Pazartesi, 25 Kasım, 2024
Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 41’ini oluşturan AB’de ekonomik büyümenin gelecek yıl yüzde 1.5’e yükseleceği tahmin ediliyor. Ancak 2025’te Türkiye’nin ihracatını etkileyecek asıl faktör ise en büyük ihracat pazarı Almanya’nın ekonomisinin iki yıllık küçülmenin ardından yeniden büyümeye başlaması olacak.
Almanya’da iç talebin artmasının 2025 ve 2026’da tekrar ekonomik büyümenin ana itici gücü olması öngörülürken, bunun Türkiye’nin ihracatına da olumlu yansıması bekleniyor. Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı 5’inci ülke konumundaki İtalya’yla ilgili de tahminler olumlu yönde.
HABER: ŞEREF KILIÇLI
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, ‘Olumsuz Bir Ortamda Yavaş Toparlanma’ başlıklı yeni raporunda, AB ekonomisinin 2024’te yüzde 0.9, 2025’te yüzde 1.5, 2026’da ise yüzde 1.8 büyüyeceğini tahmin ediyor. Euro Bölgesi ekonomisinin ise 2024’te yüzde 0.8, 2025’te yüzde 1.3 ve 2026’da yüzde 1.6 büyüyeceği öngörülüyor. Ülkeler özelinde bu yıl Almanya’nın yüzde 0.1, Avusturya’nın yüzde 0.6, Finlandiya’nın yüzde 0.3, İrlanda’nın yüzde 0.5 ve Estonya’nın yüzde 1 küçüleceği, Fransa’nın yüzde 1.1, İtalya’nın yüzde 0.7, İspanya’nın yüzde 3 büyüyeceği tahmin ediliyor. Gelecek yıl ise Almanya’nın yüzde 0.7, Fransa’nın yüzde 0.8, İtalya’nın yüzde 1 ve İspanya’nın yüzde 2.3 büyüyeceği öngörülüyor. Yine raporda, 2026’da Almanya’nın yüzde 1.3, Fransa’nın yüzde 1.4, İtalya’nın yüzde 1.2 ve İspanya’nın yüzde 2.1 büyüyeceğine de işaret ediliyor. Kıta Avrupa’sında 2024 yılındaki büyüme ayrışmasında AB’nin iki lokomotifi Almanya ile Fransa dikkat çekiyor.
KÜRESEL ETKİ
Dünyanın 3’üncü büyük, Avrupa’nın ise en büyük ekonomisine sahip olan Almanya’nın büyüme performansı hem bölgesini hem de küresel ekonomiyi etkiliyor. Ülke ekonomisi, geçen yıl alışılmışın dışında yüksek düzeydeki enflasyonun satın alma gücünü etkilemesi, yüksek enerji fiyatları, düşen yatırımlar, zayıf dış talep ve faiz oranlarının yüksekliği gibi nedenlerle bir önceki yıla göre yüzde 0.3 daralmıştı. Almanya, böylece G7 ülkeleri içinde küçülen tek ülke olmuştu. Almanya ekonomisinin 2024 yılında da daralması halinde, ülke ekonomisi, Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinden bu yana ilk kez iki yıl üst üste daralmış olacak. Ayrıca 2023 yılındaki gibi G7 ekonomileri arasında daralan tek ülke olma durumu da yine söz konusu.
KADEMELİ BAŞLAYACAK
Son iki yıldaki olumsuz verilerden sonra AB Komisyonu, Almanya’da ekonomik büyümenin kademeli olarak yeniden başlamasını bekliyor. Reel ücretlerdeki artışlarla yönlendirilen iç talebin artmasının 2025’te GSYİH büyümesinin yüzde 0.7’ye ve 2026’da yüzde 1.3’e çıkmasını desteklemesi de öngörülüyor. Para politikasının gevşemesinin ve buna bağlı düşük finansman maliyetlerinin yatırımda bir toparlanmaya sebep olması da beklentiler arasında. Genel olarak, iç talebin 2025 ve 2026’da tekrar ekonomik büyümenin ana itici gücü haline gelmesi öngörülüyor. Ancak rapora göre, enerji maliyetleri pandemi öncesi seviyelerin önemli ölçüde üzerinde kalacak ve enerji yoğun endüstrilerin maliyetleri rekabet gücünü etkilemeye devam edecek. Raporda yer verilmeyen değişken ise Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle enerjideki Rusya-Almanya işbirliğinin sona ermesi ve ucuz tedarik avantajının kaybedilmesi.
