Salı, 05 Kasım, 2024
HABER: ADEM ORHUN
Şirketler, pandemi etkisinde geçirdiği bir yılın ardından, fırtınayı atlatmış gemiler gibi 2021’e ulaştı. Covid-19 salgını, yılın ikinci çeyreğinde bütün sektörlerde şok etkisi yaptı. Fakat ani daralmayı aşmak için uyuyan reflekslerini devreye sokan işletmeler, duruma uygun adımlar atmayı başardı. Kamunun sahaya sürdüğü finansal destek unsurları da eklenince, işletmeler yılın son aylarındaki toparlanmayla normallerine yaklaştı. Şirketleri, fırtınanın içinden geçirip limana ulaştıran ise şüphesiz ‘dijitalleşme’ oldu. Her türlü e-ticaret çözümü, online networking, B2D* (Business-to-digital) bir kurtarıcı olarak girdiği mecralardan artık çıkmayacak.
KİMLER AVANTAJLI?
Çoğu uzmanın ifade ettiği gibi iş süreçlerinin dijitalleşmesinde yıllar alacak aşamalar birkaç ay içinde geçildi. Pandemi öncesinde dijitalleşme çalışmalarını başlatmış olanlar, hem salgın dönemini daha az hasarla atlattı hem de aşı yılı diye nitelendirilen 2021’e iki adım önde girdi. Artık tüketiciler de şirketler de dijitale daha bağımlı. İş süreçlerini dipten başa kurumsal kaynak kullanım programları ile disipline edenler, girdi ve çıktıyı takip edilebilir hale getirenler, kısıtlı bütçelerle sosyal medya üzerinden profesyonel reklam çözümlerini kullananlar, meşhur e-pazaryeri platformlarına dahil olanlar, masrafları kıstı, iş hacimlerini büyüttü. Ayrıca kendi online satış web sitelerini kuranlar, hatta pazarlamada yapay zeka (AI) çözümlerine başvuranlar hem yılı kurtardı hem de önümüzdeki birkaç yılın trendini yakalamış oldu. İşletmelerin de dijital kazanımlarını geliştirmesi büyük önem taşıyor.
AŞIYA ENDEKSLİ
Peki, yılın ilk haftasından bakıldığında, 2021 nasıl görünüyor? En önemli unsur, virüse karşı hazırlanan aşılar. Önümüzdeki aylarda, yüz milyonlarca kişinin aşılanmasıyla birlikte yılın ikinci yarısında işlerin yoluna gireceği tahmin ediliyor. Türkiye’nin en büyük ihracatçı firmalarının yöneticileri tarafından yapılan değerlendirmeler de bu yönde.
Birçok üst yönetici, “Aşının yaygınlaşmasıyla küresel ekonomi toparlanacak, yurt içinde de üretim ve ticaret daha kolay ve güvenli hale gelecek. Aşılamada elde edilecek başarıyla 2021’in ikinci yarısı çok iyi olacak” görüşünü ifade etti.
İHRACAT VE TURİZM
Aşının, öncelikli ve yaygın olarak Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanacağına dikkat çeken yöneticiler, dış ticaretinin yarısını AB ile yapan Türkiye için bölgedeki iyileşmenin, işlerin toparlanması anlamına geleceğini kaydetti.
AB ülkelerindeki aşı uygulamasının sadece ihracat değil, turizm için de ciddi bir iyileşme oluşturacağı belirtiliyor. 2020’nin kayıp yıl olduğunu belirten turizm yatırımcıları, 2021’in ikinci yarısında sektörde büyük bir geri dönüş beklediklerini ifade ediyor.
YENİLEME SÜRECEK
İnşaat sektörü, kredi faizlerinin yükselmesiyle yeni projelerde bekleme moduna geçti. Ancak tadilat ve yenileme alanında yoğunlaşan iş hacminin bu yıl da devam edeceğine dikkat çekiliyor. Konutlardaki yenileme, aynı zamanda inşaat malzemeleri, mobilya ve ev tekstili alanında da yeni satışları beraberinde getirecek görünüyor.
