HABER: ADEM ORHUN
Avrupa ekonomileri, küresel ve bölgesel gelişmelerin olumsuz etkilerinden daha sıyrılamadan, rekabet gücü krizi yaşamaya başladı. Tedarik zincirini alt üst eden Covid-19 pandemisinin ardından patlak veren Rusya-Ukrayna savaşı, Avrupa’nın toparlanmaya çalışan ülkelerini yüksek enflasyon girdabına soktu. Savaş sebebiyle ortaya çıkan doğalgaz krizi kıtanın büyük ekonomilerinin bile tökezlemesine sebep oldu. Bu dönemde, Çin’in elektrikli araçlarıyla otomotiv gibi öncü sektörleri zorlaması, artık rekabet kurallarının değiştiğini de gösterdi.
SANAYİ POLİTİKASI
Avrupa’nın geleneksel sanayisinin geleceğine dair endişeler artarken, büyümeye ilişkin soru işaretleri de çoğalıyor. Almanya’da dev firmalar otomobil fabrikalarını kapatmaya hazırlanırken, ülkede sanayi politikasının (Industriepolitik) değiştirilmesi talep ediliyor. Alman iş dünyasının temsilcileri ise Uzakdoğu menşeli ürünlerin akınına karşı ‘rekabet gücünü artıracak adımlar’ı duyurdu.
Bu arada Avrupa ekonomisindeki durumu ve neye ihtiyaç duyulduğunu en net şekilde izah eden açıklamalardan birini, AB Dönem Başkanı Macaristan Başbakanı Viktor Orban yaptı.
REKABET GÜCÜ
Orban, “Avrupa’nın şu andaki en büyük sorunu, rekabet gücündeki düşüş. Avrupa ekonomisinin başarılı ve rekabetçi olması hepimizin çıkarına. Avrupa’nın kendisini kıta dışındaki ekonomik ortaklardan izole etmemesi, Avrupa sanayisinin güçlü olması ve yeşil dönüşümün Avrupa sanayisine karşı değil, onunla işbirliği içinde gerçekleştirilmesi ortak çıkar” dedi.
Son aylarda dikkat çeken bu gelişmeler, kıtanın önde gelen ekonomileri kadar AB üyelerinin ticari partnerlerini ve tedarikçilerini de yakından ilgilendiriyor.
KAYIP HESABI
Bu arada kıtada ABD kaynaklı risklerin hesabı da yapılıyor. Alman Ekonomi Enstitüsü’nün (IW) analizinde, 2025 yılı için ABD gümrük vergilerinin, ABD ithalatında yüzde 10’a (ve ABD’nin Çin’den ithalatında yüzde 60’a) çıkarılması, AB’nin ise buna (ABD’den yapılan ithalata) yüzde 10’luk bir misilleme tarifesiyle karşılık vermesi modellendi. Böyle bir durumda 2028 yılına kadar Almanya’nın GSYH’deki kaybı 127 milyar Euro olacak. Her iki tarafın, ithalatta gümrük vergilerini yüzde 20’ye çıkarması halinde ise Almanya’nın GSYH’de 180 milyar Euroluk kaybı (yüzde 1.5’lik bir düşüş) olacağı belirlendi.
PİYASA ARAŞTIRMASI
Diğer yandan, Ekonomi Araştırma Enstitüsü’nün (Ifo) yaptığı yoklamaya göre, Almanya’da zaten bürokrasiden bunalmış olan şirketlerin yarısı, ikinci Trump döneminin kendi faaliyetlerini olumsuz etkilemesini bekliyor. Hatta ABD ile doğrudan ihracat bağı olmayan birçok şirket, yeni dönemdeki gelişmelerden olumsuz etkilenme endişesi taşıyor. Çünkü tedarikçiler bile muhtemel dalgaların menzilinde yer alıyor.
TÜRK GİRİŞİMCİLER
Yaşanan gelişmeler, Türkiye’deki ihracatçı şirketlerin, AB’nin yeni kriterlerine ve ABD kaynaklı oyun değişikliklerine hazırlıklı olmasını zorunlu kılıyor. Bununla birlikte rekabet gücünü artıracak çözümler veya ürünler geliştiren Türk startuplarının, AB pazarına girmek veya işbirliği için daha avantajlı olduğu değerlendiriliyor. Diğer yandan Almanya başta olmak üzere Avrupa’daki ‘yorgun’ şirketlere satın alma veya ortaklık yoluyla yatırım yapmak da yeni dönemde Türk girişimciler için daha fazla gündemde olacak.
AB-ABD TİCARET HACMİ 1.3 TRİLYON DOLAR
AB ülkelerinin en büyük ticaret ortağı ABD. İki taraf arasındaki toplam mal ve hizmet ticareti yıllık 1.3 trilyon dolara ulaştı. AB, geçen yıl ABD’ye 502 milyar Euro’luk ihracat yaparken, ABD’den 346 milyar Euro’luk ithalat gerçekleştirdi. Burada ABD aleyhine olan fark, Trump’ın rahatsızlığının kaynağını oluşturuyor.
