ABD basını, Türkiye'nin milli muharip uçağı KAAN'ı "küresel pazarda dengeleri değiştirecek büyük bir sıçrama" olarak nitelendirdi. Önde gelen yayınlardan National Security Journal'da yer alan analizde, Ankara'nın KAAN ile sadece hava gücünü modernize etmekle kalmadığı, aynı zamanda uluslararası savunma pazarında F-35'i unutturabilecek iddialı bir alternatif yarattığı vurgulandı.
‘KÜRESEL PAZARDA DENGELERİ DEĞİŞTİRECEK BÜYÜK SIÇRAMA’
KAAN’ın yalnızca Türkiye’nin teknolojik bağımsızlık hamlesinin bir ürünü olmadığı, aynı zamanda küresel savunma pazarında dengeleri değiştirme potansiyeli taşıdığı ifade edildi. Özellikle Endonezya ile imzalanan büyük ölçekli anlaşmanın, KAAN’ın uluslararası arenaya çıkışında önemli bir sıçrama yarattığı belirtildi.
‘GENİŞ ÇAPLI ENDÜSTRİYEL İŞ BİRLİĞİ’
Analize göre, Türkiye ve Endonezya arasında geçen aylarda imzalanan anlaşma kapsamında 48 adet KAAN savaş uçağı için yaklaşık 10 milyar dolarlık bir paket hazırlandı. Bu anlaşmanın yalnızca uçak teslimatını kapsamadığı; aynı zamanda Endonezyalı firmalarla geniş çaplı endüstriyel iş birliği içerdiği vurgulandı.
‘ASYA’NIN GİZLİ GÜCÜ’
Haberde, “Türkiye’nin iddialı bir proje olarak başlattığı KAAN’ın artık uluslararası pazarda gerçek bir oyuncuya dönüştüğü” belirtildi. Endonezya’nın tercihiyle KAAN’ın Asya’da yeni bir gizli hava gücüne dönüştüğü kaydedildi. Türkiye açısından ise bu adım, “yükselen savunma sanayisini dünyaya gösterme fırsatı” olarak değerlendirildi.
‘KRİTİK BİR KIRILMA NOKTASI’
Analizde, Türkiye’nin 2019’da Rus yapımı S-400 sistemi alması nedeniyle ABD’nin F-35 programından çıkarılmasının kritik bir kırılma noktası olduğu ifade edildi. Bu süreçten sonra Ankara’nın siyasal ve finansal kaynaklarını TF-X programına, yani KAAN’a yönlendirdiği ve teknolojik egemenlik hedefini hızla büyüttüğü aktarıldı.
‘STRATEJİK BİR KÖPRÜ’
Türkiye’nin, KAAN tam anlamıyla devreye girene kadar hava kuvvetlerinde oluşabilecek boşluğu önlemek amacıyla ABD’den 40 yeni F-16 ve 79 modernizasyon kiti ile İngiltere’den 20 Eurofighter Typhoon tedarik ettiği hatırlatıldı. Bu geçiş döneminin, KAAN’ın tam operasyonel kapasiteye ulaşması açısından “stratejik bir köprü” işlevi gördüğü ifade edildi.

‘MİLLİ TEKNOLOJİ VURGUSU’
Uçağın 2023 yılında “KAAN” adıyla tanıtılması, hem Türkiye’nin savunma politikası hem de kamuoyundaki milli teknoloji algısı açısından önemli bir eşik olarak değerlendirildi.
KAAN’ın ilk uçuşu, 21 Şubat 2024’te Ankara yakınlarındaki bir hava üssünde gerçekleştirildi. Uçak bu sortide yaklaşık 8 bin feet irtifaya çıktı, 230 knot hıza ulaştı ve uçuş toplam 13 dakika sürdü. Yetkililer, bu ilk uçuşun stealth tasarımı, fly-by-wire kontrol sistemi ve temel aviyonik yapının olgunluğunu kanıtladığını belirtti.
Eylül 2025’te ikinci prototipin ortaya çıkmasıyla programın daha yoğun ve hızlanan bir geliştirme aşamasına girdiği ifade edildi. TUSAŞ tesislerinde diğer prototiplerin yapısal çalışmalarının sürdüğü bilgisi de paylaşıldı.
Şu anda KAAN’a radar, elektronik harp sistemleri ve sensör füzyonu gibi kritik görev bileşenlerinin entegre edildiği; bu süreçlerin “tam entegrasyon aşamasında” olduğu vurgulandı.
‘BATIYA KIYASLA OLDUKÇA AGRESİF BİR TEMPO’
Haberde, TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil’in açıklamalarına yer verildi. Buna göre ilk üretim partisi olan “Block 10” 20 uçaktan oluşacak ve 2028’de Türk Hava Kuvvetleri’ne teslim edilecek. Sonraki aşamada ise üretim hızının ayda iki uçağa çıkmasının planlandığı aktarıldı.
Bu takvime uyulması halinde Türkiye’nin, mevcut prototip aşamasından yalnızca dört yıl içinde ilk operasyonel kapasiteye geçebileceği belirtilirken bunun “Batılı programlarla karşılaştırıldığında oldukça agresif bir tempo” olduğuna dikkat çekildi.
‘TAM İHRACAT BAĞIMSIZLIĞI HEDEFLENİYOR’
Analizde, KAAN’ın en kritik unsurlarından biri olan motor konusuna geniş yer ayrıldı. Mevcut prototiplerin ve ilk seri üretim uçakların ABD yapımı General Electric F110-GE-129 motorlarını kullandığı, aynı motorun gelişmiş F-16 modellerinde de bulunduğu belirtildi.
Ankara’nın bu motoru “geçici çözüm” olarak gördüğü ve yerli üretim 35.000 libre itişli TEI-TF35000 turbofan motorunun geliştirilmesine yatırım yaptığı aktarıldı. Bu motorun KAAN’a süperseyir (supercruise) yeteneği kazandırması ve Türkiye’ye tam ihracat bağımsızlığı sağlamasının hedeflendiği ifade edildi.
‘GENİŞ PAZARLARA AÇILABİLİR’
Analizde, Endonezya’ya 10 yıl içinde yapılması planlanan teslimatların KAAN’ın ilk büyük sınavı olacağı vurgulandı. Türkiye’nin bu takvime uyabilmesi halinde KAAN’ın çok daha geniş bir pazara açılabileceği ifade edildi.
‘F-35’İ UNUTTURACAK'
National Security Journal analizini “Türkiye’nin KAAN’ı ile küresel savunma arenasında yeni bir oyuncu doğuyor” sözleriyle tamamlarken “Türkiye üretim takvimine bağlı kaldığı takdirde KAAN, ABD dışında geliştirilen ilk 5. nesil savaş uçağı olarak uluslararası pazarda gerçek bir başarı elde edebilir ve F-35’i unutturabilir. KAAN, Avrupa, Rusya ve Çin’in sunduğu seçeneklere karşı yükselen pazarlar için yeni, güçlü ve iddialı bir alternatif oluşturuyor” denildi.
KAAN’IN ÖZELLİKLERİ
- Yüksek/Süpersonik Hızda Dahili Silah Yuvalarından Hassas ve Tam Vuruş
- Yapay Zeka ve Nöral Ağ Desteğiyle Arttırılmış Muharebe Gücü ile sağlamaktadır.
-Kanat Açıklığı 13,4 m (44 ft)
-Uzunluk 20,3 m (66 ft)
-Yükseklik 5 m (16 ft)
-Kanat Alanı 71,6 m2 (771 ft2)
-Azami Kalkış Ağırlığı 34.750 kg (76,500 lb)