Pandemiye rağmen ihracatını yüzde 2 artırmayı başaran mobilya sektörü, yeni yıldan umutlu. İtalya’da ve ABD’de dahi İstanbul mobilyasının tercih edilir hale geldiği belirtilirken, sektörde moraller iyi. Ancak dikkat çekilen nokta, özellikle dış pazarda ölçek sorunu. ABD gibi ülkeler katma değerli ürün ihracı konusunda büyük potansiyel barındırırken, mobilya sektörünün işbirliği kültürü içinde hareket etmesi gerektiği vurgulanıyor.
PAHALI FİNANSMAN
Sanayide ise faiz, döviz kuru ve finansmana erişim imkanlarının çok yakından izleneceği bir yıl olacak. CEO’ların ifadelerine göre, 2021’de finansman hem daha pahalı hem daha zor olacak. Sektörde birçok üst yönetici, faiz politikasının yukarı yönlü devam etmesi halinde döviz kurunun aşağı ineceğini ifade etti. Sanayicilerin, ekonomide büyüme tahmini yüzde 1-3 arasında değişirken, 2021’de 2019’u yakalayacaklarını belirttiler.
BÜYÜME TAHMİNLERİ
Türkiye’de kamu kesiminden yapılan açıklamalarda, büyüme öngörüsü yüzde 4-4.5 arasında yoğunlaşırken, reel sektör yöneticileri sektörel olarak ayrıştı. Yüzde 1-2 arasında büyüme beklediklerini ve bunu dahi olumlu bulduklarını belirtenlerin yanı sıra çoğu sektörde yüzde 3-4’lük büyüme beklentisi öne çıkıyor. TCMB’nin para politikası da büyüme, enflasyon, faiz gibi yakından takip edilecek. Merkez’in 2021 yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 9.4.
HUKUK REFORMU
Ekonominin, 2021’de ne olacağı konusunda hem CEO’lar hem de akademisyenler tarafından dikkat çekilen bir diğer husus, ekonomi ve hukuk alanında konuşulan reformların yapılması. Avrupa Birliği ile ticaret ve yatırımlar anlamında da reformların seyrinin sektörleri etkileyeceği belirtiliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği reformların zamanında ve ihtiyaçlara cevap verecek seviyede yapılması halinde doğrudan dış yatırım ve döviz kuru konularında olumlu beklentinin gerçekleşeceği ifade ediliyor.
HAMMADDE KISITLI BULDUĞUNUZ YERDE ALIN
İş dünyası, zor geçen 2020’yi duruma göre hamlelerle kapatırken, İstanbul Ticaret Odası’nın art arda düzenlediği sektörel istişare toplantılarında 2021 öngörüleri tartışıldı. İTO Başkanı Şekib Avdagiç de bu online toplantılarda, yeni yılla ilgili tespitlerini paylaştı.
“Finansman ve para politikası konusunda beklenti, sıkılaştırma politikasının devam edeceği yönünde” diyen Avdagiç, şunları söyledi: “Para kıymetli olacak, elinizi buna göre hazırlayın. 2021’in ilk yarısında faizde indirim beklenmiyor. 3 aylık performans ve dünyada aşı ile elde edilebilecek bir başarıya göre olumlu yansımalar başlayabilir. Diğer yandan hammadde bulmak zorlaştı. Hem Çin’deki öngörülemeyen talep sebebiyle arz yetmiyor hem de fiyat artışı sürüyor. Hammaddeyi bulduğunuz yerde alın durumundayız.”
SIFIR GÜMRÜK KONTENJANI
Ticaret Bakanlığı, sıfır gümrük vergili hammadde tarife kontenjanlarına başvuru alınacağını duyurdu. Türkiye’de yetersiz olan hammadde ve ara mamul niteliğinde 22 kimyasal ve elektronik eşyada sıfır gümrük vergisiyle açılan tarife kontenjanına dair başvurular bakanlığın web sitesinden yapılıyor.
