Bankacılıkta 2026 hazırlığı: Basel III Final düzenlemeleri için mevzuat yenilenecek

Türkiye’de bankacılık sektörü gelecek yıldan itibaren Basel III Final düzenlemelerine uyum sürecine girecek. AB mevzuatıyla uyumlu hale getirilecek yeni düzenlemeler, sektörün risk yönetimi çerçevesini güçlendirirken Türk lirası varlıkların ağırlığını artırmaya yönelik politikalar da devam edecek.

Giriş: 09.11.2025 - 12:14
Güncelleme: 09.11.2025 - 12:14
Bankacılıkta 2026 hazırlığı: Basel III Final düzenlemeleri için mevzuat yenilenecek

Cumhurbaşkanlığı 2026 Yılı Programı, bankacılık sektöründe finansal istikrarı destekleyecek kapsamlı adımlar içeriyor. Buna göre, hem yükümlülük hem de varlık tarafında Türk lirasının payını artırmaya yönelik uygulamalar sürdürülecek; yabancı para kredilerin payının yükselmesini önleyen düzenlemelerin sonuçları da yakından izlenecek.


BASEL III FİNAL DÜZENLEMELERİ İÇİN MEVZUAT GÜNCELLENECEK
Bankacılık sektörünün uluslararası standartlara uyumu kapsamında, Basel III Final düzenlemelerine geçiş için ilgili mevzuat AB kriterleri de dikkate alınarak yenilenecek ve uygulamaya alınacak.

Bunun yanında MASAK’ın teknik altyapısı güçlendirilecek, kurumsal yapısında iyileştirmeler yapılacak.


DİJİTAL FİNANS VE ÖDEME SİSTEMLERİNDE YENİ ADIMLAR
2026’da ödemeler alanında verimlilik ve birlikte çalışabilirlik artırılacak. Bankalar ile banka dışı ödeme hizmet sağlayıcıları arasında rekabeti engelleyici uygulamaların önüne geçilmesi için tedbirler alınacak.

Finans sektöründe ortak dijital altyapıların kullanımı yaygınlaştırılacak, maliyetlerin düşürülmesi amacıyla operasyonların ortak yürütülmesi teşvik edilecek. Ayrıca finansal kuruluşların katılımıyla topluluk bulutu kullanımının genişletilmesi planlanıyor.


BANKACILIK SEKTÖRÜNDE 67 BANKA FAALİYET GÖSTERİYOR
Ağustos 2025 itibarıyla Türkiye’de 38 mevduat, 20 kalkınma-yatırım ve 9 katılım bankası olmak üzere toplam 67 banka faaliyet gösteriyor. Bankacılık sektörünün aktif büyüklüğü yıllık yüzde 41,1 artışla 41,9 trilyon TL'ye, dolar bazında ise yüzde 16,9 artışla 1 trilyon 22 milyar dolara ulaştı.

Kamu bankalarının aktif payı yüzde 46,8’e yükselirken özel sermayeli bankaların payı yüzde 28,7, yabancı sermayeli bankaların payı ise yüzde 24,6 oldu. Fonksiyonel bankacılık gruplarında mevduat bankalarının payı yüzde 85,2’ye gerilerken, katılım bankaları yüzde 8,6’ya, kalkınma ve yatırım bankaları yüzde 6,2’ye yükseldi.


KREDİ HACMİ 20,6 TRİLYON TL'YE ULAŞTI
Ağustos 2025'te toplam kredi hacmi yıllık yüzde 40,9 artarak 20,6 trilyon TL oldu. Kredilerin yüzde 46’sı kurumsal kredilerden, yüzde 26,2’si KOBİ kredilerinden, yüzde 12,2’si tüketici kredilerinden, yüzde 15,7’si ise kredi kartlarından oluştu.

Ticari kredi artışı yıllık yüzde 39,2, tüketici kredi artışı yüzde 39,6 olurken, takibe dönüşüm oranı (TDO) yüzde 1,7’den yüzde 2,2’ye yükseldi. TDO oranı ticari kredilerde yüzde 1,7, tüketici kredilerinde yüzde 3,7, kredi kartlarında ise yüzde 3,5 seviyesine ulaştı.


MEVDUAT SİGORTASI VE KREDİ/MEVDUAT ORANINDA GÖRÜNÜM
Ağustos 2025’te bankaların ana fonlama kaynağı olan mevduatın toplam kaynaklardaki payı yüzde 57,3’e geriledi. Toplam sigortalı mevduat 6,7 trilyon TL olurken, TMSF güvencesi 950 bin TL’ye kadar devam ediyor.

Mevduat sigortacılığı rezervi 466 milyar TL’ye yükselirken sigortalı mevduatı karşılama oranı yüzde 6,9 oldu. Kredi/mevduat oranı ise sektör genelinde yüzde 86 seviyesine ulaştı.


SERMAYE YETERLİLİĞİ GÜÇLÜ SEYRİNİ SÜRDÜRÜYOR
Ağustos 2025 itibarıyla sermaye yeterliliği rasyosu (SYR) yüzde 18,3 ile hedef oran olan yüzde 12’nin üzerinde seyretti. SYR mevduat bankalarında yüzde 17,7, katılım bankalarında yüzde 19,7, kalkınma ve yatırım bankalarında yüzde 24,3 olarak gerçekleşti.

BDDK’nın döviz kuru güncellemesi SYR’yi aşağı yönlü etkilerken, nakdi ticari kredilere uygulanan yüzde 200 risk ağırlığının kaldırılması dengeleyici etki yarattı.

Yeni düzenlemelerle birlikte 2026 yılı, bankacılık sektöründe hem uluslararası standartlara uyum hem de dijital dönüşüm açısından önemli bir eşik olacak.