AB Türkiye Delagasyonu'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Mart 2016 tarihli AB-Türkiye Bildirisi kapsamında AB’nin Türkiye’deki sığınmacılar için ödemesi öngörülen 780 milyon avro sözleşmeye bağlandı.
780 milyon avro, sığınmacıların sağlık, sosyal yardım, mesleki eğitim, istihdam ve altyapının geliştirilmesini öngören projelere harcanacak.
Böylece AB'nin Türkiye'deki sığınmacılara yönelik 6 milyar avroluk taahhüdünün sözleşmeye bağlanma süreci tamamlandı.
AB Türkiye Delegasyon Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, konuya ilişkin düzenlendiği çevrimiçi toplantıda yaptığı konuşmada, AB’nin Türkiye’deki sığınmacılar için ödemesi öngörülen 780 milyon avro için sözleşme yapıldığını söyledi.
Toplantıya, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı Makamı FRIT Ofisi Baş Koordinatörü Halil Afşarata, Sağlık Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Sabahattin Aydın ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Dr. Adnan Ertem de katıldı.
Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Türkiye’deki Sığınmacılar için Mali Yardım Programı (FRIT) kapsamında imzalanan sözleşmeler çerçevesinde ödenecek 780 milyon avroluk bütçenin, mültecilerin temel ihtiyaçları, sağlık hizmetleri, koruma, altyapı, eğitim, istihdam ve iş geliştirme konularına harcanacağını belirtti.
Program kapsamında gerçekleştirilen projelerin hem sığınmacılar hem de ev sahibi halk açısından oldukça faydalı olduğunu vurgulayan Meyer Landrut, "Türkiye’deki Sığınmacılar için Mali Yardım Programı (FRIT) projelerini Türk ortaklarımızla son derece sıkı bir işbirliği içerisinde yürütüyoruz" dedi.
Meyer-Landrut, sözleşmenin farklı ortakları ile gerek sığınmacıları gerek ev sahibi halkı desteklemek için çok geniş faaliyetler sürdürdüklerini belirterek, "Bu projeler sadece sığınmacılara değil, bütün topluma fayda sağlıyor" diye konuştu.
245 MİLYON EURO’LUK TAMAMLAYICI SOSYAL UYUM YARDIMI PROGRAMI BAŞLAYACAK
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Dr. Adnan Ertemde toplantıda yaptığı konuşmada, Mali Yardım Programı kapsamında mültecilerin yaşam şartlarının iyileştirilmesine yönelik 245 milyon artı 20 milyon avroluk fonun doğrudan hibe desteği şeklinde verileceğini ifade etti.
Türkiye-AB ilişkilerinin gelişmesinin arzu edildiği dönemde bu önemli anlaşmanın ilişkilerin geleceği için de anlamlı bir adım olacağını vurgulayan Ertem, "Türkiye'nin coğrafi konumu, birçok göçmen ve yabancı için bizi transit veya ev sahibi ülke konumuna getirdi ve getirmeye de devam ediyor. Yaşam mücadelesi veren bu insanları karşılayıp, insani şartlarda ağırlamayı sürdürmek adına bu fonların devamlılığı küresel yük paylaşımı bağlamında gereklidir." değerlendirmesinde bulundu.
Ev sahipliği yapılan koruma altındaki kişilerin eğitim ve sağlık dahil temel hak ve hizmetlere erişimini sağlamaya yönelik çabaların devam ettiğinin altını çizen Ertem, bu çerçevede Yabancılara Yönelik Sosyal Uyum Yardımı Programı'nın (SUY) tarihteki en büyük insani yardım programı olduğunu anlattı.
SUY Programı ile Avrupa Birliği finansmanı, Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu (IFRC), Türk Kızılay ve Türk devlet kurumları arasındaki ortaklıkla Türkiye'nin ev sahipliği yaptığı 1,8 milyondan fazla yabancıya her ay insani yardım sağlandığı bilgisini paylaşan Bakan Yardımcısı Ertem, şunları kaydetti: "Yerinden edilen bu insanların temel ihtiyaçlarının karşılanması bu fonların desteği ve ortakların üstün gayretleri ile sağlanmaktadır. Halihazırda uygulanan SUY Programı'nın tamamlayıcısı 245 milyon avroluk bu fon, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü koordinasyonunda, Türk Kızılay ortaklığında en savunmasız mültecilerin yaşam standartlarının temel ihtiyaç desteğiyle iyileştirilmesi projesi olarak uygulanacaktır. Bu projeyi kısaca T-SUY olarak adlandırıyoruz. T-SUY, Tamamlayıcı Sosyal Uyum Yardımı anlamına gelmektedir. T-SUY derken projemizin Sosyal Uyum Yardımı'nın desteği ve tamamlayıcısı olduğunu vurgulamak istiyoruz. Nitekim bu projeyi de SUY projemizde olduğu gibi Kızılay Kart platformunda uygulayacağız ve SUY'da olduğu gibi insani yardım anlayışını devam ettireceğiz."
Ertem, T-SUY projesinde de Türk Kızılayın yine en önemli ortakları olacağını vurguladı.
