HABER: BARIŞ CABACI
İstanbul Ticaret Odası’nın ticari diplomasi çalışmaları ve Türkiye ekonomisinin dinamizmi, farklı ülkelerin de ilgisini çekiyor. Geçen hafta Kuzey Fransa İnşaat Federasyonu heyeti, hem sektörel hem de makro düzeyde işbirliği olanaklarını değerlendirmek için İTO’yu ziyaret etti. Heyeti ağırlayan İTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Yakup Köç, Türkiye’nin inşaat alanındaki tecrübesini, sunduğu fırsatları ve Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projelerini anlattı.
KÖİ’DE ORTAKLIK
Türkiye’nin inşaat alanındaki tecrübesini, Ortadoğu başta olmak üzere birçok ülkenin değerlendirip geliştirmek istediğini belirten Köç, şunları söyledi: “Eskiden Türk firmaları birçok ülkenin projelerinin müteahhitliğini yapıyordu. Şimdi ise projelendirme, tasarım, müteahhitlik ve pazarlama kısmını kendimiz yapıyoruz. Öte yandan Türkiye, altyapı sektöründe uzun yıllardır tüm dünyada marka olmuş durumda. 2023 sonu itibariyle KÖİ’de Türk müteahhitlerinin dünya genelinde yaptıkları işlerin hacmi 24 milyar dolara ulaştı ve en çok iş tamamlayan 2. ülke konumdayız. Pek çok farklı coğrafi bölgede tamamlanan ve devam eden projelerimiz var. Bu projeler, köprü, otoyol, tünel gibi birbirinden farklı uzmanlık alanlarında. Dolayısıyla bu deneyim, elbette global anlamda ilgi çekiyor. KÖİ projelerinde de bu ilgiyi görüyoruz. Bu kapsamda Fransız firmaları KÖİ projelerinde yer alabilir, Türk firmalarla ortaklıklarını artırabilir.”
DEPREM BÖLGESİNDEN BAŞLANABİLİR
“Türkiye, Kamu Özel İşbirliği modelini kullanarak büyük ölçekli altyapı ve inşaat projelerine hız kazandırmaya devam ediyor” diyen Köç, son 20 yılda, ülke genelinde bir dizi önemli altyapı projesinin kamu ve özel sektör işbirliğiyle gerçekleştiğini kaydetti. Bu projeler arasında köprüler, otoyollar, havaalanları ve enerji santralleri gibi büyük ölçekli projelerin bulunduğuna dikkat çeken Köç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özellikle, Türkiye’nin mega projeleri arasında yer alan İstanbul Yeni Havalimanı ve Osmangazi Köprüsü gibi yapılar, Kamu Özel İşbirliği modelinin başarısını gösteriyor. Bu projeler, Türkiye’nin uluslararası alanda rekabet gücünü artırdı. Ayrıca bunlar, gelecek nesillerimize yarın vadeden projeler. Fransızların özellikle deprem bölgesindeki projelere bakmasında fayda var. Bu bölgenin yeniden inşası için birçok proje gerçekleştiriliyor. Üst yapı, alt yapı ve ulaşım sektöründeki yatırım fırsatları değerlendirilebilir. Deprem bölgesinin yeniden inşası ile ortaklığımız başlayabilir.”
TÜRK MÜTEAHHİTLERDEN ÖĞRENECEK ÇOK ŞEYİMİZ VAR
Avrupa’da arsaların satın alınmadığını, uzun süreli kiralandığını belirten Fransız heyeti, “Araştırmalarımız sonrası Türkiye’de mülkiyetin kutsal olduğunu ve nesiller boyu aktarıldığını öğrendik. Bu, yurt dışı yatırımları için önemli. Yabancı yatırımcılara kapısını açan Türkiye’ye yatırım yapmak avantajlı. Türkiye’nin bilgi ve birikiminden yararlanmak için ortaklıklarımızı artırmalıyız. Türk müteahhitlerin, Ortadoğu başta olmak üzere farklı coğrafyalarda yürüttüğü projeleri takip ediyoruz. İstanbul’da Galataport, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü, mimarı açıdan büyüleyici. Türk müteahhitlerden öğrenecek çok şeyimiz var” diye konuştu.