Sanatın semadaki eşsiz simgesi kubbeler

İstanbul’da 3 bini aşkın cami bulunuyor. Büyük çoğunluğu tarihi olan İstanbul camilerinin her bir detayı ayrı birer sanat eseri. Bu kadim yapıların kubbeleri ise Ş. Levent Deniz tarafından fotoğraflanarak Kubbe-i İstanbul kitabında toplandı.

Giriş: 12.08.2024 - 08:20
Güncelleme: 17.12.2024 - 22:35

 


 

HABER: SÜMEYRA YARIŞ TOPAL

 

Kiminin sütunlarında yüzlerce yıl önce yaşamış usta hattatların kaleminden çıkma tezyinatlar var, kiminin mihrabı ince nakış detaylarıyla yüz yıllara meydan okuyor. Necip Fazıl Kısakürek’in Canım İstanbul şiirinde “Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat” dediği kubbeler de Türk hat sanatının en ince örneklerine sahip. Kubbesindeki hat sanatı örneklerini ilk günkü haliyle muhafaza eden Beyazıt Camii’nden hattatlığını padişahın üstlendiği, bezemelerle kaplı Büyük Mecidiye Camii’ne kadar onlarca cami, Ş. Levent Deniz tarafından tek tek fotoğraflandı. Fotoğraflar, İstanbul Ticaret Odası tarafından prestij kitap olarak okuyucuyla buluştu. 

 

20 BİN KARE FOTOĞRAF 

 

Kubbe-i İstanbul kitabında İstanbul’da simgesel anlamları olan 50 caminin kubbe fotoğraflarına yer verildi. Çalışması için 20 bin kareden fazla fotoğraf çektiğini söyleyen Deniz, “Fotoğraf çekmek ayrı bir keyifken, bunlar arasından seçim yapmak daha zorlayıcı oldu benim için” diyor. Kitapta, kubbe fotoğraflarının yanı sıra mihrap, minare ve cami sütün detaylarına da yer verildi. 

 

EN ÇOK FATIR SURESİ 

 

Birbirinden kıymetli hat üstatlarının yazılarını yüzyıllardır taşıyan kubbelerin neredeyse tamamında ayet-i kerimeler bulunuyor. İstanbul’daki tarihi camilerin kubbelerine ağırlıklı olarak Fatır Suresi’nin 41. Ayet-i Kerimesi işlenmiş. Ayet-i Kerime, “Şüphesiz ki, göklerin ve yerin yok olmasını engelleyen Allah’tır. Yok olurlarsa, O’ndan sonra (Allah’tan başka) kimse onları (sistemlerinde) tutamaz. Şüphesiz ki O hoşgörülüdür, çok bağışlayandır” anlamını taşıyor. 

 

EN ESKİ KUBBE 

 

Kitapta yer alan en eski kubbelerden biri Beyazıt Camii’ne ait. Sultan II. Beyazıt tarafından 1505 yılında yaptırılan caminin kubbesi, erken Osmanlı klasik mimarlığının son örneklerinden. Ayrıca kubbe orijinalliğini muhafaza ederek bugüne ulaşan nadir kubbelerden biri olarak da dikkat çekiyor. Kitapta yer alan bilgilere göre, caminin ana kubbesine İsra Suresi’nin miracı konu alan 1. Ayet-i Kerime’si işlenmiş. 

 

PADİŞAHIN ESERİ 

 

Kitapta dikkat çeken camilerden biri de Ortaköy Cami olarak bilinen Büyük Mecidiye Camii. 1854 yılında Sultan Abdülmecid tarafından yaptırılan camiyi özel kılan en önemli nokta, duvarlarını ve minberini süsleyen hat yazılarının bizzat padişah Abdülmecid tarafından yazılmış olması. Ayrıca Ertuğrul Tekke Camisi de padişah eserlerine ev sahipliği yapan bir cami olma özelliği taşıyor. 1888 tarihinde inşa edilen camide bulunan ahşap vaaz kürsüsü, bizzat II. Abdülhamit tarafından yapılmış.

 

İLK DÖNEMDEN KALMA 

 

Kitapta 1470 tarihli Fatih Camii de dikkat çekiyor. Yedi kubbeli son cemaat yerinde bulunan çini süslemelerin ilk günkü hali ile muhafaza edildiği cami, aynı zamanda celi sülüs yazısının da ilk örneklerinden biri. Ayrıca levhalarda sadece sarı rengin kullanılması da camiyi özel kılıyor.  

 

KALEM İŞİNİN EN İYİ ÖRNEKLERİ

 

Sadrazam Kara Ahmed Paşa tarafından 1554 yılında yaptırılan Kara Ahmed Paşa Cami de dikkat çeken camilerden biri. Bu caminin kubbesinde nadir Edirnekari kalem işleri ile Fatiha Suresi yer alıyor. Türkiye’nin en iyi Edirnekari işlerinden birine ev sahipliği yaptığı belirtilen kitapta ayrıca bu caminin son ‘Sinan’ Camisi olduğu bilgisi de yer alıyor.