BÜYÜME PAKETİ
AB Komisyonu’na kıyasla Almanya ekonomi yönetimi biraz daha iyimser öngörülere sahip. Ekonomideki büyümenin 2025 yılında yüzde 1.1 oranında gerçekleşeceği düşünülüyor. 2026 yılında ise özel tüketimdeki artış ve enflasyondaki istikrar sayesinde büyüme oranının yüzde 1.6’ya ulaşabileceği kaydediliyor. Almanya, ‘Büyüme Girişimi-Almanya İçin Yeni Ekonomik Dinamikler’ adı verilen bir büyüme paketi ile ekonomiyi canlandırmayı da hedefliyor. Paket, rekabetçiliğin güçlendirilmesi, bürokrasinin azaltılması, daha iyi çalışma teşvikleri, güçlü bir ekonomi için etkin bir finans merkezi ve yarının ekonomisi için verimli enerji piyasası gibi beş alanda 49 önlem içeriyor. Pakette, Alman vatandaşları için gelir vergisi indiriminin 2025 ve 2026 yıllarında 23 milyar Euro’ya ulaşacağı da öngörülüyor. Geçen yıl yüzde 5.9 olan enflasyonun 2024’te yüzde 2.2’ye düşmesi ve sonraki yıllarda daha da azalarak 2026’da yüzde 1.9’da istikrar kazanması bekleniyor. Vergi indirimlerinin yanı sıra düşen enflasyon oranlarının da 2025 yılında ekonomik büyümeyi sağlayabilecek özel tüketimi canlandırmada önem taşıdığı belirtiliyor.
TÜRKİYE’NİN HEDEFLERİ
İhracatının yaklaşık yüzde 41’ini AB’ye gerçekleştiren Türkiye için Almanya önemli bir dış ticaret ortağı. Türkiye, geçtiğimiz yıl 255 milyar 777 milyon dolarlık mal ihracatına imza atarken, Almanya’da 21 milyar 92 milyon dolarlık rakamla en büyük ihracat pazarı oldu. Türkiye’nin ihracatında Almanya’nın yüzde 8.3’lük payı var. İki ülke arasındaki ticaret hacmi ise 50 milyar dolara yaklaştı. Söz konusu tutarın 60 milyar dolara ulaştırılması hedefleniyor. Almanya’da tüketimin canlanması ve yeniden ekonomik büyümenin sağlanmasının Türkiye’nin ihracatına da olumlu yansıması bekleniyor. Nitekim yeni Orta Vadeli Program’da (OVP) 2025 ihracat hedefi 279.6 milyar dolar, 2026 hedefi 296.1 milyar dolar, 2027 hedefi ise 319.6 milyar dolar şeklinde belirlendi. Öte yandan, Türkiye’nin Almanya’ya ihracatı yüzde 90 oranında sanayi mamullerinden, yaklaşık yüzde 10 oranında tarım ve gıda ürünlerinden oluşuyor. Türkiye’nin geçtiğimiz yıl Almanya’dan sonra en çok ihracat yaptığı ülkeler ise 14 milyar 826 milyon dolarla ABD, 12 milyar 786 milyon dolarla Irak, 12 milyar 468 milyon dolarla İngiltere’ydi.