YERLİ OTOMOBİLE YERLİ PİL
Türkiye’nin elektrikli otomobilinin üretileceği TOGG Mühendislik, Tasarım ve Üretim Tesisleri’nin inşaatında yeni bir aşamaya geçildi. 18 Temmuz 2020’de gerçekleştirilen temel atma töreninin ardından tedarikçi çalışmalarını gerçekleştiren Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu; batarya modülü ve paketinin Türkiye’de üretilmesi için Farasis ile anlaştı. TOGG, şimdi de önemli bir adım daha olan TOGG Gemlik Tesisi üst yapı inşaat şirketini de belirledi.
LİTYUM TESİSİ
Zemin iyileştirme çalışmalarının son aşamaya geldiği tesiste, bu ay Yapı Merkezi tarafından üst yapı çalışmaları başlatılacak.
Bir yılda tamamlanması planlanan üst yapı çalışmalarının ardından TOGG Tesisi, akıllı, çevre dostu ve Avrupa’nın en temiz tesisi olacak. Tesis, metrekarede 5 gramdan az ‘uçucu organik bileşen’ salımı ile Türkiye’deki dokuzda biri Avrupa’daki yasal sınırın ise yedide biri ile çalışacak. Öte yandan; yerli elektrikli otomobil için gerekli lityum tesisi de hizmete girdi. Eskişehir’de Eti Maden Tesisleri’ndeki ‘lityum karbonat üretim tesisi’, geçtiğimiz hafta törenle açıldı. TOGG başta olmak üzere elektrikli otomobillerin, mobil telefonların, elektrikli araçların bataryalarında kullanılan lityum, Türkiye’de ilk defa yerli olarak bordan üretilecek. Bu pilot tesiste ilk yıl 10 tonluk üretimin ardından yıllık 600 ton kapasiteye ulaşılacak. Böylece yıllık 1.200 ton lityum ithalatının önemli bir kısmı karşılanacak.
PİL DE YAPILACAK
Bu arada Türkiye’nin ilk ‘lityum iyon pil üretim tesisinin’ temeli ekim ayında Kayseri’de atılmıştı. Aspilsan Enerji tarafından yapılan tesisin inşaatı bir yıl içinde tamamlanacak. Tesisteki üretimle Türkiye’nin savunma sistemlerinin, sanayisinin ve endüstrisinin önemli bir ihtiyacı yerli, milli ve katma değeri yüksek olarak yurt içinde giderilecek.
2022 SONUNDA BANTTAN İNECEK
* 2022 yılının son çeyreğinde ilk seri otomobil banttan inecek.
* 175 bin/yıl kapasiteye ulaşıldığında 4 bin 300 kişi istihdam edilecek.
* Üretim başlangıcında yerlilik yüzde 51 oranında olacak.
* 2025 yılında yerlilik oranı yüzde 68’e kadar ulaşacak.
* 2030 yılına kadar 1 milyon adet TOGG hattan indirilecek.
SADE PARA POLİTİKASI
TCMB’nin 2021 para ve kur politikasında uygulama sade ve anlaşılır çerçevede olacak. Merkez’in sunumunda dikkat çeken diğer noktalar ise şunlar:
* Para politikası kararları fiyat istikrarı önceliği korunarak alınacak.
* TCMB’nin nominal ya da reel bir kur hedefi olmayacak.
* Dalgalı döviz kuru rejimi devam edecek.
* TCMB döviz rezervlerinin güçlendirilmesi amaçlanacak.
* TCMB kurların yönünü belirleme amaçlı döviz alım-satım işlemi yapmayacak.
Bu sunumun ardından birçok akademisyen, yorumlarında yeni yılda sıkılaştırma uygulanacağını, fiyat istikrarı sağlamanın öncelik olacağını, fakat enflasyonun da bir sonuç olarak beklenmesi gerektiğini ifade etti.
VARLIK BARIŞINI KAÇIRMAYIN
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını 30 Haziran 2021’e kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, bu varlıklarını serbestçe tasarruf edebilecek.
Bu varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak.
SEKTÖRLERİN GÜNDEMİNDE NELER VAR?
1) Hammadde temini
2) Vergi ve krediler
3) Enerji maliyeti
4) İnsan kaynağı temini
04 Ocak 2021 Pazartesi
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı