Türkiye, dünyanın 17. büyük ekonomisi olmasına rağmen sigortacılıkta 35. sırada yer alıyor.

Sigortacılık Haftası kapsamında sigortacılığı değerlendiren sektör temsilcileri, yeni açılımlarla özellikle 2025’in sigorta sektörünün yılı olacağını söylüyor. Sektör temsilcileri, ticari risklerin de sigortalanmasının önemine dikkat çekiyor.   

 

HABER:MESUDE DEMİRHAN

 

Sigorta sektörünün büyüklüğü, ülkelerin gelişmişlik endeksinin en önemli göstergelerinden biri. 

 

Türkiye, dünyanın 17. büyük ekonomisi olmasına rağmen sigortacılıkta 35. sırada yer alıyor. 

 

Özellikle 2025’in sigorta sektörünün yılı olacağını belirten sektör temsilcileri, sigortalanabilir 4 motorlu taşıttan sadece 1’inin sigortalı olduğunu hatırlatarak, önümüzdeki yıl bu sayının 2’ye çıkarılması gerektiğini söylüyor. 

 

Sektörün bu durumu, İstanbul Ticaret Odası Sigortacılık Meslek Komitesi tarafından düzenlenen ‘Sigorta Haftası Çalışma Toplantısı’nda ele alındı. 

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman’ın açılış konuşmasıyla başlayan toplantı, İTO Meclis ve Komite Üyeleri ile sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. 

 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) ve Türkiye Sigorta Birliği (TSB) yetkilileri de toplantıya katıldı.  

 

 

ÖNCÜ FAALİYETLER

 

İTO Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Doğan Salman, İTO’nun da ana misyonu olan bazı konularda Sigortacılık Meslek Komitesi’nin öncü faaliyetler gösterdiğine şahit olduğunu belirterek, şunları söyledi:

 

“Komitemiz; özellikle ticaret, sanayi, akademi işbirliği hedefleri doğrultusunda üniversitelerle içeriği güçlü toplantılar gerçekleştirdi. Bu toplantılarda Türkiye’de sigortacılık alanında, istihdam ve uzmanlığın nasıl geliştirileceği tartışıldı. Komitemizin 

bu boyutuyla da Türkiye’de insan kaynağımızın geliştirilmesi yönünde çok ciddi faaliyetleri var.”  

 

 

200 BİN İSTİHDAM

 

Salman, sigortanın büyük bir sektör olduğunu ifade ederek, Türkiye’de 15 milyar dolarlık ekonomik büyüklüğe sahip olduğunu vurguladı. 

 

İstihdamının ise 200 binlere ulaştığını dile getiren Salman, şu bilgileri verdi: “20 bin acentemiz var. Bunlar Türkiye’deki potansiyeli anlamak açısından kıymetli. 

 

Bu potansiyel, gelişmiş ülkelere kıyasıyla alacağımız çok yol olduğunu gösteriyor. 

 

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ortalamasında prim ödemesi kişi başı 3 bin doları geçerken, Türkiye’de 150 dolar civarında. 

 

Bu da komitemizin, sektörümüzün ve odalarımızın bu alanda yapması gereken çok iş olduğunu gösteriyor. 

 

Sigortalılık bilincinin, ihtiyacının bu yönde daha fazla geliştirilmesini bize öğretiyor. Bilinçlendirme diyoruz ama Türkiye’de ticaretin büyüklüğü sigorta verilerinden anlaşılıyor. 

 

Aslında birbirini besleyen şeyler. Bir ülkede ticaret ne kadar büyükse sigorta sektörü de onu o kadar besliyor.”

 

 

Sektör paydaşlarıyla mutabıkız 

 

SEDDK Başkanı Davut Menteş, şöyle konuştu: “Sigorta sektörünü daha ileri noktalara taşıyabilmek için gerekli bilgiye, iradeye, azme ve teknolojiye ve en önemlisi insan kaynağına sahibiz. Maalesef sonuç istediğimiz seviyede değil. Ancak benim ve kurumumuzun inancı tam. Herkesin iradesi ve beklentisi aynı yönde. ‘Hep bana değil, sektör ileriye gitsin’ düşüncesi hakim.

 

Bir düzenleme yapmadan, ilgili sektör paydaşlarıyla müzakere etmeden, genel bir mutabakat sağlamadan ilerlemiyoruz. 

 

Bugüne kadarki düzenlemelerimizin neredeyse tamamı sektör paydaşlarıyla mutabakat halinde gerçekleşti. Önümüzdeki yıl kaskolu araç sayısının en az iki katına çıkarılmasını hedefliyoruz.”

 

İstenen seviyeyi yakalamalıyız 

 

İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı Özgür Yılmaz ise hayatın her alanında var olan sigortanın ekonomik açıdan koruyucu olduğunu vurguladı. 

 

Yılmaz, şöyle devam etti: “Ülkemizde sigorta konusunda farkındalık oluşturmak ve sigorta çözümlerini daha geniş kitlelere tanıtmak amacıyla 2011 yılından bu yana mayısın son haftası düzenlediğimiz Sigorta Haftamızı, artık ekim ayının ilk haftası kutlamaya başlıyoruz. 

 

Özellikle son yıllarda karşılaşılan büyük doğal afetler, maalesef sigortanın önemini fazlasıyla anlatıyor. 

 

Bununla birlikte; hâlâ istenilen seviyede sigortalılık oranını yakalayamadık. 

 

Umuyorum ki; bu tür birliktelikler, toplumdaki sigorta bilincinin artmasına da katkı sağlayacak.”

 

 

Ticari riskler sigortalanmalı

 

Sektör temsilcileri, Türkiye’nin özel sektör merkezli büyüyen bir ekonomiye sahip olduğunu dile getirerek, “Özel sektörün reel bir şekilde gelişebilmesi ve büyüyebilmesi için ülkemizdeki mali varlıkların ve ticari risklerin de sigortalanması gerekiyor. Karşı karşıya olduğumuz risklerin sayısının ve çeşitliğinin her geçen gün yükseldiği bu devirde etkin risk yönetimi için sigorta sektörüne ihtiyaç var. Güçlü bir sigorta sektörü, istikrarlı bir kalkınma mücadelesinin de formülü” diyor.

16 Ekim 2024 Çarşamba