İŞ DÜNYASINDAN 50 ÖNERİ
Avrupa’da rekabet gücündeki kayıp tartışılırken, bürokratik kısıtlamalar tekrar gündeme geldi. Art arda gelen yeni yasalar, raporlama gereklilikleri ve zorlayıcı şartlar, AB’deki şirketlerin asıl işlerini yapmalarını engelliyor. Alman Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (DIHK), bu yükün nasıl hafifletilebileceği konusunda ihtiyaçlarını ve önerilerini duyurdu. DIHK yetkililerinin açıklamasında, şirketlerin çok fazla yeşil kritere maruz kaldığı ve bu konuda da bir yol açılması gerektiği belirtildi. ABD’de Trump’ın, yerli sanayi faaliyetlerini, yenilenebilir enerji ve yeşil dönüşümün önüne koyacağına dair açıklamalarına paralel bir durumun Almanya için de söz konusu olabileceği belirtiliyor. Rekabet gücünün ve sanayinin geleceği için 50 öneri, DIHK’nın web sitesinde pdf belge olarak yayınlandı: www.dihk.de/de/aktuelles-und-presse/aktuelle-informationen/betriebe-von-eu-buerokratie-entlasten-wettbewerbsfaehigkeit-staerken-124320
İNGİLTERE İLE STA GÜNCELLENİRSE SEKTÖREL FIRSATLAR ARTACAK
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın önceki hafta İngiltere’ye yaptığı resmi ziyaret, iki ülke arasında ticari ilişkilerdeki gelişme potansiyelini tekrar gündeme getirdi. Fidan’ın, mevkidaşıyla yaptığı görüşmede, yürürlükte bulunan serbest ticaret anlaşmasının (STA) güncellenmesi de ele alındı.
Türkiye ile Birleşik Krallık arasında yenilenmiş bir STA’nın ikili ticaret hacmini 19 milyar dolardan 30 milyar dolara çıkarması öngörülüyor. Türk İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası (TBCCI) yetkililerinin konuyla ilgili açıklamasına göre, mevcut STA’nın genişletilmesi amacıyla başlatılan müzakereler, iki ülkenin ekonomileri için ‘dönüm noktası’ anlamı taşıyor. Mevcut STA, sanayi ürünlerine odaklanırken, güncellenmesi planlanan anlaşmanın hizmetler, yatırımlar ve tarım gibi sektörleri de kapsaması hedefleniyor. Finansal hizmetler, mühendislik, ulaşım, teknoloji ve profesyonel hizmetler gibi sektörlerde karşılıklı büyümeyi destekleyecek yeni STA’nın, dijital ticareti güçlendirme, veri akışı ve fikri mülkiyet haklarının korunması gibi düzenlemeleri de içermesi öngörülüyor.
REKABET GÜCÜ SIRALAMASI DEĞİŞİYOR
AB üyesi ülkeler rekabet gücünü kaybederken, Ortadoğu, Uzakdoğu ve Körfez Bölgesi ülkelerinin sıra atladığı görülüyor:
Singapur 1. sırada (3 sıra çıktı)
İsviçre 2. sırada (1 sıra çıktı)
Danimarka 3. sırada (2 sıra düştü)
İrlanda 4. sırada (2 sıra düştü)
Hong Hong 5. sırada (2 sıra çıktı)
İsveç 6. sırada (2 sıra çıktı)
BAE 7. sırada (3 sıra çıktı)
Tayvan 8. sırada (2 sıra düştü)
Hollanda 9. sırada (4 sıra düştü)
Norveç 10. sırada (4 sıra çıktı)
Katar 11. sırada (1 sıra çıktı)
ABD 12. sırada (3 sıra düştü)
Avustralya 13. sırada (6 sıra çıktı)
Çin 14. sırada (7 sıra çıktı)
Finlandiya 15. sırada (4 sıra düştü)
Belçika 18. sırada (5 sıra düştü)
Kore 20. sırada (8 sıra çıktı)
Almanya 24. sırada (2 sıra düştü)
Tayland 25. sırada (5 sıra birden çıktı)
Avusturya 26. sırada (2 sıra düştü)
İngiltere 28. sırada (1 sıra yükseldi)
Çek Cumhuriyeti 29. sırada (11 sıra düştü)
Fransa 31. sırada (2 sıra çıktı)
Japonya 38. sırada (3 sıra düştü)
Hindistan 39. sırada (1 sıra çıktı)
İspanya 40. sırada (4 sıra düştü)
İtalya 42. sırada (1 sıra düştü)
Yunanistan 47. sırada (2 sıra çıktı)
Romanya 50. sırada (2 sıra düştü)
Hırvatistan 51. sırada (1 sıra düştü)
Türkiye 53. sırada (6 sıra düştü)
Macaristan 54. sırada (8 sıra düştü)
Meksika 56. sırada (değişmedi)
Bulgaristan 58. sırada (1 sıra düştü)