Salı, 05 Kasım, 2024
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar, Türkiye’nin 4. Sanayi Devrimi’nin getireceklerini tartışması gerektiğini ve bu yolla dünya ticaret hacmindeki payının artmasının şart olduğunu söyledi. Oda’nın nisan ayı Meclis toplantısında ekonomi gündemini değerlendiren Çağlar, “Endüstri 4.0’ı tartışmamız gerekiyor. Ne kadar yapılmalı, yapıldığı zaman neler getirecek, ne kadar faydası olacak? Böylece dünya ticaret hacmindeki payımızı artırmalıyız” dedi.
NANOKRAFT BULUŞ
Çağlar, New York’ta girişimciler, yatırımcılar ve astrofizikçilerle yapılan bir toplantıda, önümüzdeki 10 yılda, geride kalan 55 yılda olduğundan daha fazla ilerleme kaydedebileceğinin açıklandığını hatırlattı. Çağlar, “O açıklama, dünyalıları başka sistemlerdeki yıldızlara zıplatacak nanokraft buluşuna ilişkindi” diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Peki, bizler bu değişim hızına hazırlıklı mıyız? Siyaset, başkanlık sistemini konuşurken, biz iş dünyasının Endüstri 4.0’ı tartışması gerekiyor. Çünkü oraya doğru gidiliyor.”
DÜNYADA BİR İLK
Çağlar, Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Örgütü ile İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin işbirliğinde hazırlanan İstanbul Kreatif Ekonomi Raporu hakkında da bilgiler verdi. Bu raporun, kreatif sektörler açısından bir şehir ölçeğinde yapılmış dünyadaki ilk çalışma olduğuna işaret eden Çağlar, şöyle devam etti: “Rapor, mimarlık, yazılım, medya, sahne sanatları gibi İstanbul’a ilişkin yol haritasını gösteriyor. İstanbul Kreatif Ekonomi Raporu, şehrimizin ekonomik potansiyeli ve yenilikçiliği adına farklı bir pencere açıyor. Ayrıca İstanbul’daki yayıncılarla beraber Kitapkent kurulması çalışmasını yapıyoruz.”
ABD’DEKİ FIRSATLAR
ABD temasları hakkında bilgiler de veren Çağlar, sözlerini şöyle sürdürdü: “ABD’de üst düzey temasların yanında, dünyanın en büyük yatırımcılarıyla önemli görüşmeler gerçekleştirildi. Milyar dolarlık anlaşma ve yatırımlara imza atan dev şirketlerin Türkiye ekonomisine olan ilgisi, Amerika’nın Türkiye’ye büyük yatırım iştahını gösterdi. Bu yatırım potansiyeli; yaptığımız ikili görüşmeler neticesinde çok daha hızlı şekilde hayata geçecektir. Washington’da, Amerika’da yatırım fırsatları toplantısı var. Teşvik sistemleri hakkında bilgiler verilecek. Üniversiteden bir danışmanımız o toplantıya katılacak.”
AB ve ABD arasında süren serbest ticaret görüşmelerine de değinen Çağlar, “Dünyanın iki büyük ekonomik alanı arasındaki ticaret hattında Türkiye’nin konumu ve yeri tartışılmaz öneme sahip. Hiç kuşkusuz, Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’nın küresel refah ve barış adına başarılı olması için Türkiye’yi de kapsaması gerekiyor” dedi.
FIRSATLARA ODAKLANDIK
Her küresel organizasyonun, sadece sektörel düzeyde değil, İstanbul’un ve Türkiye’nin tanıtılması için de önem taşıdığını belirten Çağlar, özellikle turizm konusunun Türkiye açısından hassas olduğunu söyledi. Çağlar, turizmde Oda olarak yaptıkları çalışmaları da şöyle anlattı: “Özellikle turizm noktasında bu yıl çok yoğun bir çalışma içindeyiz. Yaşanan son hadiselerle birlikte bu konunun ne derece önemli olduğu da ortada. Başkanlığına yeniden seçildiğim Turizmi Geliştirme ve Eğitim Vakfı’nın (TUGEV) Genel Kurulu’nda İstanbul turizmi için bir çatı oluşturduk. Pek çok kurum ve kuruluşla birlikte artık İstanbul Valiliği ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni temsilen üç yönetim kurulu üyemizle İstanbul turizmi adına güç birliği oluştu. Ayrıca TUGEV’in operasyonel birimi İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) da İstanbul Shopping Fest için çok daha geniş bir yelpazede hizmet veriyor.Bugüne kadar ilgilenmediğimiz ülkelerle ilgili de çalışma yapıyoruz. Bu ülkelerin vatandaşlarını ülkemize çekme gayreti turizme yeni bir enerji ve canlılık getirecektir.”