EN KIRILGAN GRUPTAKİ TÜRK VATANDAŞLARI VE KORUMA ALTINDAKİLER İÇİN 20 MİLYON AVROLUK DESTEK
Bakan Yardımcısı Ertem, "20 milyon avroluk diğer fon ise en kırılgan gruptaki Türk vatandaşlarıyla geçici koruma ve uluslararası koruma altındaki kişilerin sosyal hizmetlere erişiminin artırılması projesinde kullanılacak." bilgisini paylaştı.
Ertem, fon ile ilgili AB Türkiye Delegasyonu ile sürdürülen titiz ve yoğun çalışmayı tamamlayarak bugün imza aşamasına geldiklerini bildirdi.
ULUSAL AŞI TAKVİMİMİZ AYNEN KORUMA ALTINDAKİ MİSAFİRLERİMİZE DE UYGULANMIŞTIR
Sağlık Bakan Yardımcısı Sabahattin Aydın ise konuşmasında geçici koruma altındaki Suriyeli kişiler için sağlık alanında sunulan hizmetler hakkında bilgi verdi.
Aydın, Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nin Türkiye'de koruma altındaki misafirler için de uygulandığına işaret ederek, sadece Sağlık Bakanlığı sağlık kuruluşlarından değil medikal olarak ihtiyaç duyulması halinde özel sağlık kuruluşları ve üniversitelerden de sağlık hizmeti alınabildiğini söyledi.
Bugüne kadar sağlık hizmeti kapsamında 77 milyon 34 bin 771 ayaktan muayene hizmeti verildiğini, 2 milyon 663 bin 927 kişinin yatarak tedavi aldığını, 2 milyon 250 bin 511 ameliyat gerçekleştirildiğini, 615 bin 713 doğumun sağlık kuruluşlarında meydana geldiğini ve yılda koruma altındaki 130 bin kişiye 112 Acil ekiplerince müdahale edildiğini bildiren Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ulusal aşı takvimimiz aynen koruma altındaki misafirlerimize de uygulanmış ve çocukları aşılanmıştır. Bu hizmetler aslında büyük oranda Türkiye'nin kendi imkanlarıyla yürütülmektedir ancak dost devletlerin ve uluslararası kuruluşların destekleri de buna katkı sağlamaktadır. Bu katkıların en önemlisi AB tarafından 2016'da hayata geçirilen Türkiye'deki Mülteciler için Mali Yardım Programı (FRİT) kapsamındaki desteklerdir."
FRİT 1 kapsamında yapılan çalışmalara değinen Aydın, 300 milyon avroluk göz sağlığı alanında en önde gelen projelerden olan SIHHAT Projesi ile 29 ilde açılan 175 Göçmen Sağlığı Merkezinin faaliyetlerinin desteklendiğini, çoğunluğu Suriyeli olan 3 bin 416 personel istihdamının sağlandığını, 115 kamu hastanesi için alınan 4 bin 510 tıbbi cihazın kullanıma sunulduğunu belirtti.
Aydın, ayrıca proje ile yaklaşık 7,3 milyon doz aşı alınarak mültecilere uygulandığını kaydetti.
Dünya Sağlık Örgütünün dün itibarıyla Türkiye'yi kızamıkçığı eradike eden (ortadan kaldıran) ülke olarak ilan ettiğini de anımsatan Aydın, "Bir yandan bu kadar göç alan bir ülkenin aşıyla önlenebilir bir hastalığı eradike etmesi de aşılamada ne denli titiz olduğumuzun, ne denli başarılı bir hizmet verdiğimizin göstergesidir." dedi.
Aydın, mülteciler için yapılan çalışmalar kapsamında ayrıca anne ve bebek sağlığı öncelenerek 2,6 milyon kutu D vitamini, 2,4 milyon kutu da demir preparatının dağıtıldığını, 400 bin kanser tarama faaliyetinin gerçekleştirildiğini kaydetti.
210 MİLYON AVROLUK SIHHAT 2 PROJESİ HAYATA GEÇİRİLECEK
Bakan Yardımcısı Aydın, Cumhurbaşkanlığının koordinasyonunda gerçekleştirilen imza töreniyle AB Türkiye Delegasyonu destekli FRİT 2 kapsamında hazırlanan SIHHAT 2 ve yatırım projelerini de hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.
Aydın, sağlık yardımları kapsamında 210 milyon avro bütçeyle SIHHAT 2 projesiyle sunulan hizmetlerin sürekliliğinin sağlanması, sağlık sorunlarına kanıta dayalı çözümler üretilmesi ve çok sektörlü danışmanlık hizmetlerinin temin edilmesinin de amaçlandığını dile getirdi.
Aydın, projenin yatırım kaleminde 90 milyon avro tutarındaki sağlık yatırımları bileşeni ile göçmen sağlığı alanındaki hizmet kapasitesinin geliştirilmesi ve hizmetlerin sürdürülebilirliğinin sağlanacağını aktardı.
Toplantıda AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ile Cumhurbaşkanı Yardımcılığı Makamı FRIT Ofisi Baş Koordinatörü Halil Afşarata da birer konuşma yaptı.