istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi

AB’nin atıkta OECD şartı Türkiye için yeni fırsat

Avrupa Birliği’nin (AB) geri dönüştürülebilir atıkların sadece OECD ülkelerine ihraç edilebilmesi kararı, Türkiye için stratejik bir fırsata dönüştü. Avrupa’nın en yüksek geri dönüşüm kapasitelerinden birine sahip olan Türkiye, hem hammaddeye daha kolay erişebilecek hem de yüksek katma değerli ürün ihracatını daha da artırabilecek.

Giriş: 23.05.2025 - 09:31
Güncelleme: 23.05.2025 - 09:31
AB’nin atıkta OECD şartı Türkiye için yeni fırsat

AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu’nun kararıyla Birlik ülkelerinin atık yönetim kuralları önemli ölçüde sıkılaştırıldı. Özellikle çevreye uygun işlenemeyen atıkların AB dışına gönderimine kısıtlama getirildi. Yeni düzenlemeyle AB ülkelerinin plastik atıkları OECD üyesi olmayan ülkelere ihraç etmesi tamamen yasaklanacak.


Avrupa’dan çıkan plastik atıklar, yalnızca OECD üyesi ülkelerdeki geri dönüşüm tesislerine gönderilebilecek. AB, bu adımla atık sevkiyatının çevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek koşullarda yapılmasını ve döngüsel ekonomiye uygun şekilde atıkların işlenmesini hedefliyor. Ayrıca, AB içindeki üreticilere getirilen yeni geri dönüştürülmüş malzeme kullanım zorunlulukları da (geri dönüştürülmüş içerik şartı) atıkların değerini artırıyor.


OECD ÜYELİĞİ AVANTAJI

Bu kararla Türkiye, OECD üyesi olması sayesinde AB’nin yeni atık ihracatı rejiminde avantajlı ülkelerden biri haline geliyor. Düzenleme öncesinde Avrupa’dan çıkan atıklar, genellikle Türkiye’nin yanı sıra Endonezya ve Malezya gibi OECD üyesi olmayan ülkelere de gönderiliyordu. Bu ülkeler, düşük maliyetlerle Avrupa atıklarını alıp işledikleri için Türk geri dönüşüm sektörü açısından ciddi bir rekabet sorunu oluşturuyordu. Yeni kuralla birlikte bu en büyük rakipler artık devre dışı kalacak. Sektör temsilcileri, Türkiye’nin geri dönüşüm kapasitesi en yüksek ilk üç OECD ülkesinden biri olduğunu hatırlatarak, AB kaynaklı atık akışından çok daha büyük bir pay alabileceklerini söylüyor.


MAKİNA TEKNOLOJİSİYLE LİDERLİK

Böylece Türkiye, Avrupa’dan gelen atıkları geri dönüştürerek hammaddeye dönüştürme konusunda öncü ülkelerden biri haline gelebilecek. Avrupa’da Almanya’nın 2 milyon tonluk dönüşüm kapasitesinin ardından Türkiye, 1.750 milyon tonluk geri dönüşüm kapasitesiyle ikinci sırada. Bu kararın ardından Türkiye, yeni dönüşüm makina üretimleriyle de liderliği hedefliyor. Yeni düzenlemeyle birlikte Türkiye, atık ithalatında rakipsiz bir konuma doğru ilerliyor.


ÖNE ÇIKACAK ALANLAR

AB’nin yeni kararıyla Türkiye’de öne çıkan alanların başında plastik geri dönüşümü gelse de metal hurda geri kazanımı, kağıt ve karton geri dönüşümü, cam atıkların yeniden işlenmesi gibi alt sektörler de oldukça gelişmiş durumda. Plastik atıklar, granül hammaddeye veya tekstil elyafına dönüştürülüyor. Metal atıklar yeniden ergitilerek imalat sanayinde kullanılıyor. Kağıt-karton atıklar ise kağıt üretiminde ikinci hammadde oluyor. Bu çeşitlilik sayesinde geri dönüşüm sektörü, otomotivden inşaata, ambalaj sanayinden tekstile pek çok sektöre hammadde girdisi sağlıyor. Sektör temsilcileri, Türkiye’nin geri dönüşüm altyapısının her geçen yıl güçlendiğini ve bölgesinde liderliğe doğru ilerlediğini ifade ediyor.


DAHA FAZLA İHRACAT

AB’nin yeni atık düzenlemesi, Türk geri dönüşüm sektörü için sadece hammadde arzını değil, aynı zamanda yüksek katma değerli üretim ve ihracat imkanlarını da artıracak. Türkiye’ye gelecek atıkların burada ayrıştırılıp işlenmesiyle plastik granüller, polyester elyaf, geri dönüştürülmüş metal külçeler veya rafine kağıt hamuru gibi ürünlere dönüştürülmesi ve bunların yurt dışına satılması planlanıyor.


SEKTÖRLER ARTIYOR

Avrupa cephesinde de durum, Türk üreticileri için yeni fırsatların habercisi. AB ülkelerinin 2025 itibariyle başlattığı ürünlerde belli oranda geri dönüştürülmüş malzeme kullanma zorunluluğu, 2026’da daha fazla sektöre yayılacak. Sektörlerin genişlemesiyle birlikte Türkiye’nin ihracatının da artması öngörülüyor. İngiltere’de halihazırda ambalaj ürünlerinde yüzde 30 geri dönüştürülmüş içerik kullanmayan üreticilere ton başına ek vergi uygulanıyor. Benzer şekilde AB genelinde de plastik ve ambalaj atıklarına yönelik geri dönüştürülmüş içerik şartları gündemde.


EKONOMİYE 100 MİLYAR TL’LİK KATMA DEĞER SAĞLANDI

Geri dönüşüm sektörü, çevresel faydasının yanı sıra ülke ekonomisine sağladığı katkıyla da stratejik bir önem taşıyor. İşte bazı veriler:

Türkiye genelinde 3 bini aşkın lisanslı geri kazanım ve atık işleme tesisi faaliyet gösteriyor.


Bu tesisler, AB ülkelerinden 12.4 milyon ton geri dönüştürülebilir atık ithal ederek işledi ve ülke sanayisine kazandırdı. Sektörün verimli çalışması sayesinde toplam 51.7 milyon ton atık, ülke ekonomisine geri kazandırıldı. Bunun yaklaşık 48.5 milyon tonluk kısmı plastik, kağıt, metal ve mineral türevi atıklardan elde edilen ikinci hammadde oldu.


Bu sayede ekonomiye 100 milyar TL’yi aşkın bir katma değer sağlandığı resmi verilerle açıklandı. Bu katkı, atıkların değerlendirilmesiyle hem ithal hammadde ihtiyacının azalmasından hem de ihracata yönelen yeni ürünlerden kaynaklanıyor.


Geri dönüşüm sektörünün pazar büyüklüğünün ise 2 milyar doları bulduğu ifade ediliyor.


Sektörün büyüme beklentileri de oldukça güçlü. 2025 yılında AB’den Türkiye’ye gelecek atık miktarının, yeni düzenle- menin de etkisiyle en az yüzde 30-40 artması öngörülüyor.