KRİZ BEKLENTİSİ BOŞA ÇIKTI
Türkiye gerçeklerinin, kriz beklentilerini boşa çıkardığını belirten Çağlar, son ekonomik verileri değerlendirirken de ‘tablo bu’ yorumunu yaptı. Çağlar, ekonomik beklentilerle ilgili şunları söyledi: “Kriz söylemleriyle beklentileri baş aşağı çevirme gayretleri, bugün Türkiye ekonomisinin gücüyle ve gerçekleriyle karşı karşıya. Makro ekonomik göstergeler de bunu gösteriyor. 2015’in son çeyreğinde yüzde 5.7, yılın tamamındaysa yüzde 4 büyüdük. Bir süredir azalan ihracat mart ayında önceki yılın aynı ayına göre yüzde 2.6 arttı. Yılın ilk iki ayında konut satışları yüzde 16 oranında önceki yılın üzerine çıktı. Enflasyon martta düşüşe geçti. Yurt içindeki yükselen grafik hem doğrudan yatırımlarda hem de portföy yatırımlarında da kendisini gösteriyor. Buna göre 2016’nın ilk üç ayında yabancı yatırımcı şubatta 1.3, mart ayında ise 1.7 milyar dolarlık net alım yaptı. Geçen yıl aynı dönemde ise 1 milyar dolarlık çıkış yaşanmıştı. Bu yıl ise aynı dönemde 3 milyar dolara yakın bir alımdan söz ediyoruz. Bilhassa da hisse senedine yatırım noktasında 1.1 milyar dolarla son 11 yılın rekoru kırıldı.”
ESNEKLİĞE SAHİP OLMALIYIZ
Çağlar, Oda olarak yurt dışı odaklı faaliyetler açısından çok daha yoğun bir döneme girdiklerini belirterek, “Uluslararası ilişkilere bakış, ekonomideki rakamlara bakışa benzer. Her ikisi de sürekli değişir. Mühim olan her yeni durumda konum alabileceğimiz esnekliğe sahip olmamızdır. Bu anlamda hedeflerimizi belirlerken, uluslararası ilişkilerin mevcut durumundan çok, ülkemizin ve üretim kapasitemizin potansiyelini göz önünde bulundurmak zorundayız” dedi.
BAŞARIMIZDAN KORKUYORLAR
İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, ekonomiyi üretim, pazarlama ve ihracatın geleceğe taşıyacağını söyledi. Terör belasının da en çok bu gerçekten korktuğunu vurgulayan Avdagiç, şöyle devam etti: “Onlar iki gücü gördüklerinde ışığı gören yarasalar gibi kaçarlar. İlki; güvenlik güçlerimizin kahramanlıklarıdır. İkincisi de iş adamının Türkiye’ye değer katan başarılarıdır. Çünkü onlar, üreten ve büyüyen Türkiye karşısında çaresiz kalacaklarını çok iyi biliyorlar.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluş yıldönümüne de dikkat çeken Avdagiç, “Yürekten inanıyoruz ki, 23 Nisan 1920’de kurulan Millet Meclisimiz, dün olduğu gibi yarın da milli egemenliğin ve demokrasinin kalesi olmaya devam edecektir” dedi.
UNUTTURULAN ZAFER KUT’ÜL AMARE’Yİ GÜNDEME ALABİLİRİZ
İTO Meclis Başkanı Şekib Avdagiç, “Çanakkale Zaferi’nin hemen ardından, 29 Nisan 1916’da ordumuz Irak Kut’ül Amare’de İngilizleri çok ağır bir yenilgiye uğratmıştı. Bu zafer aynı Çanakkale Zaferi gibi kutlanıyordu. Ama 1950’de Türkiye NATO’ya girerken İngilizlerin talebi üzerine bu zaferi kutlamaktan vazgeçtik. Bir öneri olarak şunu söylüyo-rum: Unutturulan zafer Kut’ül Amare’nin, Çanakkale Zaferi gibi kutlanmaya başlamasını da gündemimize alabiliriz” diye konuştu.
