HABER: ŞEREF KILIÇLI
Avrupa Parlamentosu, ‘Dijital Tek Pazarda Telif Hakları’ düzenlemesini geçtiğimiz temmuz ayında reddetmişti. Düzenleme, bazı değişiklik önergelerinin ardından eylül ayında tekrar oylandı ve 226 hayır oyuna karşı 438 evet oyuyla kabul edildi. 39 parlamenter ise çekimser kaldı. Düzenlemenin, 2019’un başında, Parlamento’nun ikinci onayı ve Avrupa Konseyi’nin de kabulünün ardından yürürlüğe girmesi bekleniyor.
PERDE ARKASI FARKLI
Avrupa Parlamentosu’ndaki yeni telif düzenlemesinin görünürdeki gerekçesi olarak, bu konudaki son düzenlemenin 2001 yılında yapılmış olması ve geçen 17 yıl zarfında internet dünyasının çok değişmesi gösteriliyor. Arka planda ise ABD menşeli sosyal medya ve arama motoru gibi platformların, dijital yayın reklamlarının yüzde 90’ından fazlasını alması, kullandığı haber ve video gibi içeriklerde, Avrupalı içerik üreticilerine herhangi bir ödeme yapmamasının yattığı konuşuluyor.
DEV REKLAM PASTASI
Sosyal medya reklam pazarına yönelik yapılan araştırmalar da bu gerekçeyi destekliyor. Kanadalı bir araştırma şirketinin verilerine göre, 2017 yılında sosyal medya platformları 41 milyar dolar reklam geliri elde etti. Yine aynı şirketin araştırmasına göre, ABD’li ünlü bir arama motoru 2017’deki toplam 110.9 milyar dolar gelirinin, 95.4 milyar dolarını reklamlardan kazandı.
KİMİN ZAFERİ?
Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen telif düzenlemesini, ‘Avrupalı içerik üreticilerinin Silikon Vadisi’ne karşı zaferi olarak’ yorumlayanlar da var. Düzenlemenin en çok bağlantı (link) ücreti getiren 11. maddesi ve sosyal medya platformlarına telif filtresi zorunluluğu getiren 13. maddesi tartışılıyor. Düzenlemeye karşı olanlar ise üye devletlerin geniş yorumuyla, söz konusu zorunlulukların özellikle küçük platformlar için bir yük oluşturacağını, bunun da internette ifade özgürlüğünü kısıtlayacağını öne sürüyor.
ÖNCÜLÜĞÜ VOSS YAPTI
Yeni telif düzenlemesinin Avrupa Parlamentosu’ndaki öncülüğünü, Alman Parlamenter Axel Voss yapıyor. Voss’un değerlendirmeleri şöyle:
“İçerik yapımcılarının haklarını korumak ve güçlendirmek istiyoruz. Kimdir bu yapımcılar? Yazarlar, sanatçılar, şarkıcılar, şarkı yazarları, gazeteciler. Yani tüm telif hakkı sahipleri. Hepsi zor durumda. Çalışmaları, onların çalışmaları üzerinden kazanç sağlayan büyük internet platformları tarafından kullanılıyor.
Ancak hak sahipleri genellikle bu kârdan pay alamıyorlar. Yapımcılarımız ölesiye çalışıyor, büyük ABD platformları para kazanıyor.”
Axel Voss, kullanıcıların düzenlemeden etkilenmeyeceğini, sadece platformların sorumlu olacağını da söylüyor.
GAZETE VE DERGİLER DESTEKLİYOR
Düzenleme, Avrupa’da özellikle gazete ve dergi yayıncılarının desteğini kazanmış durumda. Gazete, dergi, video, müzik gibi birçok alandaki içerik üreticilerinin, yeni düzenleme ile sosyal medya platformlarından ve arama motorlarından telif ücretialacakları belirtiliyor.
TÜRKİYE’NİN DURUMU
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda önemli değişiklikler getiren tasarının bu dönem TBMM’de kabul edilmesi bekleniyor. Tasarıda, Avrupa Parlamentosu’ndaki yeni düzenlemeler yok. Ancak AB’deki düzenlemenin yürürlüğe konmasından sonra konunun Türkiye’nin müzakere sürecine gireceği konuşuluyor.
İÇERİK ÜRETİCİSİ DE KAZANACAK
Fikri Mülkiyet Hukuku Uzmanı Av. Dr. Cahit Suluk, Avrupa Parlamentosu’nda kabul edilen düzenlemenin öncelikle dijital yayıncılara ‘bağlantılı hak statüsü’ vermesiyle dikkat çektiğini belirterek, şöyle konuştu:
“AB de bu yönergeyle dijital yayıncılara bağlantılı hak statüsü tanıyor. Bu adım, telif koruması tarihinde bir kırılmayı ifade ediyor. YouTube, Facebook ve Google benzeri online platformlara yapılan yüklemelere konu video ve metin gibi unsurların pek çoğu telife konu unsurlar içeriyor. Bu unsurlar yüklenirken başkalarının telif haklarının ihlal edilip edilmediğini bu platformlar oluşturacakları filtreleme sistemiyle kontrolden geçirmekle yükümlü olacak. Böylece telif hakkı sahipleri, yasal mecralar üzerinden daha fazla telif geliri elde edebilecek.”
İSTİSNAİ DURUM
Araştırma kuruluşlarının ‘veri ve metin madenciliği’ istisnasında tutulduğunu belirten Av. Dr. Cahit Suluk, “Yayımcılık, bilgi analizi ve bilgiye erişim gibi amaçlarla dijital ortamda veri ve metin madenciliğine başvuruluyor. Bu yapılırken başkalarına ait telif unsurları kullanılıyor. Telif hukukunda bu kullanımlar genellikle telif ihlali niteliğinde. Bu yönerge, bir istisna hükmüne yer vererek veri ve metin madenciliği amacıyla başkalarına ait eser ve bağlantılı hak konularının izinsiz kullanımına imkân sağlıyor. İstisnadan sadece araştırma kuruluşları yararlanabilecek” dedi.