tatil-sepeti

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

Türkiye’nin ürettiği ilk milli muharip uçağı geçen ay Uluslararası Paris Airshow’da tanıtıldı. Yerli yolcu uçağı içinse çalışmalar devam ediyor. Ancak Türkiye’nin yerli yolcu uçak üretimi çabaları yeni değil. Aslında ilk yerli yolcu uçağı, motor hariç tüm aksamıyla 1938’de Beşiktaş’ta bulunan Nuri Demirağ Uçak Fabrikası’nda üretildi. Tüm denemeleri başarıyla geçen ancak bir türlü seri üretime geçemeyen bu ilk yerli yolcu uçağının ardından “Bir kere yaptıysak ikinci kere neden yapmayalım” düşüncesi miras kaldı. Nuri Demirağ’ın yerli uçak ve demir yolları macerası İstanbul Ticaret Odası tarafından2. baskısı yapılan ‘Hayallerini Uçuran Adam Nuri Demirağ’ kitabında anlatıldı. Kitap Bahattin Adıgüzel tarafından kaleme alındı.

BİR HİLAL AŞKINA

Türkiye’nin sahip olduğu en önemli işadamlarından biri olan Nuri Demirağ, girişimcilik hayatına I. Dünya Savaşı yıllarında başladı. Ziraat Bankası’nda 400 kuruşla memur olarak çalışma hayatına başlayan Demirağ, 1911’de İstanbul Maliyesi’nde çalışmak üzere görevlendirildi. I. Dünya Savaşı sırasında işgalci devletlerin kontrolünde çalışan bir memur olmamak için memuriyetten istifa edip, sigara kâğıdı üretimine başladı. O yıllarda sigara kağıdı imalatı yapan bir gayrimüslimin ürettiği üründeki ay yıldız kompozisyonunun biçimsizliği dikkatini çekti. O firmanın tek olan ay yıldız kompozisyonuna karşılık çift ay yıldızlı ‘Türk Zaferi’ isimli kâğıdı üretmeye başladı.

256 SARI LİRALIK SERMAYE

Demirağ, girişimcilik hayatına başladığında sermayesi yalnızca 256 liraydı. Demirağ, yaklaşık 3 buçuk yılın sonunda sermayesini 84 bin liraya kadar çıkardı. Demirağ’ı gerçekten Demirağ yapan proje ise demiryolları projesi. Sivas-Samsun demiryolunun yapımı için 1908’de başlayan projede bir türlü yapım aşamasına gelinemedi. Fransa, İngiltere ve Almanya’nın talip olduğu ancak karışıklıklar nedeni ile tamamlanamayan ihale, işadamı Nuri Demirağ’a verildi ve Demirağ, ‘Nihayet hayaller gerçek oluyor’ diyerek işe girişti. İlk etapta 7 kilometrelik kısım için ihale alan Demirağ, demiryolu serüvenini 1926 ile 1939 arasına sığdırdığı toplam bin 141 kilometreye ulaştırdı.

‘NEDEN BİZ YAPMAYALIM’

Aslında Sivas Divriğili Mühürdarzade ailesinden gelen ve Soyadı Kanunu’na kadar Mühürdarzade Nuri Bey olarak anılan Nuri Demirağ’a soy ismi, demiryollarındaki başarısından dolayı Atatürk tarafından verildi. Demirağ, Türkiye’nin en zorlu dağlarını milli sermaye ile aşarak ülkeyi demiryolları ile döşeyip, Türkiye’nin en güçlü işadamlarından biri haline geldi.

O yıllarda askeri uçak almak için düzenlenen bir kampanya gereği Nuri Demirağ’ın da kapısı çalındı. Demirağ, “Benden bu millet için bir şey istiyorsanız, en mükemmelini istemelisiniz. Mademki bir millet tayyaresiz yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkalarının lütfundan beklememeliyiz. Ben bu uçakların fabrikasını yapmaya talibim” diyerek uçak macerasına başladı.