MECLİS ÜYELERİ KÜRSÜDE
Tahkimde acil hakemlik olacak
Ahmet İyioldu / Kağıt ve Kırtasiye Meslek Komitesi: 96 yıl önce millet adına şahlanarak, devletimizin devamına imkân veren Osmanlı’nın son nesli ve birinci meclisin üyelerini rahmetle ve şükranla anıyorum. Bugünkü meclisin de o günkü meclis gibi aynı dirayetle; ülkemizi, içinde bulunduğu sıkıntılardan çekip çıkarmasına dua ediyorum. 15’inci yılını idrak ettiğimiz Odamızın kurucusu olduğu İstanbul Ticaret Üniversitesi için yapılan çalışmalarda emeği geçen tüm kişi ve kurumları kutluyor, bir ilim yuvası olarak geleceğe büyük hizmetler vermesini temenni ediyorum. İstanbul Ticaret Odası Tahkim Merkezi’ne (İTOTAM) acil durumlar için hakemlik kuralları getirdik. Taraflardan birinin istemesi durumunda acil hakem devreye girecek. Miktar ve değeri 200 bin TL’yi aşmayan küçük hukuk uyuşmazlıklarına uygulanacak tahkim kuralları ile ilgili çalışmalar yapıldı. Milli ve Milletlerarası Danışma Kurulu adı altında, tahkimin daha iyi çalışmasını sağlayacak bir istişare ve danışma kurulu olarak çalışacak yeniliklerimiz var.
1914–1915 Belgeseli bilgi eksikliğini giderecek Mustafa Balkuv / Örme Kumaş, Çorap ve Trikotaj Meslek Komitesi: Türk-Ermeni ilişkilerinde haklılığımızı dünyaya anlatmakta oldukça zorlanıyoruz. Bunun için biz de ‘önce kendi içimizden başlayalım’ dedik. Sizlere 1914–1915 Belgeseli’ni dağıtıyoruz. Bu belgeseli izleyin ve çocuklarınıza izletirin. Türkler ve Ermeniler tarih boyunca iç içe yaşamıştır. Türklerin en fazla temasta bulunduğu topluluklardan biri Ermeniler olmuştur. Türk-Ermeni ilişkilerini Osmanlı Devleti’nin dağılma dönemine düğümlemek, bu tarihlerde yaşanan olumsuz hadiseler üzerinden olumsuz önermeler üretmek tarihi gerçeklerle bağdaşmıyor. I. Dünya Savaşı sırasında milyonlarca insanın çektiği ortak acılar bugün bile canlılığını korumaktadır. Bu acıya maruz kalan Osmanlı vatandaşlarından biri de Ermenilerdir. Bu belgeselle tarih boyunca Türk-Ermeni ilişkileri ve 1915 olayları genel hatları ile anlatılarak bilgi vermek amaçlanmıştır. Kamuoyundaki bilgi eksikliğinin ve kirliliğinin önüne geçmek, meselenin hassasiyetine uygun bir şekilde duyarlılığınızın artması hedeflenmiştir.
İleri sürüş eğitimleri Hilmi Orbay / Sigortacılık Meslek Komitesi: Hepimiz her gün trafikteyiz ama ne kadar bilinçli bir sürücü olduğumuzu 24 Nisan tarihinde Formula alanında gerçekleştireceğimiz ileri sürüş eğitimleri ile anlayacağız.
Anıtlar Kurulu’ndaki bürokrasi kırılmalı Sultan Hızıroğlu / Restorasyon ve İzolasyon Meslek Komitesi: Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun acilen revize edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Anıtlar Kurulu’nda personel yetersizliği var ve bu yüzden ilk kontrol süresi çok uzun oluyor. Sonradan yapılan revizyonlar için de çok bekletiliyor. Restorasyon projesi belediye onayından sonra kurula getiriliyor ve kurula havale almakta zorlanıyoruz. Otopark sorunu var, yangın merdiveni sorunu var. Koruma kuralları konusunda uzman kişiler yok. Anıtlar Kurulu’nda onay süreleri çok uzun. Sadece bir evrakın bir memurdan diğer memura havalesi 2.5 ay sürüyor. Bu bürokratik yapının kırılması gerekiyor. Bu yüzden Mısır Çarşısı ve Kapalı Çarşı’da yıllardır bir şey yapılamıyor.
