* Bakan Soylu, “4 mevsim 12 ay operasyon halindeyiz. Geçen yılın tamamında 104 bin operasyon yaptık. Bu yıl 11 Kasım itibarıyla operasyon sayımız 109 bin. Yine bu yıl 135 üst düzey teröristi etkisiz hale getirdik. Örgüte katılım tarihinin en düşük seviyesinde” diye konuştu.
* Türkiye’nin eskiden terör örgütüyle mücadelede yalnız olduğunu belirten Bakan Soylu, “Bugün mücadelede güçlüyüz ve terör örgütününtüm yatırımcıları, terör örgütünün açtığı dertlerle yüz yüze kalmış durumda. Artık siyaset gündemlerinde mecburen ‘terör örgütü’ diye bir başlık var” dedi.
İstanbul Ticaret Odası’nın kasım ayı olağan Meclis toplantısına konuk olarak, Meclis üyelerine hitap eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye’de ve coğrafyadagüvenlik gündemi üzerinden şekillenen bir dünya ile daha küresel, teknolojiyle küçülen ve ticaret diplomasisi üzerinden şekillenen bir dünyanın olduğunu söyledi.
Güvenlik gündemli dünyada 21’inci yüzyılın başından itibaren önemli bir operasyonel kabiliyet ürettiklerine dikkati çeken Soylu, geçen yüzyıldan bu yüzyıla taşınan güvenlik problemlerine küresel gelişmelerden kaynaklanan yeni problemler eklenmesine rağmen bunları başarıyla yönettiklerini kaydetti.
ÇÖZÜMDE TREND YAKALADIK
Soylu hem Türkiye’ye ait problemleriçözme yönünde bir trend yakaladıklarını hem de gelişmiş dünyayı oluşturdukları bu problemlerle yüzleştirdiklerini belirtti.
Türkiye’nin terör örgütü PKK problemine değinen Soylu, örgütün Batı’nın desteğiyle büyüdüğünü, Avrupa’dan yıllardır para ve silah geldiğini, bununla birliktediğer aşırı sol terör örgütlerinin Avrupa’da rahatça gezdiklerini, kırmızı bültenle aranmalarına rağmen iade taleplerinin de karşılanmadığını ifade etti.
4 MEVSİM 12 AY OPERASYON
Soylu, Türkiye’nin PKK teröründen çok acılar çektiğini, evlatlarını kaybettiğini, ciddi sosyal ve ekonomik maliyetlerle yüzleştiğini dile getirerek, şöyle konuştu: “Türkiye gerek milli savunma sanayisinin gelişimiyle gerekse terörle mücadelede ortaya koyduğu strateji değişimiyle terör örgütüne karşı her alanda bariz bir üstünlük ortaya koydu ve bitirme noktasına geldi.4 mevsim 12 ay operasyon halindeyiz. Geçen yılın tamamında 104 bin operasyon yapmışız. Bu yıl 11 Kasım itibarıyla operasyon sayımız 109 bin. Yine bu yıl 135 üst düzey teröristi etkisiz hale getirmişiz. Örgüte katılım tarihinin en düşük seviyesinde. Bu yıl 104. 2014’te 5 bin 580’di. Örgütte ikna ettiğimiz şu anda 4 bin 500’ün üzerinde terör örgütü mensubununaileleriyle görüşüyoruz. Şu andaki rakam 220. Türkiye’de terör örgütüne 104 kişi katılmış, biz terör örgütünün içerisinde 220 kişiyi almış, adalete teslim etmişiz.”
MÜDÜRÜ KANDİL BELİRLİYOR
Bazı belediyelere kayyum atandığını anımsatan Soylu, şöyle devam etti: “Belediyelere atadıkları imar müdürünü dahi Kandil belirliyor. Yapılacak her ihale, alınacak her kişi, atılacak her adım, yapılacak her festival Kandil tarafından belirleniyor. Bir santim başka bir tarafa adım atabilme kabiliyetleri yok. Terör örgütü Türkiyesınırı dışında tabela değiştirip PKK’yı PYD, PYD’yi SDG yapıp Batı’yla birlikte iş birliğine girdi. İçeride terörle iltisaklı belediyelere görevlendirme yaparak dışarıda da Zeytindalı, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı Harekatı’yla beraber her iki alana da müdahale ettik. Türkiye olarak içeride PKK’yı bitirmeye en yakın olduğumuz dönemi yaşıyoruz.”
Terör örgütü PKK’nın Avrupa uyuşturucu piyasasının tamamına yakınını elinde tuttuğunu ve orada haraç topladığını vurgulayan Soylu,ileride Avrupa içinde silahlı eylem yapmayacaklarını kimsenin garanti etmediğini, korkularının uluslararası raporlarına açıkça yansıdığını söyledi.