UÇAK FABRİKASI KURULUYOR

Demirağ, uçak konusundaki ilk girişimlerini 1936’da gerçekleştirdi. Bugünkü Deniz Müzesi’nin olduğu yere kurulan uçak fabrikasında ilk uçak, tek motorlu olarak üretildi. İlk yolcu uçağı ise 1938’de 7 yolcu kapasite ile üretildi. Nu-D 38 isimli bu uçağın motor hariç tüm aksamı yerli olarak üretilir. İlk seferini İstanbul’dan Ankara’ya başarılı bir şekilde gerçekleştiren yolcu uçağı daha sonra Bursa, İzmir, Kayseri, Sivas gibi şehirlere de uçtu. Büyük başarı ile sonuçlanan bu girişim sonucu, Tük Hava Kurumu da uçak alımı için sipariş verdi.

HURDACIYA SATILDI

Türk Hava Kurumu tarafından alınacak uçakların tecrübe edilme vakti geldi. Sözleşme gereği Yeşilköy’de yapılacak tecrübe, yoğun ısrarlar neticesinde son anda Eskişehir’de yapıldı. Uçağın ineceği bir yerde bulunan hendek ve tümsek ise fark edilmedi ve pilot, bu tümsek yığınına takıldı. Kaza yapan uçağın içindeki pilot hayatını kaybetti. Bu olay üzerine Türk Hava Kurumu tüm siparişlerini iptal etti. Nuri Demirağ ile Türk Hava Kurumu arasında yıllarca sürecek dava süreci başladı. Tüm servetini havacılığa yatıran Demirağ, yerli uçak fabrikasının devamı için siparişleri bir türlü alamadı. Türk Hava Kurumu’nun sipariş iptali yanı sıra yurtdışına uçak ihracatı yapması da yasaklandı. Ekonomik sıkıntıların baş gösterdiği fabrika, 1950’de kapandı ve ilk yerli yolcu uçağı da Demirağ’ın vefatının ardından hurdacıya satıldı.

AYNI ZAMANDA SAVAŞ UÇAĞI

Nuri Demirağ Uçak Fabrikası’nda üretilen ilk yerli yolcu uçağı, çeşitli özelliklerle tasarlandı. Uçak, çift kumandalıydı. Saatte 325 kilometre yol yapabiliyordu ve 5 bin 500 metre irtifaya kadar çıkabiliyordu. Modeli tamamen Türk mühendisler tarafından çizilmişti ve motor hariç tüm parçaları yerliydi. Uçak aynı zamanda savaş uçağı olarak da kullanılabiliyordu.

BOĞAZA KÖPRÜ PROJESİ

Demirağ çok yönlü bir işadamıydı. Ülkesinin gelişmesi için hiçbir işten çekinmeyen Demirağ, 1931’de Boğaz’ın iki yakasını birleştirecek bir köprü projesini de dönemin hükümetine sundu. Demirağ, San Francisco’daki Golden Gate Köprüsü’nü inşa eden firmayla anlaştı. Projeyi Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk beğense de proje hükümetten onay alamadı. Böylece köprü projesi rafa kalktı.

DÜNYANIN EN BÜYÜĞÜ

Demirağ, havacılık serüveninde uçak fabrikası yanında Gök Okulu da yer alıyor. Yeşilköy’deki Elmas Paşa Çiftliği’ni satın alan Demirağ, burayı uçuş denemeleri için kullanmaya başladı. Uçuş sahası, Avrupa’nın en büyük havalimanı olan Amsterdam Havalimanı büyüklüğündeki bu alana bir de pilot yetiştirmek için Gök Okulu kuruldu. 1943’e kadar 290 pilot yetiştiren bu okulun yanı sıra bir de Divriği’ye Gök Ortaokulu kuruldu. Bu okulda öğrencilerin masrafları karşılandı ve öğrenciler, İstanbul’daki Gök Okulu’nda okumaları için İstanbul’a getirildi. İstanbul’daki Gök Okulu’nun bulunduğu arazi yıllarca Uluslararası İstanbul Atatürk Havalimanı olarak hizmet verdi.

29 Temmuz 2019 Pazartesi

Etiketler : Gündem