HABER: TUĞÇE ÖZKUŞ
BTM girişimlerinden Sürdürebilirsin, geri dönüşüm ve atıkların yeniden kazanımı konularına odaklanan bir grup arkadaşın ortak projesi olarak 2024 yılı başında kuruldu. Günlük hayatta hızla tüketilen ürünleri yeni ve kullanışlı ürünlere dönüştüren girişim, hem firmaların atıklarını çevreye zarar vermeden değerlendiriyor hem de doğaya katkı sağlıyor. Amacı ise evsel ve endüstriyel atıkları dönüştürerek toprağa ve doğaya katkı sağlayan ürünler üretmek ve sürdürülebilir bir yaşam tarzını teşvik etmek.
BTM’nin Kuluçka Programı’nda yer alan Sürdürebilirsin’in ortaya çıkış hikayesini ve faaliyetlerini, girişimin kurucu ortaklarından Mustafa Kerem Akkoyunlu, İstanbul Ticaret’e anlattı.
TEORİDE KALMAMALI
Sürdürebilirsin’in ortaya çıkış hikayesinden kısaca bahseder misiniz?
Reklam ajansımda sürdürülebilirlik raporları ve marka stratejileri üzerine çalışırken, bu raporların genellikle teoride kaldığını ve somut sonuçlar üretmenin zor olduğunu fark ettim. Bu sorunu çözmek amacıyla Sürdürebilirsin markasını kurduk. Hedefimiz, teoriden öteye geçerek gerçek dünyada sürdürülebilir çözümler sunmak.
YUMURTA KABUĞUNDAN SAKSI
Girişiminiz atık sorununa nasıl bir çözüm sağlıyor?
Sürdürebilirsin, günlük hayatta hızla tüketilen ürünleri geri dönüştürerek somut çözümler üretiyor. Atıkları topluyor, onları işleyip yeni, kullanışlı ürünlere dönüştürüyoruz. Örneğin, karton ve yumurta kabuğundan biyobozunur saksılar üretirken, organik atıklardan solucan gübresi elde ediyoruz. Kağıt ve kartondan ofis malzemeleri yaparken, cam ve plastik atıkları da farklı kullanımlara yönelik ürünlere dönüştürüyoruz. Bu şekilde hem firmaların atıklarını çevreye zarar vermeden değerlendiriyor hem de doğaya katkı sağlıyoruz. Firmalar sadece atıklarını bize teslim ediyor, biz ise tüm süreci yöneterek sürdürülebilirliği kolay hale getiriyoruz.
SOLUCAN GÜBRESİNİN AVANTAJLARI
Solucan gübresi tarımda nasıl bir etki yaratabilir?
Solucan gübresi, toprağı doğal yollarla besleyerek verimliliği artırıyor. Kimyasal gübrelere ihtiyaç duyulmadan kullanılan bu gübre, toprağı iyileştiriyor ve bitkilerin daha sağlıklı büyümesini sağlıyor. Ayrıca su tutma kapasitesini artırarak bitkilerin daha uzun süre nemli kalmasına yardımcı oluyor. Tarım ve bahçecilikte sürdürülebilir bir çözüm sunarak çevreye dost bir alternatif oluşturuyoruz.
BİYOÇÖZÜNÜR SAKSILAR
Biyoçözünür saksıların özellikleri neler?
Biyoçözünür saksılar, geri dönüştürülmüş karton ve organik atıklardan üretilir. Doğada tamamen çözünebilen bu saksılar, kullanıldıktan sonra toprağa karışarak çevreye zarar vermez ve doğayı besler. Kullanıcılar, bu saksılarla atık üretmeden bitki yetiştirebilir ve sürdürülebilir bir yaşam tarzını benimseyebilir. Saksılar aynı zamanda bitkilerin kök gelişimine doğal bir katkı sağlar ve transplantasyon sırasında bitkilerin stresini azaltır.
ATIKLARA ANLIK TAKİP
Atık yönetimi süreçlerinizi nasıl ölçeklenebilir hale getiriyorsunuz?
Atık yönetimi süreçlerimizi ölçeklenebilir hale getirmek için otomasyon ve yenilikçi teknolojiler kullanıyoruz. Otomatik ayrıştırma makinaları ve 3D baskı teknolojisiyle atıkları daha verimli bir şekilde dönüştürüyoruz. Ayrıca, yerel işletmeler ve belediyelerle işbirlikleri yaparak toplama kapasitemizi artırıyoruz. Standartlaştırılmış süreçlerimiz sayesinde her büyüklükteki işletmenin bu sürece kolayca dahil olmasını sağlıyoruz ve büyüdükçe farklı bölgelere hızlıca yayabiliyoruz. Sensör ve bulut tabanlı yazılımlar sayesinde atık toplama ve geri dönüşüm süreçlerimizi her adımda izliyoruz. Bu sayede atıkların nerede toplandığı, nasıl dönüştürüldüğü ve ne şekilde kullanıma geri kazandırıldığı anlık olarak takip edilebiliyor. Bu teknolojiler, süreçlerimizin şeffaf ve verimli olmasını sağlıyor.
