Salı, 05 Kasım, 2024
İstanbul Ticaret Üniversitesi, 22 yıllık birikimi ve her yıl artan başarılarıyla Cumhuriyet’in ikinci asrına giriyor. Üniversite, iş dünyasının ihtiyaçlarına uygun akademik programlarıyla kendisini sürekli güncelleyerek Türkiye Yüzyılı’nı karşılıyor.
HABER: HAMİT KARDAŞ
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı büyük bir coşkuyla kutlanırken, İstanbul Ticaret Üniversitesi de Cumhuriyet’in ikinci yüzyılına, 22 yıllık birikimi ve her geçen yıl artan başarılarıyla giriyor.
İstanbul Ticaret Odası tarafından 2001 yılında kurulan ve ilk yıl 73 öğrenciyle akademik hayata başlayan İstanbul Ticaret Üniversitesi, bugün Sütlüce ve Küçükyalı’daki yerleşkeleri, 300 akademisyeni, 1200’ü uluslararası olmak üzere 10 bine yakın öğrencisiyle Türkiye Yüzyılı’nı karşılıyor.
AKADEMİK YAYINLAR
Üniversite, yayın sayısı ve kalitesini de artırarak, ulusal ve uluslararası sıralamalarda düzenli olarak yükselerek rekabetin arttığı üniversite sektöründe önemli bir yer edindi. İstanbul Ticaret Üniversitesi yöneticileri, üniversitenin Türkiye Yüzyılı’ndaki vizyon ve hedeflerini anlattı.
ULUSLARARASI HEDEF
İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Abdulhamit Avşar, Cumhuriyet’in birçok badire atlatarak 100 yaşına girdiğini hatırlattı. Prof. Dr. Avşar, “Bugün dünyanın saygın ülkelerinden biriyiz. Elbette bu kolay olmadı, sürdürmek de kolay olmayacak. Bu anlamda Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da ilerleme ve güçlenmeyi devam ettirebilmede en büyük rollerden biri üniversitelere düşüyor” dedi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin, bu gerçeğin bilincinde hareket ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Avşar, şöyle devam etti: “Üniversitemiz, Türkiye Yüzyılı’nın eşiğinde, 22 bine ulaşan mezunu, lisans ve lisansüstü düzeyde mevcut 10 bin öğrencisi, 300 akademisyeniyle güçlü bir eğitim-öğretim kadrosuna ulaştı.
Diğer yandan, üniversitemiz bin 200 uluslararası öğrencisiyle oransal olarak, bünyesinde en çok misafir öğrenci barındıran üniversitelerden biri olma niteliği taşıyor. Uluslararasılaşma hedefini güçlendirmek de Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında önümüze koyduğumuz ana hedefler arasında olacak.”
İŞ DÜNYASINA LAYIK
Prof. Dr. Avşar ayrıca, “Başta İstanbul Ticaret Odası olmak üzere Teknopark İstanbul ve Bilgiyi Ticarileştirme Merkezi gibi ortaklıklarımız, uygulama ve araştırma merkezlerimiz, hayat boyu öğrenim birimlerimiz gibi güçlü kuruluşlarımızla da öne çıkıyor; eğitim, araştırma ve toplumsal katkı yönüyle büyük bir birikimi temsil ediyoruz. Böylesine önemli bir potansiyele sahip olarak başlıca hedeflerimizden biri, hem öğrencilerin üniversitemizi daha güçlü bir şekilde tercih etmesini sağlamak hem de bize katılanlar öğrencilerimizin beklenti ve memnuniyetlerini en üst düzeye çıkarabilmek, ülkemizin en üst sıralarında tercih edilen bir üniversitesi olabilmektir. Bu yolda kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu.
FARKLI OLACAK
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Said Yazıcıoğlu, Cumhuriyet’in 100 yılında eğitimde de önemli başarılara imza atıldığını hatırlattı. Prof. Yazıcıoğlu, yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti: “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılı, öyle görünüyor ki, çok farklı gelişmelere sahne olacak. İletişim ve bilim dünyasının baş döndürücü gelişmeleri karşısında katkı sunabilmek, daha çok çaba ve imkânı gerektiriyor. Bu karmaşık dünya düzeni içinde bir şeyler üretebilmenin temel dayanağı olan düşünce ve ifade özgürlüğünün tam anlamıyla özümsenmesi ve hayata geçirilmesi akademik hayatın da vazgeçilmez şartıdır. İstanbul Ticaret Üniversitesi, bu doğrultuda Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında katkılar sunabilecek konuma ve vizyona sahip.”