FRANSA’DA BÜYÜME İÇ TALEPLE 2026’DA İVME KAZANACAK
Avrupa Birliği’nde Almanya’dan sonra en büyük ekonomiye sahip Fransa’da, GSYİH’nin 2024’te yıllık bazda yüzde 1.1 oranında büyümesi bekleniyor. Net ihracat, ulaştırma ekipmanı ihracatındaki ivme, 2023 dördüncü çeyrekten bu yana Fransa’nın GSYİH büyümesini yönlendiriyor. Kamu tüketimi ve yatırımı da büyümeyi destekliyor. Ancak AB Komisyonu raporuna göre, 2025 yılında daraltıcı bir mali duruş, GSYİH büyümesine baskı yapacak ve büyüme yüzde 0.8 seviyesinde gerçekleşecek. Özel tüketimin enflasyondaki düşüş ve reel ücretlerdeki artışlarla desteklenmesi bekleniyor. Ekonomik faaliyetin 2026 yılında ivme kazanması ve daha düşük mali ayarlama ve daha da azalan kredi maliyeti sayesinde reel GSYİH büyümesinin yüzde 1.4’e ulaşması öngörülüyor. GSYİH büyümesinin özel iç talep tarafından yönlendirilmesi de bekleniyor. Türkiye ile Fransa’nın dış ticaret hacmine bakıldığında, 2023 yılında 21.7 milyar dolar ile rekor seviyeye çıkarken bir önceki yıla göre artış yüzde 17.4 seviyesinde oldu. Türkiye, Fransa’ya yaklaşık 10.3 milyar dolarlık ihracatının yüzde 41’ini otomotiv sektöründen gerçekleştirirken makinalar, elektrikli cihazlar ve örme giyim eşyası sektörleri de ihracatta öne çıktı.
İTALYA BÜTÇE AÇIĞINI DÜŞÜRECEK
AB Komisyonu raporunda, İtalya’da GSYİH’nin 2024’te yatırım ve düşen ithalatın desteğiyle yüzde 0.7 büyümesi bekleniyor. Tüketimin artması ve RRP (Üye Devletler tarafından uygulanan Ulusal Kurtarma ve Dayanıklılık Planları) ile ilgili harcamaların hızlanmasıyla ekonomik faaliyetin 2025 ve 2026’da sırasıyla yüzde 1 ve yüzde 1.2 oranında genişlemesi öngörülüyor. İtalya’da 2024 yılında bütçe açığının GSYİH’nin yüzde 7.2’sinden yüzde 3.8’ine düşmesi de bekleniyor. Bu büyük düşüşte yüksek enerji fiyatlarının etkisini azaltmaya yönelik önlemlerin aşamalı olarak kaldırılmasının da etkili olacağı kaydediliyor. 2025 yılında bütçe açığının GSYİH’nin yüzde 3.4’üne, 2026’da yüzde 2.9’una düşmesi de bekleniyor.
İtalya, geçtiğimiz yıl 12 milyar 381 milyon dolarla Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı 5’inci ülkeydi.
İSPANYA’DA YATIRIMLAR TÜKETİMİ GÜÇLENDİRİYOR
İspanya, 20 milyar dolara yaklaşan hacimle Türkiye’nin en önemli dış ticaret ortakları arasında. 2023 yılında Türkiye’nin İspanya’ya ihracatı 9 milyar 783 milyon dolar, ithalatı 9 milyar 484 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. AB Komisyonu, İspanya’daki ekonomik büyümenin 2024’te yüzde 3 olacağını öngörüyor. Turizmdeki canlılık ve turizm dışı hizmetlerin ihracatı ve net ihracatın da GSYİH büyümesini destekleyeceği belirtiliyor. Büyümenin kademeli olarak 2025’te yüzde 2.3’e ve 2026’da yüzde 2.1’e düşmesi de bekleniyor. Ekonomideki büyümenin, işgücü piyasasının devam eden dayanıklılığı ve yatırımların güçlenmesiyle sürdürülen tüketim tarafından yönlendirileceği kaydediliyor. Bütçe açığının ise yüksek enerji fiyatlarının etkisini hafifletmeye yönelik önlemlerin aşamalı olarak kaldırılmasıyla 2024’te GSYİH’nin yüzde 3’üne ulaşması, 2025’te daha da düşmesi ve güçlü vergi geliri gelişmeleri bağlamında birincil harcamaların yavaşlaması sayesinde 2026’da genel olarak istikrara kavuşması bekleniyor.
25 Kasım 2024 Pazartesi
25 Kasım 2024 Pazartesi
25 Kasım 2024 Pazartesi
25 Kasım 2024 Pazartesi
25 Kasım 2024 Pazartesi
25 Kasım 2024 Pazartesi