ÇOK ÇALIŞANLI FİRMALAR
Hedef kitleniz kim?
Hedef kitlemiz, çok çalışanlı büyük firmalar. Bu firmaların çok sayıda çalışanı olması, sürdürülebilirliğin sadece firma iç süreçlerinde hayata geçmesini değil, aynı zamanda müşterilere de olumlu etkiler sağlamasını kolaylaştırıyor. Ayrıca belediyeler, kahve zincirleri ve restoranlarla işbirliği yaparak sürdürülebilir projeleri geniş kitlelere yaymayı hedefliyoruz.
GELİR MODELİMİZ SATIŞLAR
Gelir modeliniz nedir?
Gelir modelimiz, sunduğumuz sürdürülebilir ürünler ve hizmetler üzerine kurulu. Biyobozunur saksılar, solucan gübresi ve geri dönüştürülmüş ofis malzemeleri gibi ürünlerin satışından gelir elde ediyoruz. Ayrıca atıkların toplanması ve dönüştürülmesi süreçleri için hizmet bedeli alıyoruz. Yakında e-ticaret sitemiz üzerinden daha geniş bir kitleye sürdürülebilir ürünler sunmayı planlıyoruz.
İŞLENEBİLİR KAYNAK
Sürdürebilirsin’in diğer geri dönüşüm girişimlerinden farkı ne?
Sürdürebilirsin’in en büyük farkı, atıkları sadece geri dönüştürmekle kalmayıp, onları somut ve kullanışlı ürünlere dönüştürmesidir. Biz her atığa işlenebilir bir kaynak olarak bakıyoruz ve bu süreci eğlenceli, inovatif ve verimli hale getiriyoruz. Geniş bir ürün yelpazesi sunarak, atıkların yeniden değerlendirilmesinde yeni yollar açıyoruz. Bu yaklaşımımız, sürdürülebilirliğin daha fazla kişiye ulaşmasını sağlıyor
STRATEJİK ORTAKLIKLAR
Gelecek hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
Uluslararası pazarda büyüme hedefi olan bir Türk firmasıyla işbirliği yapıyoruz. Bu ortaklıkla uluslararası alanda sürdürülebilirlik projeleri deneyimlemek istiyoruz. Ayrıca, çevre dostu ürünlerimize olan talebin arttığını görüyoruz ve bu talebi karşılamak için Avrupa ve diğer bölgelerde stratejik ortaklıklar kurmayı planlıyoruz.
SAREA PROJELERİYLE FARKINDALIĞI ARTIRIYORUZ
“Toplumda sürdürülebilirlik alanında farkındalık yaratmak için dikkat çekici ve kullanışlı ürünler üretiyoruz. Bu çerçevede geliştirdiğimiz en önemli projelerden biri, SAREA (Sustainable + Area). SAREA, tamamen geri dönüştürülmüş atıklardan oluşturulmuş, içinde bitkiler, toprak ve fidanların yer aldığı yeşil alanlar yaratma vizyonuna dayanıyor. Havalimanları, büyük iş merkezleri ve belediye binaları gibi yoğun insan trafiği olan alanlarda SAREA projelerini hayata geçiriyoruz. Bu alanlar, dönüşümün ne kadar somut, ulaşılabilir ve çevresel fayda sağlayan bir süreç olduğunu gözler önüne seriyor. Sonuç olarak, sürdürülebilirlik kavramını sadece bir teori olmaktan çıkarıp somut, deneyimlenebilir bir olgu haline getiriyoruz.
GİRİŞİMCİLİK EKOSİSTEMİNDEKİ İLK KİLOMETRE TAŞIMIZ BTM
“BTM, girişimcilik yolculuğumuzda samimi, içten ve destekleyici bir yaklaşım sundu. Sorularımıza aldığımız içten yanıtlar güvenimizi artırdı. Eksiklerimizi hızla toparlamamız için büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Ayrıca, BTM'nin geniş mentör ağı sayesinde projelerimizi geliştirme fırsatı bulduk. Girişimimizde ilk kabul aldığımız ve sunum yaptığımız merkez BTM oldu. Sonrasında hem Türkiye'de hem de yurt dışında birçok programa kabul aldık. BTM, girişimcilik ekosistemimizdeki ilk kilometre taşımız olduğu için bizim için çok önemli bir yere sahip.”