SÜLEYMAN UYAR / İTO MECLİS ÜYESİ
ABD demir-çelik ithalatına gümrük vergisi veya kota getirmeyi planlıyor.
Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 7’sini demir-çelik ihracatı oluşturuyor. Üstelik Türkiye’nin demir-çelik ihracatındaki en büyük pazarı ABD.
ABD Başkanı Donald Trump, 2017’nin Nisan ayında ‘Section 232’ye göre çelik ithalatının ulusal bir tehdit oluşturup oluşturmadığına dair bir soruşturma başlatmıştı. 270 günde tamamlanacağı kaydedilen bu soruşturma, ABD’li çelik üreticilerinin talebi ve baskısıyla tekrar gündeme geldi.
ABD’nin 1962 tarihli Ticaret Yasası’na göre ‘Section 232’ , ABD Başkanı’na Kongre’nin onayına gerek kalmaksızın önlem almasına imkan sağlıyor.
ÜÇ SEÇENEK DÜŞÜNÜLÜYOR
Çelik ithalatına karşı yeni tedbirler alınmasına karar verilirse düşünülen seçenekler şunlar:
Bilindiği üzere ABD tarafından geçen yıl firma bazında ve değişen oranlarda anti damping vergisi konulmuştu. Firmalarımız ise buna karşılık Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) itirazda bulunmuş ve ABD’de davalar açmışlardı.
Bu arada zaten ABD’ye yaptığımız çelik ihracatı düşüş eğilimine de girmişti.
SÜBVANSİYON YOK
Öte yandan Türkiye’de demir-çelik sektöründe teşvik ya da sübvansiyon yok. Hatta yüksek oranda hurdaya dayalı üretim yapıldığından dolayı maliyetlerimiz birçok ülkeye göre yüksek bile kalıyor. Ancak ABD’li çelik üreticilerinin de maliyetleri dünya ortalamasının üzerinde. Muhtemelen hali hazırdaki üretim maliyetleri ile diğer ülkelerdeki üreticilerle rekabet edemeyeceklerine kanaat getirdiklerinden gümrük vergileri ile rekabet yolu seçiliyor. Bunun yanı sıra işin siyaset boyutu da olabilir mi diye düşünülmeli.
ABD bu yüksek oranla gümrük vergilerini uygulamaya koyarsa, Türkiye’nin en büyük pazarını kaybetmesi kaçınılmaz. ABD’ye yapılan çelik ihracatında yaşanacak düşüş, Türkiye’nin genel ihracat hacminde bile kendisini hissettirecektir.
* İTO Meclis Üyesi, 55 No’lu Demir Çelik Meslek Komitesi Başkanı