tatil-sepeti

HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU

Finans sektörü bu yıl katılım bankacılığında hareketli bir dönem bekliyor. ABD’nin faiz artırma politikasının gelişmekte olan pazarlardan para çıkışına neden olacağını belirten sektör temsilcileri, girişimcilere dövizle borçlanmamasını tavsiye ediyor. İstanbul Ticaret Odası Finans Kuruluşları Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi M. Zeki Sayın, 2015 yılının finans kurumları açısından normal bir yıl olduğunu söyledi. Sayın, dünyadaki ekonomik daralma nedeniyle 2016 yılının ülkemiz için biraz düşündürücü olabileceğine işaret ederek, şunları dile getirdi: “Özellikle komşularımızla olan iş ve ihracat bağlantıları ile turizmin durumu, finans kurumlarının çok sıkı tedbir almasına sebep olabilecek. Yeterli kaynağı olmayan finans kurumlarında meydana gelecek kredi daralması nedeniyle takibe alınan kuruluşlarda bir çoğalma olur ise piyasada kısa zamanda menfi yansımaları görülebilir. Gönlümüz, finans kurumlarının, kredi verdikleri kuruluşlarla dost-kardeş olarak problem meydana gelmeden birlikte çalışabilmeleri.”

ABD ETKİSİ

Komite Başkan Yardımcısı ve Meclis Üyesi Osman Akyüz de, 2016 yılının zor bir yıl olacağına, ancak sektör olarak önemli bir avantajları olduğuna dikkat çekti. Akyüz, şöyle konuştu: “Tek başına bir iktidar var. Hükümet Orta Vadeli Programı yeniledi. Orta Vadeli Program’a göre 2016’da büyüme yüzde 4.5 olacak. Enflasyon hedefimiz yüzde 7.5. Bütçe açığı 30 milyar civarında olacak. Ama dövizin fiyatı artacak gibi. Zira, ABD faizi artırıyor. Bu gelişme bizim gibi ülkelerden fon çıkışını çoğaltacak. Bizim gibi ülkelerden çıkan para 735 milyar dolar. ABD’de faiz artırımı devam ederse para çıkmaya devam edecek.”

PARA BULMAK ZOR

2016’da para bulmanın zor olacağının altını çizen Akyüz, “Bizim için önemli olan bütçe ve mali disiplin” diyerek, hükümetin bu konuda çok kararlı olduğunu ve işi sıkı tuttuğunu söyledi. Akyüz, beklentilerini şöyle anlattı: “Kamu borç stokunun GSMH’ye oranı yüzde 30’lara doğru geriliyor ki, bu iyi. Cari açık da makul seviyelere geldi. Sanıyorum, 30-35 milyar dolar civarında kapatılacak. Milli gelirin yüzde 4.5-5’ine denk geliyor; makul bir seviye bu. Görünen o ki, cari açık konusunda sıkıntı olmayacak. Ama para bulma konusunda 2016’da sıkıntı yaşanacak. Özellikle yabancı tasarrufçuyu çekme konusunda sıkıntılar olabilir. İş adamlarının döviz üzerinden borçlanmasını tavsiye etmiyorum. Çünkü dövizli fiyat, muhtemelen faizler artacak. Bu yüzden sükûnetle hareket edilmeli. Bu dönemde muhtemelen faizsiz yatırım bankacılığında yabancı sermayeli yeni bir banka da sektöre girecek.”

BANKALAR DAHA VERİMLİ ÜRÜNLERE ODAKLANDI

Komite Üyesi Aslan Demir, Türk Lirası’ndaki öngörülemeyen değer kaybının özellikle yabancı sermayeli ve döviz bazında kâr hedefleri olan bankalar üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu anlattı.Demir, sektörle ilgili görüşlerini şöyle açıkladı: “Bankacılık sektörü aktif büyüme oranında yüzde 18 ile 2014 yılına göre üç puan daha fazla büyüdü. Birçok banka TL olarak büyüdü ancak yabancı para cinsinde geçtiğimiz yıla göre hem aktif hacminde geriledi hem de daha az kâr elde etti. 2014-2015 yılları arasında aktif kârlılığı yüzde 1.3’ten yüzde 1.2’ye, özkaynak kârlılığı ise yüzde 11.5’ten yüzde 10.6’ya geriledi. Bu nedenle sektörün bir taraftan daha verimli segmentlere, ürünlere ve kanallara, diğer taraftan da gider yönetimine daha çok odaklandığını gözlemliyoruz. İnternet ve mobil gün geçtikte bankaların alternatif değil, ana hizmet kanalı haline geldi.”

Katılım bankacılığı açısından da oldukça hareketli bir yıl geçirildiğini kaydeden Demir, yeni katılım bankalarının sektörün büyümesine olumlu katkıda bulunacağını belirtti. Demir, “Katılım bankaları konvansiyonel bankaların aksine Türkiye genelinde henüz tüm nüfusa erişemedi.

Şube ağının Türkiye sathına yayılması da katılım bankacılığının göreceli olarak hızlı büyümesindeki ana etkenlerden biri. Dolayısıyla sektör, hem fiziki hem de mobil kanallarda büyümesini sürdürecek” dedi.

KATILIM BANKACILIĞINDA HEDEF YÜZDE 15

Komite Başkan Yardımcısı ve Meclis Üyesi Osman Akyüz, katılım bankalarının 2015 yılını beklentiler doğrultusunda tamamladığını söyledi. Akyüz, aktif büyüklük bakımından katılım bankalarının genel bankacılık sektöründeki payının ise yüzde 5.2 seviyesinde gerçekleştiğini dile getirdi. 2015’te sektöre bir oyuncunun daha katıldığını, Ziraat Katılım Bankası’nın faaliyete geçtiğini hatırlatan Akyüz, Vakıf Katılım Bankası’nın da en geç mart ayında faaliyete başlamış olacağını dile getirdi. Akyüz, sektörü şöyle değerlendirdi: “Böylece sektörde katılım bankası sayısı 6’ya ulaşacak. Halkbank da faizsiz bankacılık sektörüne girecekti. Sanırım kendi özel mevzuatında değişiklik ihtiyacı var. Biraz daha gecikecek. Öte yandan, Katılım Bankaları Birliği olarak 2015’te bir strateji belgesi açıkladık. Strateji belgemiz 10 yıllık bir stratejik yol haritasını ortaya koyuyor. 2015 ile 2025 yılları arasında katılım bankacılığının büyütülmesi ve 2025’te bankacılık sektöründeki payının yüzde 15 olması hedefleniyor.”

15 Şubat 2016 Pazartesi

Etiketler : Sektörel