21. yüzyılın ‘nakkaşhanesi’ çocuklarla büyüyor

Giriş: 18.12.2019 - 00:00
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

“Şikayet etmek o kadar kolay ki; ‘hava soğuk’ dersiniz, ‘üşüdüm’ dersiniz ya da bunun gibi cümlelerle hayattan memnuniyetsizliğinizi dile getirebilirsiniz. Ama önemli olan ‘ne yapabilirim’ diye düşünmektir” diyor Mim Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fatma Kesgün. ‘Bir hayalimiz var’ diyerek yola çıkan Mim Sanat Derneği, toplumda yaşanan çözülmeyi ancak çocukların durdurabileceğine inanıyor. Dernekte verilen tezhip, hat, minyatür, katı’, kanun, tambur, ney gibi milli sanat eğitimleriyle şu ana kadar sanat eğitimine ulaşacak maddi gücü olmayan ve devlet koruması altındaki 70 çocuk alanında uzman birer sanatçı adayı haline getirilmiş.

ÖNCE ÖZ BARIŞ

Mim Sanat Derneği’nin çekirdeği bundan üç yıl önce Mim Sanat Akademisi bünyesindeki hocaların çay sohbeti esnasında oluşmuş. Fatma Kesgün, derneklerinin kuruluş hikayesini şu şekilde anlatıyor: “Çok değerli tambur hocamız Avni Bey, Arjantin’de devlet koruması altındaki çocuklardan oluşan milli bir bando takımının olduğundan bahsetti. Sonra ‘neden biz de yapamayalım’ diye düşündük ve derneğimizin fikri oluştu.” Kesgün, “Artık gençlerimiz milli değerlerinden uzaklaşıyor. Sanatın nüvesinin batı olduğu düşünülüyor. Bir Tamburi Cemil Bey’i, bir Hammamizade İsmail Dede’yi bilmeyen; bunları bilmediği gibi kendi değerlerine dudak büken gençlerle karşı karşıyayız. Toplumdaki çözülmenin öz değerlerle barış yoksunluğundan kaynaklandığını düşünerek harekete geçtik. Bunun için de sanat eğitimi almaya gücü yetmeyen ve devlet koruması altındaki çocuklarla yola çıktık.”

HAYALLERİ VAR

Çocuklara akademi bünyesinde kurulan dernek vesilesiyle ulaşılmış. Dört yıllık periyotlar şeklinde planlanan eğitimler için tek kuruş ücret alınmıyor. Çocukların haftada bir gün okul çıkışı aldıkları eğitim vesilesiyle hayata daha pozitif baktıklarını dile getiren Kesgün, “İnanır mısınız çocuklarımızın duruşu bile değişti. Çocuklarımız artık hayal kuruyor” diyor.

HOBİ KURSU DEĞİL

Kendilerini hobi kursu veren bir dernek olarak tanımlamayan Kesgün, “Biz kendimizi eğlemek için yola çıkmadık. Bizlerin bir amacı vardı. Amacımız devlet koruması altındaki çocukların üzerindeki etiketi; onları uzman birer sanatçı adayı haline getirerek kaldırmaktı. Burada 9-14 yaş arasındaki çocuklarımız ciddi bir akademik eğitimden geçiyor” diye konuşuyor.

MEDENİYET PROJESİ

Dernekteki eğitimlerin her biri alanında uzman olan sanatçılar tarafından veriliyor. Derneğin eğitmenlerinden İstanbul Teknik Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Programı Öğretim Üyesi, kanun sanatçısı Prof. Dr. Ruhi Ayangil, bu projenin 21. yüzyıl medeniyet projesi olduğunu ifade ederek;“ Burada bizim Anadolu fütüvvet ahlakı dediğimiz bir gelenek yatıyor. Bu çocuklar Kutbü’n Nayi Osman Dede’nin, Kazasker Mustafa Efendi’nin, Tamburi Cemil Bey’in torunu… Bu özgüvene sahip olunması gerekiyor. Tamburi Cemil Bey’in Şedaraban Peşrevi’nin kompozisyonunun nereye oturduğunu biliyor muyuz, neyin reddiyesini yapıyoruz. İşte biz çocuklarımızı kendi sanat değerlerine sahip çıkarak yüceltmeyi amaç edindik. Bu proje sanat yoluyla davranış eğitimi programıdır”diye konuşuyor.

HERKES NASİPLENSİN

Fatma Kesgün; bu projenin, kimi zaman eğitimcilerin kendi cebinden yaptığı harcamalarla kimi zaman da hayır sahiplerinin desteği ile ilerlediğini ifade ediyor. Kesgün, “Bu, Türkiye’nin kendi değerleriyle barışması projesidir. Bu hizmetten herkesin nasiplenmesini dileriz. Biz şikâyeti kaldırdık. Eğer hepimiz yozlaşmadan dem vuruyorsak çocuklarımızın özleriyle barışmalarını sağlamalıyız. Bunun için de hepimiz elimizi taşın altına koymalıyız” diyor.

CEMAL REŞİT REY VE DOLMABAHÇE KONSERLERİ

Dernekte eğitim almaya başlayan çocuklar 36 haftalık eğitimin ardından Cemal Reşit Rey ve Dolmabahçe Sarayı’nda performanslarını sergileme imkânı bulmuşlar. Müzik eğitimi alan gençler hocalarıyla beraber aynı sahneyi paylaşarak Nesrin Sipahi, Ahmet Özhan gibi isimlerin arkasında, enstrümanlarıyla sahnenin bir parçası olmuşlar. Görsel sanatlar alanında eğitim alanlar da yaptıkları eserleri ziyaretçilerle buluşturma imkânı elde etmişler. Ayangil bu performans için, “Çocuklarımız orada bir sanatçı duruşunun nasıl olması gerektiğini gördüler. Hepsi vakarla eserlerini sergiledi” açıklamasında bulunuyor.