Asıl bilek güreşi para birimlerinde

Giriş: 12.07.2018 - 00:00
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

HABER: ADEM ORHUN

Global ticaretin baş aktörlerinden ABD’nin, mart ayında çelik ve alüminyuma ek gümrük vergileri uygulayacağını duyurması, dünya genelinde piyasaların hararetini artırdı. Zira, dev pazarda paylarını kaybetmekle karşı karşıya kalan sanayi ihracatçısı ülkeler, uzlaşma yolu bulamayınca misilleme kararı almaya başladılar. Üstüne üstlük keskin korumacılık mesajları veren Başkan Donald Trump’ın yeni gümrük duvarları çekme adımları, bütün dünyada ‘ticaret savaşları’ denilen bir dönemin kapısını açtı.

ÇİN VE KUZEY KORE

Ticaret savaşlarının büyümesini dünya liderlerinin üst üste yaptığı görüşmeler de engelleyemedi. Geçen yıl kasım ayında yaptığı Asya turunda, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşen Donald Trump, haziran ayında da Singapur’da Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un ile bir araya geldi. Fakat bu temaslar, ABD’nin Asya’daki ‘rakipleri’ ile hem askeri hem ticari alanda aynı lisanı konuşmadığını bir kez daha gösterdi.

HAKİMİYET MÜCADELESİ

Trump-Kim arasındaki tarihi görüşme, ideolojik ve iktisadi fayları belirginleştirecek bir zamanda gerçekleşti. Nitekim bu görüşme, uzun vadeli sonuçları hesap edilerek yapılmış bir diplomatik hamle olarak nitelendiriliyor. Uzmanlar, Trump-Kim görüşmesini Çin ile ABD arasındaki ekonomik rekabetten, iki küresel gücün hakimiyet mücadelesinden ayrı okumanın yanlış olacağına dikkat çekiyorlar.

ŞANHAY’A ABLUKA

ABD’nin Hint Okyanusu’nda artan askeri gücü, Yeni Delhi ile Moskova arasındaki ilişkileri etkilerken, Hindistan’ın İran’dan tedarik ettiği ucuz petrolün de sonu anlamına geliyor. Burada, tarihi görüşmeyle eş zamanlı olarak hayata geçirilen ‘Hint-Pasifik Komutanlığı’nın uzun vadede kritik etkisi olacak. Bu hamle ulusal para birimleri ile ticaret yaparak, ABD dolarının küresel hakimiyetine son vermeyi planlayan ‘Şanhay İşbirliği Örgütü’ (SCO) üyesi ülkelerin ‘ablukaya’ alınması için somut bir adım olarak nitelendiriliyor.

PİYASALAR ETKİLENİYOR

Bu arada ABD’nin ‘Trumpist’ politikaları sadece ticareti değil, Çin, Japonya ve Güney Kore’deki borsaları ve yerel para birimlerini de etkiliyor. Gelişmeler Çin’de Yuan’ın dolar karşısında değer kaybına yol açtı. Haziran ayı sonunda Dolar/Yuan paritesi görüşmenin gerçekleştiği kasım ayından bu yana en yüksek seviyesini gördü. Bununla da kalmadı, aynı günlerde Endonezya ve Hindistan Rupisi’nin dolar karşısındaki düşüşü hızlandı.

MOODY’S’DEN UYARI

Gelişmeler üzerine uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, ABD dolarındaki yükselişin büyük miktarda dış finansmana ihtiyaç duyan gelişen piyasa ülkelerinin kredilerine ilişkin riskleri artırdığını duyurdu.

Bu ay başında ise Çin Merkez Bankası yeni pozisyon alarak Yuan’ı ticaret savaşı için bir araç olarak kullanmayacağını açıkladı. Bu gelişmeyle, Yuan’daki değer kaybı, yerini dengelenmeye bıraktı. Ancak, analistler gelişmekte olan ülke varlıklarının Çin ve Yuan üzerindeki baskının azalması durumunda pozitif etkileneceğini belirtiyorlar.

ABD ADİL TARİFE İSTİYOR

Bölgesel ve global ticarette dengeleri değiştiren Trump yönetiminin korumacı tavrı temelde, mevcut ticaret anlaşmalarını, ABD aleyhine bulmalarından kaynaklanıyor. Uzmanlara göre ABD, bu sebeple Trans Pasifik Ticaret Ortaklığı anlaşmasından ayrıldı. Trump ayrıca, önceki yıla kadar oldukça popüler olan Trans Atlantik Ticaret Ortaklığı görüşmelerini de rafa kaldırdı. Diğer yandan yeni bir NAFTA isteyen Trump, Meksika ve Kanada ile hızlı bir müzakere sürecine girdi. Yeni anlaşmanın kasım ayındaki Kongre seçimlerinin ardından gündeme gelmesi bekleniyor.

DTÖ’YE BAYPAS

Diğer yandan son haberlere göre Trump’ın gündeminde, Dünya Ticaret Örgütü’nün
(DTÖ) temel kurallarına takılmayacak bir yasa tasarısı bulunuyor. Trump’ın direktifi üzerine hazırlandığı belirtilen ‘ABD Adil ve Karşılıklı Tarifeler Yasası’ başlıklı tasarı, Beyaz Saray’a, gümrük tarifelerini istenilen zaman ve şekilde değiştirme hakkı tanıyor. Tasarı, ABD yönetimine, DTÖ’nün ülkelerin ticaret yaptıkları ülkelere serbest ticaret anlaşmaları haricinde farklı tarifeler uygulamasını önleyen kuralına uymama hakkı öngörüyor.

FİTCH: MALİYET 2 TRİLYON DOLARI BULABİLİR

Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ticaret savaşlarının büyümesi halinde bunun küresel ticarete maliyetinin 2 trilyon ABD dolarını bulabileceği uyarısında bulundu. Fitch Ratings’in açıklamasında, “Çin ve diğer ticaret ortaklarının buna simetrik bir şekilde karşılık verdiği ve NAFTA’nın çöktüğü bir senaryonun, küresel ticarete olan etkisi 2 trilyon doları bulur” denildi.

SIRADA İNGİLTERE VE ALMANYA VAR

Brexit tercihi ile Avrupa Birliği macerasını geride bırakan İngiltere’nin, SCO kuşatmasını aşıp Çin’e nasıl ulaşacağı ya da Almanya’nın Çin’in Doğu Türkistan bölgesindeki enerji rezervlerine ABD engelini aşarak nasıl erişim sağlayacağı yeni jeopolitik çatışmaların kaynağını oluşturacak. Çin Halk Cumhuriyeti’nin ABD’nin deniz ablukasını aşmak için tasarladığı ‘Bir Kuşak Bir Yol Projesi’nin işlevi de bu kuşatma teşebbüsü sürecinde daha iyi anlaşılacak.