Avrupa’dan Türkiye’ye gastronomi turu için geliyorlar

Avrupa’da gastronomi tutkunları için restoran turları düzenleyen acenteler, Türkiye’yi de lezzet durakları arasına aldı. Yerel mutfakların tatlarını keşfetmek isteyen turistler; özellikle Adana, Gaziantep, Hatay ve Urfa gibi şehirlerde gastronomi turlarına katılıyor.

Giriş: 21.03.2025 - 14:29
Güncelleme: 21.03.2025 - 14:38
Avrupa’dan Türkiye’ye gastronomi turu için geliyorlar

Son yıllarda dünya çapında artan gastronomi turizmi, artık yalnızca bir seyahat aktivitesi değil, aynı zamanda ülkelerin turizm gelirlerini artıran önemli bir unsur  haline geldi. Avrupalı turistler, sadece tarihi ve doğal güzellikleri değil, Türkiye’nin köklü mutfak kültürünü de deneyimlemek için özel turlara katılmaya başladı. Coğrafi işaretli ürünlerin sayısının her geçen gün artması, Türkiye’nin gastronomi turizmindeki iddiasını da güçlendiriyor. Gaziantep, Hatay ve Şanlıurfa gibi şehirler de UNESCO’nun ‘Gastronomi Şehri’ unvanı için başvurdu. Türkiye, mutfak kültürünü keşfetmek isteyen turistler için cazibe merkezi haline gelirken, seyahat acenteleri de harekete geçti. Turizmciler, Avrupa’dan Türkiye’ye özel restoran turları organize etmeye başladı. 


KEBAP ATÖLYESİ  

Gastronomi turları kapsamında turistler, yerel mutfakların en özel lezzetlerini tatma fırsatı yakalıyor. Özellikle Güneydoğu Anadolu bölgesi, zengin mutfak çeşitliliğiyle ilgi görüyor. Tur programları arasında Gaziantep’te kebap ve baklava atölyeleri, Şanlıurfa’da isot ve çiğ köfte yapımı, Hatay’da zahter kahvaltıları, Mardin’de Süryani mutfağı tanıtımları, kebap tarifi gibi etkinlikler de yer alıyor.  

TURİSTLERİN GÖZDESİ

Türkiye’nin gastronomi alanındaki yükselişi, Michelin Rehberi tarafından ödüllendirilen restoranlarla daha da belirgin hale geldi. İstanbul, İzmir ve Bodrum gibi şehirlerde Michelin yıldızı kazanan restoranlar, hem yerli hem yabancı turistlerin büyük ilgisini çekiyor. 


İstanbul’da TURK Fatih Tutak restoranı, dünya çapında gastronomi meraklılarının destinasyonu haline gelirken, Neolokal gibi restoranlar geleneksel Türk mutfağını modern dokunuşlarla yorumlayarak özellikle Avrupalı ve Amerikalı turistleri cezbediyor.


İzmir’de Od Urla, yerel ve sürdürülebilir malzemelerle hazırladığı menüsüyle yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor. Bodrum’da ise Maçakızı gibi prestijli mekanlar, yaz sezonunda dünya ‘jet-set’ini ağırlayan adreslerden biri olarak öne çıkıyor.


YILDIZLI RESTORANLAR 

Gastronomi turları kapsamında bu restoranlara özel turlar düzenlenirken, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin farklı şehirlerinde ‘Michelin’ yıldızlı restoranları deneyimlemek isteyen turistler için özel programlar hazırlanıyor.  


Türkiye’nin, İtalya ve Fransa gibi gastronomi turizminde lider ülkelerle rekabet edebilmesi için mutfak kültürünü tanıtım stratejisine dahil etmesi gerektiğini belirten sektör temsilcileri, “Türkiye’nin gastronomi haritası çıkarılmalı, mutfak mirası korunarak turizme kazandırılmalı” diyor.  

25 MİLYAR DOLARLIK GELİR

Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe, 2025 yılına kadar gastronomi turizminden elde edilen gelirlerin 25 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini söyledi. Türkiye’de gastronomi turizminin güçlü bir potansiyele sahip olduğunu vurgulayan Boztepe, şöyle konuştu: “Gastronomi turizmi, ülkemizin 12 bin yıllık tarihi ve Anadolu’daki muhteşem tatlarıyla en güçlü yanımız. Yıllık 5.1 milyar dolarla başladığımız gastronomi turizmi gelirlerimiz, şu anda 24 milyar dolara ulaştı. Turizm çeşitliliği açısından normal turist harcamasının yaklaşık 7 katı daha fazla gelir sağlıyor. Bu konuda rakip ülkeler yaklaşık 100 yıldır gelir modeli yaratmışken, bizde bu konunun önemi ancak son 10 yıldır anlaşıldı.”  Boztepe, ayrıca Türkiye’nin mutfak mirasını koruyacak bir gastronomi müzesi  kurulmasını önerdi.

MİCHELİN REHBERİ, ANADOLU MUTFAĞINI TANITTI

Turizm, Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) Başkan Yardımcısı Ebru Koralı, Michelin Rehberi ile Türk lezzetlerinin görünürlüğünün arttığını söyledi. “Michelin Rehberi’nin İstanbul, İzmir ve Bodrum’u kapsayan değerlendirmesi, Türkiye’yi küresel gastronomi sahnesinde daha görünür hale getirdi” diyen Koralı, şunları kaydetti: “Özellikle İstanbul’un Michelin yıldızlı restoranları, şehri uluslararası gurmelerin radarına soktu. Michelin Rehberi, sadece ‘fine dining’ restoranlarını değil, yerel malzemeleri ve geleneksel tarifleri modern yorumlarla sunan restoranları da ön plana çıkardı. Örneğin, Hatay mutfağından esinlenen restoranlar ya da Tokat mutfağını temsil eden şefler, Michelin tarafından değerlendirildi. Bu da Anadolu mutfaklarının küresel çapta tanınmasını sağladı.”


Türkiye’nin 81 ilinin kendine özgü gastronomik kimliğe sahip olduğunu vurgulayan Ebru Koralı, “Kimi mutfaklar çeşitlilik gösterse de her kentte ürün ve teknik açıdan sunulan deneyimler farklı. Bu çeşitlilik, Türkiye’nin gastronomi turizminde güçlü bir konum elde etmesi için büyük bir avantaj sağlıyor. Kentlerin gastronomi turizminde etkili bir değer olarak öne çıkması için akıllı planlama şart. Şehir planlamacılar, yerel yönetimler ve kamu, ortak hedeflerde uzlaşarak, gastronomiyi bir kalkınma aracı olarak değerlendirmeli. Bu sürecin iyi gelişmesi, Türkiye’nin gastronomi turizminin küresel çapta yaygınlaşmasını sağlayabilir. Çok bileşenli gastronomi alanı tarım, ticaret, turizm ve kültür ortak stratejileriyle değerlendirilmeli” dedi.

Adana'da Gastronomi Treni ile turizm gezisi yapıldı