İş hukukundaki aksaklıklar Sait Kılıç / Kargo, Posta ve Depolama Meslek Komitesi: Geçtiğimiz dönemlerde marketler yasası ve borsa harçlarıyla ilgili önemli çalışmalar yaptım arkadaşlarımla. Nihayet eski adı marketler yasası olan ilgili yasa kanunlaştı ancak aksak ve topal olarak. Ayrıca bugüne kadar yürürlüğe girmesiyle ilgili bir çalışma yapılmadı. AVM’ler bir sistem içinde kurulsaydı bugünkü kapanmalar yaşanmayacaktı. Kangren olmuş bir konu da iş hukukunda yaşanan aksaklıklar. İş Hukuku’nda yaşanan sorunlar sosyal hayata zarar verecek boyutta. Bu konunun TBMM’nin gündemine taşınması gerekiyor. Mahkemeler güçlüyü güçsüze karşı koruma mantığıyla hareket ediyor ancak o zaman adalet tam tesis edilemiyor. İşveren haklı bile olsa ne yazık ki
haksız çıkıyor.
Sınai Mülkiyet Kanunu için çalışalım Kemal Yamankaradeniz / İşletme Destek Hizmetleri Meslek Komitesi: Sinai Mülkiyet Kanun tasarısının çıkması çok önemli. Türkiye’nin katma değer üretiminin markalaşmaya bağlı olduğunu takdir edersiniz. Yeni kanun meclisten geçerse markalaşma süreleri çok kısalacak, yaklaşık bir yıl süren markalaşma süresi 4 aya inecek. Bu, iş adamlarının işini kolaylaştıracak. Markaların başka biri tarafından ihlal edilmesi halinde de çok ciddi bir hukuk süreci başlayacak. Patent sahipleri müracaat tarihinden itibaren markalarının kullanım haklarına sahip olacak ve bu konudaki çalışmaları ödüllendirilecek. Bu kanun meclisten geçerse ülkemizin ihtiyacı olan teknolojik gelişimde büyük mesafe kat edeceğiz. İstanbul Ticaret Odası’nın bu kanunla yakından ilgilenmesi ve meclisten geçmesi için gerekli gayreti göstermesi gerektiğini düşünüyorum.
3 yılda yabancıya 50 bin konut satıldı Ahmet Çelik / Toprak Ürünleri Meslek Komitesi: İnşaat sektörü her ne kadar yüzde 16 büyümüş görünse de 2016’nın ilk aylarında çok ciddi bir düşüş yaşadık. Bu, terörden kaynaklanıyor. Alıcı, güvene dayalı ortamda konut alıyor. Sektörümüz çok hızlı gelişiyor ama bu gelişmelere bürokrasi ayak uyduramadı. Mütekabiliyet yasasıyla ilgili bürokrasi çok direnç gösterdi. Ama sonra gelişme kaydettik.
Son üç yılda yabancılara yaklaşık 50 bine yakın konut satıldı. Geçtiğimiz yıl da 22 bini aşkın konut sattık, 5 milyar dolar kâr ettik. Buradan konut alan biri yılda en az iki-üç sefer ülkeyi ziyaret ediyor. Geldiklerinde normal turistten daha fazla para harcıyorlar. Damga Vergisi Kanunu’nda her işlem için ayrı ayrı damga vergisi ödüyoruz. Bankacılık ve finans kurumlarında damga vergisi düzenlenecek, kimin sesi yüksek çıkarsa onunla ilgili düzenleme yapılıyor. Bir diğer önemli sorunumuz iş mahkemeleri. İşçi işten çıktıktan 4-5 yıl sonra dava açıyor.
Bu davaların yüzde 99’unu kaybediyoruz. Ayrıca geçmiş dönemlerde bakanlardan randevu alıp görüşüyorduk. Bunun yeniden yapılmasını istiyoruz.
15 Nisan 2016 Cuma
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı