2018’in şansı ihracat odaklı üretimde

Giriş: 04.01.2018 - 00:00
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

HABER: ADEM ORHUN

Yakın pazarlarındaki sıcak çatışmalar ve diplomatik krizler sebebiyle ticarette birçok zorluğu aşan Türkiye; ihracat, üretim ve istihdam hedeflerine ağırlık vererek 2017’de tahminlerin üstünde büyüdü. Geçen yıl yatırım ve üretim teşviklerinin yanı sıra Kredi Garanti Fonu (KGF) destekleri piyasayı canlandırdı. Bunlarla birlikte 2018’e, yılın son çeyreğindeki döviz kuru kaynaklı enflasyonist baskıyla giren Türkiye, kredi derecelendirme kuruluşlarının ve uluslararası yatırımcıların odağında.

KUR VE ENERJİ

2018’de Türkiye ekonomisine ilişkin öngörülerin bazıları şu şekilde oldu: Türkiye için bu yıl en önemli zorluk yüksek enflasyon. Liradaki değer kaybı, yüksek küresel enerji fiyatları, yüksek gıda fiyatları ve iç talepteki hızlanmanın etkisiyle enflasyon çift hanelerde. Dış kırılganlıklar, yurtiçinde enflasyonist baskılar, mali alana ilişkin son zamanlarda görülen aşınma, ekonomiyi destekleyecek mali ve para politikaları alanının sınırlı olması göz önüne alındığında, yüksek büyümenin ardından sürdürülebilir büyüme süreci öngörülüyor.

ENFLASYON RİSKİ

Dünya Bankası uzmanlarının değerlendirmelerine göre, 2017’nin son aylarında enflasyondaki yükseliş maliyet baskısını gündeme getirdi. Bu anlamda Merkez Bankası’nın kısa vadede enflasyon hedefine ulaşamayacağı düşünülüyor.
Kısa vadede, makroekonomik istikrarın sürdürülmesi önemli bir zorluk olarak görülüyor. Sıkı mali politikalar ve para politikalarından taviz verilmemesi bu açıdan önem arz ediyor. Orta vadede ise yapısal zayıflıkların giderilmesi büyümeyi hızlandırmak için merkezi bir noktada bulunuyor. Daha sıkı küresel likidite koşulları Türkiye’de orta vadede kredi büyümesini ve talebi sınırlayabilir.

AVRUPA’YA İHRACAT

Ticarette korumacılığın artması ve jeopolitik gerilimlerin yükselmesi, Türkiye dahil bölgedeki birçok ülkenin ticaret performansını ve ekonomik faaliyetlerini olumsuz etkileyebilir. Petrol fiyatlarının yükselmesi enerji faturasında baskı oluşturarak cari açık ve enflasyonu artırabilir. Bununla birlikte özellikle Avrupa Birliği’nde güçlenen ekonomik büyümenin, Türkiye’nin kuvvetli ihracat performansını sürdürmesine ve 2018’de daha dengeli büyümesine katkı sağlayacak.

ŞİRKETLERİN YETENEĞİ

Diğer yandan, sağlıklı bilançolara ve piyasa üstünlüğüne sahip Türk şirketlerinin zorlu koşullarla mücadele yeteneklerinin yüksek olduğuna dikkat çeken Moody’s uzmanları, liranın değerinin düşüklüğü ve Avrupa’daki talep artışının ihracatçı şirketlerin lehine olduğunu dile getirdi. İhracatçı şirketlerin avantajlı olduğunu belirten uzmanlar, iyileşen güvenlik koşullarının turizm, konaklama ve havacılık sektörlerini desteklediğini ifade etti.

Değerlendirmede, ihracat odaklı imalat şirketlerinin Avrupa’dan artan taleple birlikte büyüme fırsatları elde edebileceği belirtildi.

RİSKLER AZALTILMALI

Ekonomik görünümün istikrarlı hale gelmesi için jeopolitik ve siyasi risklerin azalması gerektiğini belirten Moody’s, ayrıca politik yönelimin netleştirilmesini ve ekonomik reformların yerine getirilmesini şart olarak gösterdi. Görünümün pozitife dönülmesinin şartları olarak ise şirketlerin dış borç bağımlılığının giderilmesi ve uzun vadeli finansman kaynağına kavuşması ile şirketlerin dünyaya daha çok açılması sayıldı.

İSTİHDAM BEKLENTİSİ YÜKSEK SEKTÖRLER

ManpowerGroup İstihdama Genel Bakış Araştırması’na göre, Türk işverenlerin yüzde 18’i, 2018’in ilk üç ayında istihdam artışı bekliyor. İşverenlerin yüzde 12’si düşüş olacağını öngörürken, yüzde 70’i ise herhangi bir değişiklik beklemiyor. Önceki çeyrekle karşılaştırıldığında, net istihdam görünümleri altı sektörde zayıflarken, üç sektörde güçleniyor. Yapılan değerlendirmede inşaat sektöründeki istihdam artış hızında görülen düşüş dikkat çekici bulundu. Araştırmaya göre, 11 sektörün 10’undaki işverenler bir sonraki çeyrekte istihdam artışı bekliyor.

İlaç sektörü işverenleri, yüzde 26’lık sağlıklı net istihdam görünümüyle 2017’nin son çeyreğinin ardından ikinci defa en güçlü işe alım planlarını bildiriyor.

Finans, sigorta, gayrimenkul ve kurumsal hizmetler ile toptan ve perakende ticaret sektörlerinde yüzde 17 istikrarlı istihdam artışı bekleniyor.

Tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılık sektöründe ise yüzde 14 ile olumlu seyrin süreceği tahmin ediliyor. Madencilik, kamusal ve sosyal hizmetler sektöründe yüzde 11 ile işe alım planlarının iyimser düzeyde olduğu görülüyor. Elektrik, gaz ve su sektörü ile üretim sektöründe yüzde 10 düzeyiyle ihtiyatlı iyimser bir hava hakim.

ŞİRKETLER DİKKATLİ OLMALI

Moody’s, Türkiye ile Körfez ülkeleri ve Güney Afrika’daki şirketlerin 2018 görünümüyle ilgili bir rapor yayımladı. Raporda Türk şirketleriyle ilgili değerlendirmede, “Politika yönelimi ve yapısal ekonomik reformların uygulanma hızındaki sınırlı netlik gibi siyasi riskler ve mevcut yüksek kur oynaklığı, Türk şirketlerinin 2018 için negatif görünümünü belirliyor” denildi.

ABD’NİN PETROL TAHMİNİ 57 DOLAR

ABD Enerji Enformasyon İdaresi (EIA), bu yıl ve gelecek seneye yönelik petrol fiyatları tahminlerini yükselttiğini duyurdu. EIA’nın Aralık 2017 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu’nda, Brent tipi ham petrolün ortalama varil fiyatının 2017 ortalamasının 54 dolar, 2018’de ise 57 dolar seviyesinde olmasının beklendiği belirtildi.

TAHMİNLER REVİZE

Diğer yandan kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’ye yönelik tahminlerini revize etti. Kuruluş, 2018 büyüme tahminini yüzde 4.1’den yüzde 3.9’a düşürdü. Fitch, 2019 büyüme tahminini ise yüzde 4.2 olarak açıkladı. Bu yıl için enflasyon beklentisini yüzde 9.5’ten yüzde 10.9’a çıkaran kuruluş, 2018 enflasyon tahminini yüzde 8’den yüzde 9.4’e yükseltti.

KÜRESEL SATIŞLARDA YÜKSELEN SEKTÖRLER

The Economist’e göre 2018’de savunma ve turizm, satışların en yüksek olacağı sektörler olarak öne çıkıyor. Otomotiv, eğlence, turizm, sağlık, medya, finans ve IT sektörlerinde de işler yolunda gidecek. Enerji, tarım, madencilik baskı hissedilecek sektörler arasında. Dünyada perakende satışlardaki büyüme beklentisi sadece yüzde 2.