Arafta beklemekten yorulduk

Giriş: 25.03.2019 - 00:00
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

HABER: ŞEREF KILIÇLI

İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) işbirliğinde düzenlenen seminerde ‘Türkiye-AB İlişkileri: Gümrük Birliği ve Ötesi’ değerlendirildi. Seminerin açılış konuşmalarını, İTO Başkanı Şekib Avdagiç ve AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger yaptı. Açılışta, Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin en önemli dış ticaret ortağı olduğunu belirten İTO Başkanı Avdagiç, son dönemde ilişkileri zorlayan bazı konuları, ‘Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, vize serbestisi süreci, göç krizindeki yük paylaşımı’ olarak sıraladı.

AKSAYAN YÖNLER

AB-Türkiye ticaret hacminin 2018’de 165 milyar dolara yükseldiğini, Türkiye’nin AB’nin toplam ihracatından aldığı yüzde 4.5 pay ile beşinci sırada yer aldığını hatırlatan Avdagiç, “Türkiye’nin 2018’de yaklaşık 84 milyar dolar ile ihracatında, 81 milyar dolar ile de ithalatında AB ülkeleri ilk sıradaydı. Türkiye’nin 1996’dan bu yana Gümrük Birliği sebebiyle karşı karşıya kaldığı haksız rekabet, uluslararası rekabetteki konumunu olumsuz yönde etkilemiş. Yani ülkemiz Gümrük Birliği’nden yeterince faydalanamamış. Gümrük Birliği ile ülkemizin AB’ye girişi koşullu olarak mümkün hale geldi. Türkiye ortak pazara katılabildi ama malların, sermayenin, hizmetlerin ve kişilerin serbest dolaşımı konularında kısıtlı yetki ve haklara sahip oldu. Ayrıca Gümrük Birliği’nin karar mekanizmasında da yer almıyoruz” dedi.

DÖRTLÜ SERBEST DOLAŞIM

AB’nin 37 ülke ve bölgeyi kapsayan 26 Serbest Ticaret Anlaşması bulunduğuna dikkat çeken Avdagiç, şöyle devam etti: “Biz bu anlaşmaların müzakerelerinde söz sahibi değiliz. Türkiye, AB’nin üye olmayan ülkelerle yaptığı anlaşmaları otomatik olarak kabul etmek zorunda. Bu ülkeler Türkiye’ye mal satarken gümrük vergisinden muaf tutuluyor. Peki, Türkiye aynı haklardan yararlanıyor mu? Hayır. Türkiye bu ülkelere mal satarken normal ihracat işlemine tabi. Dolayısıyla ağır vergi yükleriyle karşı karşıyız. Bu da ülkemizin dış ticaret dengesini olumsuz yönde etkiliyor” diye konuştu.

TEMEL TALEPLER

Türk iş dünyasının AB ile Türkiye’nin ekonomik entegrasyonunun daha ileri aşamaya geçmesini ve tam üyelikle sonuçlanmasını istediğini de belirten Avdagiç, “Birinci ve vazgeçilmez tercihimiz bu. Kapı önünde 23 yıl bekleyen bir başka ülke yok. Biz Arafta beklemekten yorulduk. Üyelik süreci ‘ağır aksak’ devam ederken, işletmelerimiz de mağdur edilmemeli. Avrupa Birliği ivedilikle ülkemize Gümrük Birliği’nde karar mekanizmasına katılım hakkı vermeli. Bunun yanı sıra vize serbestisi sürecini de tamamlayarak, ticaretin önündeki engellerin kaldırılması için çaba sarf etmeli” dedi.

BERGER: GÜMRÜK BİRLİĞİ’NİN ÖTESİNE GEÇMELİYİZ

Gümrük Birliği’nin kapsamı ve güncellenmesi konusunun tartışıldığını, ancak bu konuda pek ilerleme kaydedilemediğini dile getiren AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger, bunun nedenini ise şöyle açıkladı:
“AB üyelerinden bazıları Türkiye’deki hukukun üstünlüğü, insan hakları konularındaki çekincelerini ifade ettiği için bazı konularda ilerleme kaydedemiyoruz. Ancak geçen ağustosta yeniden gündeme gelen reform sürecinin bu tür engelleri ortadan kaldırmasını bekliyoruz. Üye ülkelerin daha önce hemfikir olduğu Türkiye’nin katılımının sürmesini istiyoruz.”

Gümrük Birliği’nin güncellenmesinin her iki tarafın da faydasına olacağını belirten Berger, yaptıkları araştırmaya göre Türkiye’nin GSMH’sine yüzde 1.4 oranında yıllık katkı yapacağını da kaydetti. Türk şirketlerinin Gümrük Birliği çerçevesindeki standartlara riayet ettiğini ve bunun takdirle karşılandığını da vurgulayan Berger, “Türkiye, pekçok AB şirketinin tedarik zincirinde yer alıyor. Bu da Gümrük Birliği sayesinde artan bir durum. Ancak bugün artık Gümrük Birliği’nin ötesine geçilmeli. Belki buna zirai ürünleri, kamu hizmetlerini de dahil etmeli” diye konuştu. Berger, bu konudaki müzakerelerde siyasi nedenlerle ilerleme kaydedilemediğini de söyledi.

GÜNCELLEME İHRACATI YÜZDE 24 ARTIRIR

İTO Meclis Üyesi Tamer Dinçşahin, ‘İş Dünyası Açısından Gümrük Birliği’nin Güncellenmesi’ konulu bir konuşma yaptı. Türk ulaştırma sektörünün AB müktesabatına en uyumlu sektör olmasına rağmen kota ve vize uygulamalarıyla engellendiğini belirten Dinçşahin, bunun sadece ulaştırmaya değil, ticarete de engel koymak anlamına geldiğini söyledi. Dinçşahin, Gümrük Birliği’nden vazgeçilirse AB’ye ihracatta yüzde 16 düşüş, güncelleme yapılırsa yüzde 24 artış olacağı bilgisini de vererek, iş dünyasının talebinin güncelleme olduğunu kaydetti.