satardı. 1990’da Sakarya Geyve’de tarlalar satın aldı. Onun başlattığı meyve yetiştiriciliğini şimdi tüm aile sürdürüyor.

GİZLİCE GİRDİM

Eğitim hayatınız nasıl geçti?
İlkokulu köyümde, orta ve liseyi Trabzon’da okudum. Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsü’ne girdim ama babam öğretmen olmamızıistemediği için ondan gizledim. Bir ağabeyim İstanbul’da tıp okuyordu, diğeri kimya mühendisiydi. Babam onlar ticaretten anlamaz diye narenciye işini bana bırakmıştı. Mersin’den gönderdiği narenciyenin Trabzon’daki ticaretini ben yapıyordum.Limonlarımızın markası Hocaoğlu idi.

LABORANT OLDUM

Enstitüyü neden yarım bıraktınız?
Okurken kendi köyümde bir dönem vekil öğretmenlik yapınca, öğretmenliğin bana göre olmadığını anladım ve İstanbul’a ağabeyimin yanına geldim. Fatih’te ağabeyim kimya mühendisi İbrahim Hakkı Hocaoğlu için açtığımız Hocaoğlu Tıbbi Tahlil Laboratuvarı’nda laborantlık öğrendim. Bugünkü adı Bezmialem Vakıf Üniversitesi olan Vakıf Gureba Hastanesi’nde de laborantlık belgemi onaylattım. Askerliğimi Tatvan Askeri Hastanesi’nde laborant olarak bitirdim. 1983’te laboratuvarı devrettik.

KARDEŞİM ÖNERDİ

Optisyenliği nasıl seçtiniz?
Kardeşim Doktor Asım Hocaoğlu ilk görev yeri Yozgat’tan bir gün beni arayarak, “Sağlık Bakanlığı optisyenlik eğitimi verecek lise mezunları arıyor, sen de başvur” dedi. Başvuru için Ankara’ya gittim. 1982’de İstanbul Haseki Hastanesi’nde açılan optisyenlik kursuna kabul edildim. Yaklaşık 6 aylık bir eğitimden sonra optisyenlik ruhsatnamemi aldım. Bu işi çok sevdim; üstelik ticaret yapıp para kazanabilecektim. Eğitimden sonra ülke çapında üretim yapan bir firmaya girdim. 1983’ten 1986’ya kadar bu firmanın Karadeniz ve Doğu Anadolu sorumlusu olarak pazarlamacılık yaptım.

GÖZLÜKLER YERLİYDİ

1980’lerde optisyenlik nasıldı?
Piyasa çok iyiydi, firmalar piyasaya mal yetiştiremiyordu. O yıllarda ithalat çok zordu, çok yüksek vergiler ve fonlar vardı. İthal gözlüğün maliyeti çok yüksekti. Yerli üretim yapan 2–3 büyük firma piyasanın hakimiydi. Bir süre sonra kendi işimi yapmaya karar verdim.

ŞİRKETİM 30 YAŞINDA

1986’da Doğubank’ta 631 numaralı dükkânı kiralayarak işe başladım. 5 Temmuz’da da Hocaoğlu Optik İthalat ve Dahili Ticaret Numan Hocaoğlu isimli şirketimi kurup İTO’ya kayıt oldum. Pazarlamacıyken çok iyi bir piyasa ve çevre edinmiştim. Birkaç perakende firmada mesul müdürlük yaptım. İstanbul Üniversitesi’nde muhasebe ve pazarlama kurslarına katılarak kendimi geliştirdim.

İTALYANCA ÖĞRENDİM

Aynı yıl sektörü incelemek için İtalya’ya gittim. Baktım ki dil olmadan ithalat yapmak çok zor, Türkiye’ye döner dönmez İtalyanca öğrendim. 2002’ye kadar İtalya’dan ithalat yaptım, fakat bir fuarda benim İtalya’da yaptırdığım markalarıma ait gözlükleri Çinlilerin stantlarında görünce onların ürettiğini anladım. O zaman ben de Çin’e yöneldim. Sipariş durumuna göre artık en fazla üç-dört ayda bir Çin’e gitmek zorundayım. Sektördeki en ünlü markalar bile Çin’de üretim yaptırıyor.

ÜÇ MARKAM VAR

Kaç markanız var?
Üç markamız var. En başarılısı İsviçreli Daniel Mink; en çok ciroyu ondan elde ediyoruz. Daniel Mink’in dünyadaki gözlük tescili bende. Benden gözlük isteyenlere “Kalite mi istiyorsun, marka mı” diye sorarım? Markalarım, dünyanın en ünlü markalarına eşdeğer kaliteli ve çok daha ucuz. Elimde 2 bin 500 çeşit, toplam 10 bin adet numune var.

Numan Hocaoğlu, oğlu Selman ile numune gözlükleri inceliyor.

STK’LARDA YOĞUN MESAİ

Başarımın en büyük etkenlerinden biri, uzun yıllar sektörün STK’larında görev almam. 1991’de Tüm Fenni Gözlükçüler Derneği Yönetim Kurulu Sayman Üyesi oldum. 1999’da sektörümden İTO’nun Meclis üyeliğine seçildim. İTO adına Kadıköy ve Göztepe’de vergi dairelerinde 6 yıl takdir komisyonu üyeliği yaptım. Halen Erenköy Vergi Dairesi takdir komisyonu üyesiyim. Trabzon Dünya Ticaret Merkezi Yönetim Kurulu üyesiyim. Kadıköy Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma Vakfı Mütevelli Heyet üyesiyim. Kadıköy Kaymakamlığı’nda Tüketici Sorunları Hakem Heyeti üyeliğini halen yapıyorum. Türkiye Kung Fu Federasyonu’nda As Başkanlık yaptım. 11 yılımı doldurduğum Türkiye Kızılayı’nda son 5 yıldır Kadıköy Şubesi Başkanlığı görevini yürütüyorum.

KAPIMIZI ÇALANI BOŞ ÇEVİRMİYORUZ

Kızılay Kadıköy şubesi olarak 40 üniversite öğrencisine burs, 70 aileye her ay ayni ve nakdi yardım yapıyoruz. Kapımızı çalan ihtiyaç sahiplerini asla boş çevirmiyoruz. Anadolu’daki birçok şubemize de giyecek yardımı yapıyoruz. Kızılay’ın Türkiye genelinde toplanan kurban bağışının yüzde 5-6’sı Kadıköy halkımızın bağışlarından oluşuyor. Bu başarının sırrı, bölgedeki kamu kurum kuruluşlarımızın üst yöneticileri ile çok yakın ilişki içinde olmamdır.

KAN VERENE GÖZLÜK HEDİYE

2015 Aralık ayında Kızılay’a kan veren Marmara Üniversitesi’nden 1.000 öğrenciye güneş gözlüğü hediye ettim. Meslektaşlarımız tarafından bize bağışlanan optik ve güneş gözlüklerini Kızılay’ın 15 ildeki İyilik Butikleri’ne gönderiyoruz. İhtiyacı olanlar alıp gidebiliyor.

SİYASETE TABİ OLMADIM

Babam her zaman “Asla ve asla hiçbir siyasi partinin içinde bulunmayın. Hiçbir cemaate tabi olmayın” diye nasihat verirdi. Bu fikrin geçerliğine inanarak hâlâ aynı yoldan yürüyorum. Nerede olursak olalım, Hakk’ın, haklının ve adaletin yanında olmayı öğretti bize.

20 Mart 2016 Pazar

Etiketler : Röportaj