BATI İKİLEM YAŞIYOR
Bakan Soylu, Türkiye’nin baskısı ve operasyonel gücü sebebiyleBatılı ülkeler ve ABD’nin terör örgütü ile Ortadoğu’daki pozisyonları arasında ciddi bir ikilem yaşadıklarına işaret ederek, şunları kaydetti: “Eskiden bu terör örgütüyle mücadelemizde yalnızdık, oluşturduğu tüm problemlerle tek başımıza yüzleşiyorduk, ama bugün biz mücadelede güçlüyüz ve terör örgütününtüm yatırımcıları, terör örgütünün açtığı dertlerle yüz yüze kalmış durumda. Artık siyaset gündemlerinde mecburen ‘terör örgütü’ diye bir başlık var. Tabii onlar isimleri değiştirebiliyorlar, SDG, partner falan diyorlar. Hatta Kürtler diyorlar ki Kürtlerle o örgütün ilgisi kesinlikle söz konusu değil. Nereden biliyoruz? Sınırımızın altındaki yerlerde kendileriyle iş birliği yapmayan Kürtleri yerlerinden yurtlarından sürmelerinden anlıyoruz. Yaptıkları eylemlerle doğrudan Kürt köylülerini ve gençlerini hedef almalarından anlıyoruz. En önemlisi kendi vatandaşımızı, Kürt kardeşlerimizi tanıdığımız için biliyoruz. O coğrafyada kimin kim olduğunu, kimin kiminle birlikte olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla o isimlendirmenin ve bağlantının temeli olmadığını biliyoruz. Bu tablo, Türkiye’nin hem operasyonel hem de diplomatik kabiliyetiyle ilgili. Ortaya koyulan iradeyle hem sahada hem masada sürekli mesafe alan bir Türkiye tablosu var.”
İTO’nun kayım ayı olağan meclis toplantısında, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da yer aldı.
AVRUPA’NIN GÖÇMENLERE KARŞI TUTUMU
Avrupa’nın göçmenler konusundaki tavrını eleştiren Soylu, “Politikaları, kendilerine yaklaştırmamaktı. Kıtaya ayak basmalarına müsaade etmemeye gayret ettiler. Buna izin veren hükumetlerle kendi içlerinde kavga ettiler. Bütün çağrılara kulak tıkadılar ya da yaklaştırmama çerçevesinde sözde çareler ürettiler. Sen Libya’da çetecilerle anlaştın, Avrupa’ya oradan kaçak göç gelmesin diye çetecilere onları en ilkel sözde hapishanelerde tutturdun, işkence ettin. Sonra ‘Buradan gelirlerse işkenceyi görürler. O nedenle bu hattı kullanmayın, Avrupa’ya gelmeyin’ korkusunu yarattın. Bunun parasını, çetecilere AB fonlarından verdin. Hani işkence yoktu, hani insan hakları! Orada illegal şekilde bu meseleyi yapanlar tarih önünde de mahkeme önünde de hesap verecek. Avrupalı olmak Batılı olmak bunlardan yoksun kılınmak anlamına gelmez. İnsanlık adına bunun hesabını soracağız” diye konuştu. Soylu, 2017’de 175 bin düzensiz göçmen yakaladıklarını anımsatarak, 2018’de bu rakamın 268 bin olduğunu, 2019’da da bu zamana kadar 385 bine ulaştığını kaydetti.
‘KAYNAĞINDA TEDBİR ALALIM’ DİYE UYARDIK
2016’dan beri Batıya ciddi Afgan göçüyle karşı karşıya olduklarını aktaran Soylu, şöyle devam etti: “2 milyon da İran da var. ‘Buna kaynağında tedbir alalım’ diye defalarca söyledim. İçişleri Bakanı olarak kendi arkadaşlarımdan daha çok Pakistan ve Afganistanlı mevkidaşlarımla görüşüyorum, meseleyi kaynağında durdurabilmek için. Bu yıl kaçak göç yakalamamız 370 bine vardı. Bu basit bir operasyon değil. Bugüne kadar bunun 80 binini geri gönderdik. Yakalayacaksın, geri gönderme merkezine göndereceksin, uçak biletini alacaksın, orayla anlaşacaksın, seyahat belgesini alacaksın, sana izin verecek, ülkesine geri göndereceksin. Bunların her biri bir operasyon. Bu yıl 400 bini aşacakmış gibi görünüyor. Bu artış aynı zamanda kronik problemlere de bir işaret. Batı ne bu insanları ne de orada oluşturduğu problemi görmek istemiyor. Avrupalı da Amerikalı da bu işin ceremesini bizim kadar çekmek zorunda. Çünkü göçe kaynaklık eden ülkeleri o hale biz getirmedik.”
HAYRETLE TAKİP EDİLEN BİR GÖÇ POLİTİKASI YÖNETİYORUZ
Geçici koruma statüsündeki sığınmacıların hangi ile yerleştirileceğine dair belli parametreler olduğunu aktaran Bakan Soylu, Türkiye’nin 4 milyon insanı başarılı şekilde karşıladığını ve süreci başarılı yürüttüğünü söyledi. Soylu, Suriyelilerin geldikleri andan itibaren bütün kimliklendirme çalışmalarının yapıldığını dile getirerek, “İlk geldikleri anda bütün biyometrik verileri alındı. Artı bütün çocuklarının kayıtları alındı. Aşıları birebir takip edildi. Eğitimleri takip edildi. Dünyanın hayretle takip ettiği bir göç politikası yönetiyoruz. İlkokullaşma oranı yüzde 96’nın üzerinde. Bu, onların bu topraklarda bu ülkenin kurallarına uymaları açısından önemli bir süreç” diye konuştu.
İstanbul’un Suriyeli alma kapasitesini 567 binde durdurduklarını kaydeden Soylu, yeni kayıtlara şehri kapattıklarını söyledi. Soylu, İstanbul’daki Suriyeli sayısının 549 bin olduğunu vurgulayarak, “İstanbul’dan 190 bin kişiyi gönderdik” dedi.