ÇAĞ DEĞİŞTİRELİM
Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Hakan Hocaoğlu ise değerlendirmesinde, Cumhurbaşkanlığı forsunda yer alan 16 büyük Türk devletine dikkat çekti. Prof. Dr. Hocaoğlu, “Osmanlı’nın, kuruluşundan 150 yıl sonra çağ değiştirecek güce ulaştığı biliniyor. Bir başka hakikat ise Osmanlı Devleti ikinci yüzyılına başlarken, 1402 yılında çok ağır bir mağlubiyetin acısını yaşıyordu. Ülke, 10 yılı aşkın bir süre dağılmış ve çok başlı bir yönetime mahkum olmuştu; bu döneme Fetret Devri deniliyor. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken bilmemiz gereken bir hakikat de bizden önceki kuşakların bize tek parça, diri, kuruluş dönemine nazaran daha büyümüş ve güçlenmiş bir ülke bıraktığıdır. Bu, elbette bize ve gelecek nesillere çok önemli bir görev yüklüyor; çağ değiştirecek bir dinamizme sahip olmak ve bunu 50 yıldan kısa bir süre içinde gerçekleştirmek. Fakültemiz geleceğin mühendislerini bu görev şuuru ile yetiştiriyor” dedi.
HUKUK VE GELECEK
Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Asuman Yılmaz, müreffeh bir Türkiye’nin, iyi tasarlanmış, günün ihtiyaçlarını karşılayabilir ve geleceğin getirdiklerine intibak edebilir adil bir hukuk sistemi ile hayata geçeceğini söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, “Üniversitemizin Hukuk Fakültesi, bu amaçla hukuk alanında yükseköğretim, meslek içi eğitim ve mevzuat geliştirme faaliyetleri yürütüyor. Bu çalışmaların ülke genelinde ilerlemesine akademik usullerle destek oluyor. Hukukun yeni gelişen alanları olan yapay zeka, veri koruma, sağlık hukuku, çevre hukuku, kripto varlık hukuku ve benzeri konularda da etkin ve dinamik bir tutum sergileyen fakültemiz, Cumhuriyet’in 100. yılında ülkemiz hukukçularını sağlam bir temelle geleceğe hazırlamayı görev edinmiştir” diye konuştu.
KATMA DEĞER
İşletme Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Ali Görener, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün hedef olarak gösterdiği muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkabilmek için eğitim alanındaki önemli paydaşlardan biri olan üniversiteler olarak tüm gücümüzle çalışıyoruz” dedi. Prof. Dr. Görener, şunları söyledi: “Üniversitemizde, güncel ihtiyaçlara uygun eğitim programları ve modern teknolojilerin kullanımı sonuna kadar destekleniyor ve teşvik ediliyor. Fakültemiz, işletmelerimizin katma değeri daha yüksek ürün ve hizmetler ortaya koyması, verimliliğin artırılması ve geleceğin liderlerinin yetiştirilmesi için sorumluluğunun bilinciyle faaliyetlerine devam ediyor.”
ÖNCÜ AKADEMİK ARAŞTIRMALARA VE UYGULAMALARA DEVAM EDECEĞİZ
Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay, Cumhuriyet’in ilk yüzyılında ülkenin kalkınmasına katkısı olan kurumlardan birinin üniversiteler olduğunu vurguladı.
Dr. Kuralay, şunları söyledi: “Üniversiteler, bir yandan ülkeyi ileri götürecek nesiller yetiştirirken, bir yandan da yaptığı akademik ve ilmi çalışmalarla ülkeyi geleceğe hazırlıyor. İstanbul Ticaret Üniversitesi de kısa sürede iş dünyası ve akademi işbirliği konusunda örneklik yapar hale geldi. Türkiye’nin ilk vakıf üniversiteleri arasında yer alan İstanbul Ticaret Üniversitesi, öncü akademik araştırmalar, uygulamalar ve bilgiler üreterek Türkiye’ye faydalı olmayı ilke edindi. Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında da bu vizyonla eleştirel düşünebilen, milli duyarlılıklara sahip bireyler yetiştirmek için çalışmalarını sürdürecek. Mütevelli Heyeti olarak adil, girişimci, yenilikçi ve rekabetçi bireyler yetiştirmek ve Türkiye’ye katma değer üretmek için üniversiteye desteğimizi devam ettireceğiz.”
31 Ekim 2023 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı
05 Kasım 2024 Salı