tatil-sepeti

HABER: DİLŞAH KEFLİOĞLU

Camın teknolojik, bilimsel ve ekonomik önemini vurgulamak amacıyla bu yıl, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ‘Uluslararası Cam Yılı’ olarak ilan edildi. Şişe Cam gibi Türkiye’nin önde gelen firmalarının da katılımcısı olduğu Uluslararası Cam Komisyonu (ICG) katkısıyla dünya çapında etkinlikler düzenleniyor. Bu kapsamda Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından desteklenen Sanatsal Cam Sergisi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluşuyor. 28 Şubat tarihine kadar açık kalacak sergide, camın binlerce yıllık geçmişinin hikayesini görmek mümkün.

CAM VE BİLLUR MÜZESİ

BM tarafından onaylanan Cam Yılı dolayısıyla yapılan projelerle, insanlık tarihindeki en dönüştürücü malzeme olarak camın gerçek değerini bulması için farkındalık oluşturulması, insan yaşamındaki, sanattaki ve teknolojideki inanılmaz tarihine yönelik dikkat çekme, geçmişten geleceğe uzanan gelişim serüvenine de tanıklık etme ve sanata yansıtılmasını izleme olanağı sunuluyor. Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’ndeki Sanatsal Cam Sergisi’ni kaçıracaklar veya daha fazlasını görmek isteyenler için önerimiz ise Milli Saraylar Başkanlığı’na bağlıBeykoz Cam ve Billur Müzesi…

Adını Osmanlı dönemindeki Beykoz Cam ve Billurât Fabrika-i Hümayunu’ndan alan müzenin bulunduğu yapı, Sultan Abdülaziz tarafından vezirlik görevine getirilen Abraham Paşa tarafından inşa ettirildi. İnşasından sonra günümüze kadar ulaşmayı başaran ahır binası, Milli Saraylar tarafından 3 yıl süren restorasyon çalışmasıyla ihya edildi ve geçen yıl ziyarete açıldı.

Osmanlı sarayları için Avrupa’da üretilen eserlerin de sergilendiği müze, 12 tematik bölümden oluşuyor. Müzede, 1237-1246’ya tarihlenen serbest üfleme tekniğiyle yapılan, mine ve yaldızlarla dekore edilen Kubadabad tabağı dikkati çekiyor.

CAM KÜTÜPHANESİ

Müzede, cam sanatıyla ilgili kütüphane de bulunuyor. Türkçe başta olmak üzere yabancı dilde 600 eserin yer aldığı kütüphane, süreli sergi alanı, çocuklara yönelik eğitici atölyesi, seçkin lezzetler sunan kafesi ve cam eserlerin satışa sunulduğu hediyelik eşya ofisi de hizmette.

Müze alanı içerisinde bulunan ormanlık alan, 117 farklı ağaç türüne ev sahipliği yapması bakımından botanik müze özelliği taşıyor.

DÜNYACA MEŞHUR SANATIMIZ: ÇEŞM-İ BÜLBÜL

Çeşm-i bülbül, hem sesiyle hem suretiyle zarafet sembolü olan bülbülün gözü anlamında kullanılıyor. 18. yüzyılın sonunda III. Selim’in Mevlevi dervişi Mehmet Dede’yi cam tekniklerini öğrenmek için Venedik’e göndermesi sonucunda ortaya çıkmış bir cam işleme sanatı olarak tanımlanıyor. Mehmet Dede, opal cam tekniğini öğrendiği Venedik’ten dönüşte Beykoz’da bir atölye açmış, Dede’nin Venedik’ten getirdiği bu tekniğin geliştirilmesiyle çeşm-i bülbülortaya çıkmış. Çeşm-i bülbül olarak adlandırılan ürünler arasında vazo, sürahi, şekerlik, kase ve tabak gibi formlar bulunuyor.

Milli Saraylar Başkanlığı’na bağlıBeykoz Cam ve Billur Müzesi,390 dönüm arazide, yaklaşık 3 bin metrekarelik kapalı alanda Türk cam sanatının dünyaya tanıtılması amacıyla kuruldu. Müzede, Selçuklu ve Osmanlı döneminden 1.500 eser yer alıyor.

07 Şubat 2022 Pazartesi

Etiketler : Gündem