istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

Altın için boğa piyasası bitti mi? The Economist'ten dikkat çeken analiz

Uzmanlar, altın fiyatlarındaki ralli hikayesinin zayıflaması halinde “güçlü el” olarak bilinen yatırımcıların bile büyük kayıplarla karşılaşabileceği uyarısında bulunuyor. The Economist’in analizine göre, 4.380 dolarlık rekor sonrası sert düşüş yaşayan ons altın piyasasında boğalar huzursuz, ayılar ise düşüşün yeni başladığı görüşünde.

Giriş: 23.11.2025 - 10:46
Güncelleme: 23.11.2025 - 10:46
Altın için boğa piyasası bitti mi? The Economist'ten dikkat çeken analiz

Altın fiyatları yılbaşına göre yüzde 54 artış gösterdi ve 1980 bazlı enflasyon ayarlı zirvesinin yüzde 42 üzerinde seyrediyor. Ancak yükselişin hangi hikâyeyle sürdürülebileceği tartışmalı hale geldi. Analizde kurumsal yatırımcılar, merkez bankaları ve spekülatörlerin pozisyonları ayrıntılı biçimde incelendi.


KURUMSAL YATIRIMCILARIN BELİRSİZ TUTUMU

Altın, kriz dönemlerinde güvenli liman olarak görülüyor. Fiziksel, taşınabilir ve küresel piyasada kolay işlem görebilir yapısı nedeniyle büyük fonlar için cazibesini koruyor. Ancak bu kez tablo farklı. Mart 2024’ten bu yana bir resesyon yaşanmamasına rağmen altın fiyatı neredeyse ikiye katlandı. Aynı dönemde S&P 500 yüzde 30 civarında yükselirken reel faizler yüksek seviyesini koruyor.


Kurumsal yatırımcıların bu kez yaklaşan bir kriz korkusuyla mı altına yöneldiği tartışılıyor. ABD’de Donald Trump döneminde artan tarifeler, Çin ile yaşanan gerilimler ve hükümetin kapanması piyasada kaos endişesi yaratmıştı. Ancak bu şokların altındaki yükselişi açıklaması güç görünüyor. 12 Kasım’da hükümet kapanması sona erdiğinden beri borsa ve altın fiyatları paralel hareket etmeye başladı.


MERKEZ BANKALARININ ETKİSİ SINIRLI

Bir diğer senaryoya göre altın talebini merkez bankaları yönlendiriyor. “Değer aşınması” teorisi, ABD’de artan borç yükü, yaptırımlar ve Fed’in bağımsızlığına yönelik adımların dolara olan güveni zedelediğini savunuyor. Buna göre bazı merkez bankaları dolar varlıklarını azaltıp altına yöneliyor olabilir.


Ancak veriler bu tezi tam olarak desteklemiyor. ABD tahvillerinin hızla satıldığına dair kanıt bulunmuyor. Dolar yılbaşındaki düşüşün ardından istikrarlı seyrini sürdürüyor; uzun vadeli tahvil faizleri ise yatay. Gelişmekte olan ülke merkez bankalarının altın rezervlerindeki artışın büyük kısmı fiyat etkisinden kaynaklanıyor.


Çin’in bildirilmeyen altın ithalatının 2025 öncesi zirve yapmış olması, merkez bankası alımlarının yavaşladığına işaret ediyor. Uzmanlar, balon oluşturabilecek ölçüde altın talebi görülmediğini belirtiyor.


SPEKÜLATÖRLERİN ETKİSİ VE RİSKLİ MOMENTUM

Altın fiyatlarındaki son dalgalanmada spekülatörlerin etkisi öne çıkıyor. Eylül sonunda hedge fonların altın vadeli işlemlerindeki uzun pozisyonları 200.000 kontratla rekor kırdı; bu da 619 ton altına denk geliyor. Aynı dönemde borsa yatırım fonları (ETF) da güçlü alımlarla yükselişi destekledi.


Ancak geçen ay ETF akışları zayıfladı ve hedge fonların yaklaşık 100 tonluk net satışıyla birlikte fiyatlar geriledi. Daha sonra ETF’lerde yeniden toparlanma görülse de bu tablo altın fiyatlarının spekülatif fon hareketlerine ne kadar bağımlı hale geldiğini gösteriyor.


Başlangıçta merkez bankalarının sınırlı alımlarıyla başlayan ralli, giderek sıcak para akımına dönüştü. Momentumun duraksaması halinde “güçlü ellerin” bile ciddi kayıplar yaşama riski bulunuyor.


Not: Sayfada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi değildir yatırım danışmanlığı kapsamında değerlendirilemez...